Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Rucuan Tazminat”
- Uyuşmazlık: Rucuan tazminat davasında, mahkemenin Özel Daire bozma kararına rağmen yeni bir bilirkişi raporu almadan, başka bir dosyada mevcut olan kusur raporuna dayanarak direnme kararı vermesinin hukuki sonuçları.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma kararında belirtilen hususları yerine getirmeyip, başka bir dosyada mevcut olan kusur raporuna dayanarak verdiği karar, yeni bir hüküm olarak değerlendirildiğinden, Hukuk Genel Kurulu tarafından değil, Özel Daire tarafından incelenmesi gerektiği gözetilerek dosyanın Yargıtay 10. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İş kazası sonucu oluşan zararlardan dolayı açılan tazminat davasında, ilk derece mahkemesinin verdiği direnme kararının yeni bir hüküm olup olmadığı hususunda Hukuk Genel Kurulunca uyuşmazlık çıkmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesinin Yargıtay’ın bozma kararından sonra bozmada belirtilen hususları dikkate alarak yeni bir kusur raporuna dayalı olarak verdiği karar, direnme kararı değil yeni bir hüküm niteliğinde olduğundan dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Asliye hukuk mahkemesince verilen gönderme kararına istinaden davacı tarafından süresinde gönderme talep dilekçesi verilip verilmediği ve asliye ticaret mahkemesinin davaya bakmaya yetkili olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin direnme kararında, Özel Daire bozma kararında incelenmemiş yeni bir delile ve gerekçeye dayanarak hüküm kurması nedeniyle, direnme kararının yeni hüküm niteliğinde olduğu ve bu nedenle temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulu yerine Özel Daire tarafından yapılması gerektiği gözetilerek dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşyeri sigorta poliçeleri uyarınca ödenen tazminatların rücuen tahsili istemine ilişkin davada, sigorta şirketinin rücu hakkının olup olmadığı, varsa tazmin edilebilecek tutarın ne kadar olduğu ve davaların birleştirilmesinin hukuki sonuçları uyuşmazlık konusudur.
Gerekçe ve Sonuç: Sigorta şirketinin, sigortalı değerin kendi ayıbı nedeniyle oluşan hasarlar için rücu hakkı olmadığı, ayrıca birleştirilen davaların ayrı ayrı hükme bağlanması gerektiği ve gerçek zararın tespit edilmeden davacıların ödemeleri esas alınarak hüküm kurulamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İş kazası sonucu oluşan tazminat davasında, zararın öğrenildiği tarihin tespiti ve buna bağlı olarak zamanaşımının başlayıp başlamadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının maluliyet oranının kesin olarak tespit edildiği tarih olan 19.02.2009'da zararın öğrenilmiş sayılacağı, bu tarihten itibaren on yıllık zamanaşımı süresi içerisinde dava açıldığı gözetilerek, direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Dava tarihinden önce ölmüş bir kişiye karşı açılan birleşen davada, mirasçılarına husumet yöneltilerek davaya devam edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, vefat eden davalıya karşı dava açmasının dürüstlük kuralına aykırı olmadığı, kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığı ve usul ekonomisi ilkesi gereği, yargılama aşamasında husumet yöneltilen mirasçılara karşı davaya devam edilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Rücuan tazminat davasında adli yargı mı yoksa idari yargı mı görevlidir?
Gerekçe ve Sonuç: Davanın, idari bir işlem veya eylemden kaynaklanmayıp, Borçlar Kanunu hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi gereken bir uyuşmazlık olması ve rücu edilen tazminatın kamu alacağı niteliğinde bulunmaması gözetilerek, davanın adli yargı yerinde görülmesi gerektiği kabul edilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış ve dosya esasa ilişkin inceleme için Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Rücuan tazminat davasında yetkili mahkemenin davalılardan birinin ikametgahı mahkemesi mi yoksa haksız fiilin gerçekleştiği yer mahkemesi mi olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Haksız fiilin gerçekleştiği yer mahkemesinin HUMK m.21 uyarınca ortak yetkili mahkeme olduğu, ancak bu yetkinin kesin yetki olmadığı ve davalılardan birinin ikametgahı mahkemesinde dava açılmasının da mümkün olduğu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 110. maddesinin sigortacının rücu davaları için özel bir yetki kuralı öngörmediği ve bu nedenle HUMK'nun genel yetki kurallarının uygulanması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: CMR sözleşmesine tabi uluslararası karayolu eşya taşımasında, yükün gönderici tarafından yüklenmesi ve istiflenmesi nedeniyle oluşan hasardan taşıyıcının sorumluluğunun bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: CMR'nin 17/4. maddesi uyarınca, yükün gönderici tarafından yüklenmesi halinde oluşan hasardan taşıyıcının sorumlu olmadığı kuralı kabul edilmekle birlikte, taşıyıcının basiretli bir tacir olarak yükleme ve istiflemeye nezaret etme ve varsa hatalı yüklemeye karşı çıkma yükümlülüğü bulunduğu, bu yükümlülüğe aykırı davranılması halinde taşıyıcının da kusurlu sayılacağı ve oluşan zarardan sorumlu tutulacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Zararlandırıcı olayın iş kazası olduğunun tespitine ilişkin önceki davada taşeron firma hakkında verilen ret kararının, iş kazasından kaynaklanan rücuan tazminat davasında kesin hüküm oluşturup oluşturmadığı ve sürekli iş göremezlik oranına itirazda bulunabilecek "ilgililer" kapsamına işverenin girip girmediği hususlarında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşen tespit davasında, taşeron firmanın iş kazası ile ilgisi olmadığına ve işveren sıfatı bulunmadığına karar verildiğinden, aynı tarafların yer aldığı rücuan tazminat davasında da bu kararın kesin hüküm etkisi doğurduğu ve ayrıca sürekli iş göremezlik oranına itiraz hakkının işvereni de kapsayan "ilgililer"e tanındığı gözetilerek direnme kararı kısmen onanmış, kısmen bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.