Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Sözleşme İlişkisi”
- Uyuşmazlık: Taraflar arasında imzalanan protokol ve sözleşmelerdeki hükümler birlikte değerlendirildiğinde adi ortaklık ilişkisi kurulup kurulmadığı, kuruldu ise adi ortaklığın feshine karar verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Protokol, ön sözleşme ve dağıtım sözleşmesinde yer alan hükümler birlikte değerlendirildiğinde, tarafları yatırımcı, dağıtıcı ve patent sahiplerinden oluşan sözleşme ilişkisinde tarafların adi ortaklık kurma amacında olmadıkları, üretim, pazarlama ve dağıtım işlerine dair ayrı ayrı sözleşmeler imzalamak yerine tek bir sözleşme ilişkisi kurmayı tercih ettikleri, özellikle sözleşmelerde kazanç paylaşımına dair herhangi bir düzenleme bulunmadığı, gerek ön sözleşmede gerekse dağıtım ve hizmet sözleşmesinde, sözleşmenin hiçbir hükmünün bir teşekkül veya ortaklık kurulması amacını taşımadığının açıkça belirtildiği gözetilerek taraflar arasında adi ortaklık ilişkisi kurulmadığı kabul edildiğinden, İlk Derece Mahkemesinin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bir müzik eserinin otel gibi umuma açık bir yerde izinsiz çalınması durumunda, telif hakkı sahibinin meslek birliği tarafından Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun 68. maddesi uyarınca talep edilebilecek bedelin hesaplanma yöntemi ve hükmün ilanına karar verilip verilemeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: FSEK’in 76/2. maddesinin, sadece tespit edilen eserin değil, telif hakkı sahibi meslek birliğine yetki veren tüm fonogram yapımcılarının eserlerinin izinsiz kullanıldığı karinesini oluşturmadığı, mahkemenin bu maddeye yanlış yorum yaparak tüm eserler üzerinden hesaplama yaptığı ve ayrıca FSEK’in 68/1. maddesi gereğince bedele hükmedilmesiyle taraflar arasında farazi sözleşme ilişkisi kurulduğu için hükmün ilanına karar verilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Vakıf üniversitesinde uzman hekim adayı olarak çalışıp, uzmanlık eğitimi sonrası zorunlu hizmet yükümlülüğü nedeniyle işten ayrılan davacının kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı ve hangi yargı merciinin görevli olduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Vakıf üniversitelerinde çalışan öğretim elemanlarının statülerinin Anayasa'nın 130. maddesi, 2547 sayılı Kanun ve ilgili mevzuat uyarınca düzenlendiği, davacının da öğretim elemanı statüsünde olduğu ve bu nedenle uyuşmazlığın idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Vakıf üniversitesinde öğretim görevlisi olarak iş sözleşmesi ile çalışan davacının açtığı işçilik alacakları davasına adli yargının mı yoksa idari yargının mı bakacağına ilişkin görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Vakıf yükseköğretim kurumlarında çalışan öğretim elemanlarının hizmet sözleşmelerine 4857 sayılı İş Kanunu hükümlerinin uygulanacağı ve davacının davalı üniversite ile akdettiği sözleşmenin de özel hukuk hükümlerine tabi olduğu gözetilerek, uyuşmazlığın iş mahkemesinde çözümlenmesi gerektiği ve direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşçinin kıdem ve ihbar tazminatı talep ettiği davada, işçinin işten ayrılma dilekçesinin istifa mı yoksa ikaleye yönelik bir icap mı olduğu ve işveren tarafından daha önce benzer durumdaki işçilere kıdem tazminatı ödenmesinin işyeri uygulaması oluşturup oluşturmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece ilk bozma kararına uyularak yapılan araştırmada, davacı ile benzer durumda olan bazı işçilere kıdem tazminatı ödendiği tespit edilmiş ve bu durumun davacıda kıdem tazminatı ödeneceği yönünde haklı bir beklenti yarattığı, davalının da bu güveni pekiştirdiği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taşeron tarafından iş sahibine karşı açılan alacak davasında davalının taraf sıfatının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı taşeron ile davalı iş sahibi arasında herhangi bir sözleşme ilişkisi veya borç ilişkisi bulunmadığı, davalı iş sahibinin davacı taşeron ile yüklenici arasında akdedilen sözleşmeye taraf olmadığı ve davalı iş sahibinin davacı taşerona karşı herhangi bir yükümlülük üstlenmediği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı belediyenin, davacı eczane ile ilaç alım protokolünü yenileme yükümlülüğünün olup olmadığı ve bu yükümlülüğe aykırı davranarak sözleşme yapmaktan kaçınmasının hukuki sonuçları.