Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Resmî Belgeyi Bozmak”
- Uyuşmazlık: Sanığın resmî belgede sahtecilik ve resmî belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek suçlarından mahkûmiyetine ilişkin yerel mahkeme kararına karşı yapılan temyiz üzerine verilen bozma kararına rağmen, yerel mahkemenin direnme kararı vermesi üzerine oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, Yargıtay'ın bozma kararına konu eksiklikleri gidererek önceki hükümde yer almayan yeni ve değişik gerekçelerle hüküm kurması nedeniyle verilen kararın "yeni hüküm" niteliğinde olduğu gözetilerek dosyanın Yargıtay 11. Ceza Dairesine gönderilmesine ve resmî belgede sahtecilik suçuna ilişkin temyiz incelemesinden sonra resmî belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek suçundan kurulan direnme kararına konu mahkûmiyet hükmü yönünden inceleme yapılmak üzere dosyanın Ceza Genel Kuruluna iadesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın başkasına ait nüfus cüzdanındaki fotoğrafı değiştirmesinin resmi belgede sahtecilik mi yoksa resmi belgeyi bozma suçu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın kullandığı nüfus cüzdanının, yenisinin çıkarılması nedeniyle hükümsüz hale geldiği ve belge vasfını yitirdiği, bu nedenle de eylemin TCK'nın 205. maddesinde düzenlenen resmi belgeyi bozma suçunu oluşturmadığı gözetilerek yerel mahkemenin mahkumiyet hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın, çalışmayan kişileri çalışıyormuş gibi göstermek için sahte elektronik işe giriş bildirgeleri düzenlemesinin TCK'nın 204. maddesindeki resmî belgede sahtecilik mi yoksa 244. maddesindeki bilişim sistemine veri yerleştirme suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 100. maddesi uyarınca elektronik işe giriş bildirgelerinin resmi belge niteliğinde olduğu ve sanığın eyleminin resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu ancak TCK'nın 244/2. maddesinin elektronik belgelerde sahteciliğe ilişkin özel bir düzenleme içermesi ve özel normun önceliği ilkesi gözetilerek sanığın eyleminin bilişim sistemine veri yerleştirme suçunu oluşturduğuna karar verilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın düzenlediği belgenin resmi belgede sahtecilik mi yoksa görevi kötüye kullanma suçu mu oluşturduğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Suça konu belgenin hukuki sonuç doğurabilecek nitelikte olması ve aldatma kabiliyetinin bulunması, belgenin düzenlendiği tarihte sanığın kamu görevlisi olması ve görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu resmi bir belgeyi sahte olarak düzenlemesi nedeniyle eylemin resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların katılana karşı dolandırıcılık ve nitelikli yağma suçlarını işlediği iddiası.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların çekleri geri alıp bedelini ödememek eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturan hile unsurunu taşımadığı, taşınmazların yağma suçuna konu olamayacağı ve tapu devri gerçekleşmediği için yağma suçunun teşebbüs aşamasında kaldığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın başkasına ait nüfus cüzdanı, yeşil kart ve sürücü belgesindeki fotoğrafları değiştirmesinin TCK 205. maddede düzenlenen “resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek” suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suçtan doğrudan zarar gören kişinin davaya katılma hakkının ihlal edildiği ve bu kişinin yokluğunda hüküm kurulamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet kararı ve Yargıtay 11. Ceza Dairesinin bozma kararı kaldırılmış, yerel mahkeme kararının suçtan zarar görene tebliğ edilmesi için dosya Yargıtay 11. Ceza Dairesine tevdi edilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, üzerindeki fotoğrafı değiştirip kullandığı nüfus cüzdanıyla resmi belgeyi bozmak suçunu işleyip işlemediği.