Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ruhsatsız Silah Satışı”
- Uyuşmazlık: Sanığın izinsiz ateşli silah ve mermi satma suçundan mahkumiyetine ilişkin yerel mahkemenin direnme kararının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın suçu işlediğine dair mahkumiyetini gerektirecek her türlü şüpheden uzak, kesin ve yeterli delil bulunmadığı, tanığın ruh sağlığı geçmişi ve çelişkili ifadeleri göz önüne alındığında, tanık beyanının tek başına yeterli sayılamayacağı değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın aracında bıraktığı ruhsatsız silahın başkası tarafından kullanılması sonucu meydana gelen ölüm ve ruhsatsız silah taşıma suçlarından sanığın sorumluluğunun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın aracında bıraktığı silahın başkası tarafından kullanılması nedeniyle meydana gelen ölüm olayında sanığın eylemi ile ölüm neticesi arasında illiyet bağı bulunmadığı ve sanığın silah ruhsat işlemlerini başlatmış olması nedeniyle 6136 sayılı Kanun'a muhalefet suçunun kast unsurunun oluşmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıkta ele geçirilen, ses ve gaz fişeği atabilen tabancanın 6136 sayılı Kanun kapsamında yasak nitelikte ateşli silah sayılıp sayılmayacağı ve sanığın eyleminin ruhsatsız silah taşıma suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suça konu tabancanın mevcut haliyle mi üretildiği yoksa sonradan teknik özelliklerinde değişiklik yapılıp yapılmadığının tespit edilmemesi, üretim tarihi, bu tarih itibariyle üretim ve ithalinin tabi olduğu usul ve esaslar, mekanik yapısı, görünümü, silahla birlikte çapına uygun ateşli silah fişeği ele geçip geçmediği gibi hususlar üzerinde durularak, niteliğinin 6136 sayılı Kanun kapsamında olduğunun sanık tarafından bilinip bilinmediğinin araştırılmaması nedeniyle eksik araştırmaya dayalı olduğundan, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Özet bulunamadı.
- Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Sanığın işlediği fiilin bilinçli taksirle adam öldürme suçunun cezasının tespitinde alt sınırdan yeterince uzaklaşılıp uzaklaşılmadığı ve ruhsatlı silahların satılmasının 6136 sayılı Kanun'un hangi maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği hususunda yerel mahkeme ile Yargıtay arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın emekli polis memuru olması ve silah konusunda bilgi sahibi olmasına rağmen, silahın dolu olup olmadığını kontrol etmeden maktulün göğsüne doğrultması ve tetiğe basmasının bilinçli taksirle adam öldürme suçunu oluşturduğu, cezanın belirlenmesinde kusurunun ağırlığının ve fiilin işleniş biçiminin yeterince değerlendirilmediği; ayrıca, başkasına ait ruhsatlı silahları satmak amacıyla taşımasının 6136 sayılı Kanun'un 13/1. maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme, diğer sanıklar hakkında örgüte üye olma, tüm sanıklar hakkında nitelikli yağma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkumiyetlerine ilişkin Yargıtay onama kararına yapılan itirazın incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların eylemlerinin suç örgütü oluşturacak nitelikte olduğu, suç tarihleri TCK'nın yürürlük tarihinden önce olsa da TCK'nın 58/9. maddesindeki infaz rejiminin uygulanmasının sanıklar aleyhine bir durum yaratmadığı ve örgüt mensubu olmanın doğal sonucu olduğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı 6136 sayılı Kanun'a aykırılık suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı ve eksik araştırmaya dayalı hüküm kurulup kurulmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıktan ele geçirilen tabancanın namlusunda tadilat yapıldığına dair emare bulunmaması, özel nitelikli fişek ele geçirilememesi ve sanığın tabancayı kuru sıkı olarak bildiğini beyan etmesi karşısında, sanığın suça konu silahın özel nitelikli fişekleri atabilme özelliğini bilerek taşıdığına dair kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek, Yerel Mahkemenin direnme kararına konu mahkumiyet hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin meşru savunma kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve değerlendirilebilecekse meşru savunma sınırının aşıldığının kabul edilip edilemeyeceği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, kendisine ve kardeşine yönelik silahlı saldırı karşısında, saldırıyı defetmek amacıyla ve o anki şartlar altında başka türlü hareket etme imkanının bulunmaması sebebiyle silah kullanmak zorunda kaldığı, ancak maktulü göğsünden vurarak öldürme eyleminde meşru savunma sınırını aştığı, bu aşmanın da mazur görülebilecek heyecan, korku ve telaştan kaynaklandığı gözetilerek yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların nitelikli yağma suçuna teşebbüsten cezalandırılmalarına ilişkin yerel mahkeme hükmünün Yargıtay 6. Ceza Dairesi tarafından bozulmasına dair Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazı üzerine oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ...'ın yağma suçuna iştirakinin müşterek faillik kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, sanıklar hakkında yağma suçundan belirlenen temel cezanın kanuni ve dosya kapsamına uygun olduğu, ancak 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan belirlenen temel ceza ile yağma suçundan teşebbüs nedeniyle uygulanan indirim oranının isabetsiz olduğu gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazının kısmen kabulüne, kısmen reddine ve Daire bozma kararının bir kısmının çıkarılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, mağdura karşı gerçekleştirilen nitelikli yağma suçuna yardım edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, yağma olayı öncesinde fail ile birlikte hareket ederek olay yerini kontrol etmesi, faile bilgi vermesi ve olay sırasında dışarıda beklemesi, yağma suçuna yardım kastıyla hareket ettiğini gösterdiğinden, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların, babaları olan maktulün öldürülmesine TCK'nın 37/1 ve 39/1. maddeleri kapsamında iştirak edip etmedikleri.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların maktulün öldürülmesine iştirak ettiklerine dair her türlü şüpheden uzak, kesin, somut ve inandırıcı delil elde edilemediği, sanık ...’nin sol el avuç içinde tespit edilen atış artığının maktulün nabzını kontrol eden annesinden de bulaşmış olabileceği, sanık ...'nin olay öncesi ve sonrasında ile yaptığı telefon görüşmeleri ile olay anındaki soğukkanlı tavırlarının suça iştirak ettiğini ispat için yeterli olmadığı, sanık ...'nin inceleme dışı sanığa babası tarafından cinsel tacize uğradığını anlatmasının ise maktulü öldürmesi için azmettirme veya teşvik olarak değerlendirilemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.