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı belediyenin, Türk Eczacılar Birliği ile Maliye Bakanlığı arasında imzalanan ve belediyeyi de bağlayan protokole göre, davacı eczane ile sözleşme yapma yükümlülüğü altında olduğu, bu yükümlülüğe rağmen haklı bir sebep olmaksızın sözleşme yapmaktan kaçınmasının dürüstlük kuralına aykırı olduğu ve davacı eczanenin on iki yıldır davalı kurum ile sözleşme ilişkisi içinde bulunduğu gözetilerek, yerel mahkemenin sözleşmenin kurulması yönündeki direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın katılanlara, mağdurlara ve şikayetçilere yönelik eylemlerinin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun unsurlarını oluşturup oluşturmadığı ve TCK'nın 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ile katılanlar, şikayetçiler ve mağdurlar arasında hukuken geçerli bir sözleşme ilişkisi kurulduğu, sanığın bu sözleşme sonucu oluşan güvene bağlı olarak emaneten bırakılan altın ve paralar üzerinde tasarrufta bulunma yetkisine sahip olduğu, sanığın bu yetkiyi kötüye kullanarak zilyetliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunup iş yerindeki tüm altınları ve paraları alarak ortadan kaybolduğu ve bu eyleminin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu, ayrıca ele geçirilen altınların kolluk tarafından yapılan tahkikat sonucu elde edilmiş olması ve sanığın pişmanlığını gösterir bir irade ortaya koymaması nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine ve yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapuda parsel numaralarının karıştığı iddiasıyla, alım satım sözleşmesinin hataya dayalı olarak iptali ve gerçekte satın alınmak istenen taşınmazın davacı adına tescili talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, satışa konu taşınmazın mülkiyetinin davalılarda olmadığı ve aralarında bir sözleşme ilişkisi bulunmadığı, dolayısıyla hile iddiasının sözleşmenin tarafı olmayan davalılara karşı ileri sürülemeyeceği, ayrıca tapu iptali ve tescil davasının kayıt malikine karşı açılması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Toplu fındık alım kampanyasında kurumun zarara uğratılmasına ilişkin tazminat davasında, davalıların zararın tamamından mı yoksa sebebiyet verdikleri miktarla mı sorumlu tutulacakları hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalılarla kurum arasında fındık satışına ilişkin sözleşme ilişkisi bulunduğundan ve davalılar arasındaki münasebetin ihtiyari dava arkadaşlığı niteliğinde olduğundan, her bir davalının sözleşme ilişkisi çerçevesinde sebebiyet verdiği zarardan sorumlu tutulması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Banka müdürünün yönlendirmesiyle yapılan şartlı havale işleminde, şart gerçekleşmediği halde paranın karşı tarafa ödenmesi nedeniyle bankanın sorumluluğunun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının talimatında yer alan şart kaydının banka ile olan hukuki ilişkisini değil, üçüncü kişilerle olan ticari ilişkisini ilgilendirdiği ve bankanın davacının talimatına uygun hareket ettiği, davalı bankanın veya bankanın müdürünün kusurlu bir davranışının da ispatlanamadığı gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ticari taksi şoförünün, araç sahibi aleyhine açtığı işçilik alacakları davasında, taraflar arasındaki ilişkinin iş sözleşmesi mi yoksa hasılat kirası mı olduğu ve buna bağlı olarak iş mahkemesinin görevli olup olmadığı noktasında çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki ilişkinin niteliğinin, görünürdeki işlemlere değil fiili duruma göre belirlenmesi, davalı gerçek kişinin her iki yasa dönemi açısından ayrı ayrı esnaf tanımı içinde olup olmadığının değerlendirilmesi ve toplanacak deliller ışığında taraflar arasında iş sözleşmesi bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.