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümsüz hale gelen ve şikayetçinin kullanma imkanı kalmayan bir nüfus cüzdanının, belge vasfını yitirmesi nedeniyle resmi belgeyi bozma suçunun konusunu oluşturmayacağı ve sanığın bu eyleminin şikayetçinin nüfus cüzdanından yararlanma olanağını ortadan kaldırma kastıyla da işlenmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerinin, eksik araştırma yapılıp yapılmadığı ve nitelikli dolandırıcılık suçundan gün belirlenmeden doğrudan adli para cezasına hükmedilmesinin isabetli olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık tarafından çalınan çekle karpuz alımı gerçekleştirildiği ve çekin karşılıksız çıkması üzerine nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkumiyet kararı verildiği, ancak mahkemenin adli para cezasını TCK 52. maddesine uygun olarak gün hesabıyla belirlemeyip doğrudan miktar üzerinden hükmettiği, bu hususun infazda tereddüt yaratacağı ve sanığın aleyhine temyiz bulunmadığından kazanılmış hakkının ihlal edileceği gözetilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların eylemlerinin silahlı terör örgütüne üye olma suçunu oluşturup oluşturmadığı ve sanık hakkında resmî belgede sahtecilik suçundan kurulan hükümde Terörle Mücadele Kanunu'nun 5/1. maddesi uyarınca artırım yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların, MLKP terör örgütünün legal görünümlü yapılanmaları olan dernek ve gazetede faaliyet gösterdikleri, örgütsel içerikli yayın, bildiri ve dokümanların ele geçirildiği, bu yapılanmaların örgütün amaçları doğrultusunda hareket ettiği ve sanıkların eylemlerinin süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gösterdiği gözetilerek silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetlerinin onanmasına, ayrıca sanık ... hakkında ele geçirilen sahte nüfus cüzdanının terör eylemlerinde kullanılmak amacıyla düzenlendiğinin anlaşıldığı değerlendirilerek resmî belgede sahtecilik suçundan verilen cezada TMK 5/1. maddesi uyarınca artırım yapılmasının yerinde olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın başkasına ait nüfus cüzdanındaki fotoğrafı değiştirip kullanması eyleminin resmi belgede sahtecilik mi yoksa resmi belgeyi bozma suçu mu oluşturduğu ve kimliği tahrif edilen kişinin davaya katılan sıfatıyla dahil edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kimliği tahrif edilen kişinin eylemden doğrudan zarar gördüğü ve davaya katılan sıfatıyla dahil edilmesi gerektiği, bu nedenle yerel mahkeme kararının kimlik sahibine tebliğ edilmesi ve katılma hakkı kullandırılmadan temyiz incelemesi yapılamayacağı gözetilerek, Özel Daire bozma kararı kaldırılarak dosyanın yerel mahkemeye tevdiine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında iki ayrı araçla ilgili olarak düzenlenen sahte belgeler nedeniyle iki ayrı resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet kararı verilmesinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın iki ayrı araca ait sahte belgeleri farklı zamanlarda kullanmaya başladığı ve resmî belgede sahtecilik suçunun seçimlik hareketlerinden kullanma fiilini her bir araç için ayrı ayrı ve farklı zamanlarda gerçekleştirdiğinin anlaşılması, ayrıca suçların mağdurunun kamu olması ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanabilmesi için suçların aynı mağdura karşı işlenmesi şartının gerçekleşmemesi gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın yabancı uyruklu bir kişiye ait pasaportu yırtma eyleminin resmi belgeyi bozma suçunu mu yoksa mala zarar verme suçunu mu oluşturduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Pasaportun sahibi olan kişinin davadan haberdar edilmemesi ve yokluğunda hüküm kurulması, gerekçeli kararın tebliğ edilmemesi nedeniyle CMK'nın ilgili maddelerine aykırılık bulunduğu gözetilerek Yargıtay 11. Ceza Dairesinin onama kararı kaldırılarak, suçtan zarar görenin yurt dışında olup olmadığının tespiti ve tebligatın usulüne uygun olarak yapılması, yedi günlük temyiz süresinin başlatılması ve sonrasında temyiz incelemesinin yapılması için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdi edilmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.