Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Resmi Belgede Sahtecilik”
- Uyuşmazlık: Sanığın zimmetindeki telsizin bulunamaması üzerine katılana teslim etmiş gibi sahte belge ve rapor düzenlemesinin, resmi belgede sahtecilik ve görevi kötüye kullanma suçlarından hangisini oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın düzenlediği teslim-tesellüm belgesi ve raporun sahte olduğunun tespiti ve bu eylemin kamu güvenini sarsacak nitelikte olması, asli norm olan resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin beraat kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların, bir dernek hesabından yetkisiz para çekmek için düzenledikleri belgenin sahteciliği ve niteliği ile sanıkların kamu görevlisi sayılıp sayılmayacağı hususunda oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Suçtan zarar görenin rızasının bulunduğunun anlaşılması ve sanıkların suç işleme kastı ile hareket etmediklerinin kabulüyle, bir sanık hakkında kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan kurulan mahkumiyet hükmü bozulmuş, diğer sanık hakkında ise ölüm nedeniyle mahallinde araştırma yapılması için hüküm bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın eylemlerinin kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın arazi üzerinde tarımsal faaliyetlerde bulunduğunun ilçe tarım müdürlüğü tarafından yerinde tespit edilmiş olması, arazi bilgileri formunun gerçek durumu yansıtması, formdaki taşınmaz bilgisinin tapu kaydı ile uyuşması ve ilçe tarım müdürlüğünün yerinde tespit yapma yetkisi bulunması nedeniyle, arazi bilgileri formunun aldatma yeteneğinin ve sanığın hileli bir davranışının olmadığı gözetilerek, resmi belgede sahtecilik ve kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık suçlarının unsurlarının oluşmadığı kabul edilerek yerel mahkemenin beraat kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların eylemlerinin resmi belgede sahtecilik mi yoksa görevi kötüye kullanma mı oluşturduğu, resmi belgede sahtecilik suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı, temel ceza ve zincirleme suç artırımında yeterli gerekçe gösterilip gösterilmediği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Çarşı ve mahalle bekçisinin adres araştırması yapmasının görevleri dahilinde olduğu, sanık memurların sahte evrak düzenleyerek resmi belgede sahtecilik suçunu işledikleri, sanık evlendirme memurunun ise yetkisiz işlem yapmış olsa da sahtecilik kastıyla hareket etmediği, temel ceza ve zincirleme suç artırımında ise yeterli gerekçe bulunduğu gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın sanık evlendirme memuru hakkındaki itirazı kabul edilmiş, diğer sanıklar hakkındaki itirazı reddedilmiş ve dosya mahalline geri gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçunu mu, yoksa görevi kötüye kullanma suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, görevde yükselme duyuru listesini gerçeğe aykırı düzenleyerek bazı kadroları gizlemesinin ve eksik listeyi ilan etmesinin yanı sıra, usulüne uygun ve eksiksiz ilan etmiş gibi sahte bir listeyi de üst makamlara göndermesinin, görevi kötüye kullanma suçuna göre asli norm niteliğindeki kamu görevlisinin resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık doktorların, katılanın karnından ameliyat sırasında çıkarılan gazlı bezi, görevleri gereği düzenlemek zorunda oldukları tıbbi belgelere işlememeleri eyleminin resmi belgede sahtecilik mi yoksa görevi kötüye kullanma suçu mu oluşturduğu ve dava zamanaşımı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ...’ın ameliyat kayıt defterini doldururken, batından gazlı bez çıkarıldığını bildiği halde bunu yazmayarak gerçeğe aykırı belge düzenlemesi resmi belgede sahtecilik suçunu oluştururken, diğer sanıklar ... ve ...’ın aynı belgeyi ortaklaşa doldurmaları gerekirken bu sorumluluğu sanık ...’ya bırakarak görevlerini kötüye kullandıkları, ancak bu suç yönünden dava zamanaşımının gerçekleştiği gözetilerek, sanık ...'ın mahkumiyet hükmü onanmış, sanıklar ... ve ... hakkında ise dava düşürülmüştür. - Uyuşmazlık: Sanığın, başkasına ait kimlik bilgileriyle kredi kartı başvurusunda bulunarak kartı elde etmesi ve kullanması suretiyle işlediği fiillerin, TCK'nın 245/2. ve 245/3. maddeleri kapsamında ayrı ayrı suçları mı yoksa tek bir suçu mu oluşturduğu, ayrıca sahte nüfus cüzdanı kullanarak kart edinmesinin resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturup oluşturmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sahte kredi kartı üretme eyleminin, sahte kartı kullanarak yarar sağlama suçunun unsuru olarak değerlendirilmesi gerektiği, sahteciliğin banka veya kredi kartında yapılması gerektiği, kredi kartı sözleşmesindeki sahteciliğin ise 5464 sayılı Kanun'un 37/2. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ve somut olayda sahte nüfus cüzdanının resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturacak şekilde aldatıcı niteliğinin kanıtlanamadığı gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazlarının değişik gerekçelerle kabulüne karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın başkasına ait nüfus cüzdanındaki fotoğrafı değiştirmesinin resmi belgede sahtecilik mi yoksa resmi belgeyi bozma suçu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın kullandığı nüfus cüzdanının, yenisinin çıkarılması nedeniyle hükümsüz hale geldiği ve belge vasfını yitirdiği, bu nedenle de eylemin TCK'nın 205. maddesinde düzenlenen resmi belgeyi bozma suçunu oluşturmadığı gözetilerek yerel mahkemenin mahkumiyet hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın başkasına ait nüfus cüzdanındaki fotoğrafı değiştirip kullanması eyleminin resmi belgede sahtecilik mi yoksa resmi belgeyi bozma suçu mu oluşturduğu ve kimliği tahrif edilen kişinin davaya katılan sıfatıyla dahil edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kimliği tahrif edilen kişinin eylemden doğrudan zarar gördüğü ve davaya katılan sıfatıyla dahil edilmesi gerektiği, bu nedenle yerel mahkeme kararının kimlik sahibine tebliğ edilmesi ve katılma hakkı kullandırılmadan temyiz incelemesi yapılamayacağı gözetilerek, Özel Daire bozma kararı kaldırılarak dosyanın yerel mahkemeye tevdiine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın düzenlediği belgenin resmi belgede sahtecilik mi yoksa görevi kötüye kullanma suçu mu oluşturduğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Suça konu belgenin hukuki sonuç doğurabilecek nitelikte olması ve aldatma kabiliyetinin bulunması, belgenin düzenlendiği tarihte sanığın kamu görevlisi olması ve görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu resmi bir belgeyi sahte olarak düzenlemesi nedeniyle eylemin resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların maliyeye ıslak imzalı ve gerçeğe uygun düzenledikleri maaş bordrolarını gönderdikleri, ancak bankaya gönderilen ve üzerinde elektronik imza bulunmayan e-postaların resmi belge niteliğinde olmadığı ve bu nedenle sanıkların eylemlerinin TCK 204. maddedeki resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturmadığı gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığa isnat edilen eylemin kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturup oluşturmadığına ve buna bağlı olarak dava zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediğine ilişkin hukuki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın sahte dilekçelerle açtığı davalar neticesinde verilen mahkeme ve Yargıtay ilamlarının da içerik itibarıyla sahte kabul edilmesi ve bu eylemlerinin zincirleme suç oluşturması gözetilerek, sanık hakkında kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet hükmü kurulması usul ve kanuna uygun bulunmuş ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.