Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Sözleşme Benzeri İlişki”
- Uyuşmazlık: Süresi biten bir distribütörlük sözleşmesindeki tahkim şartının, sözleşme tarafların örtülü iradesiyle devam ettirildiği dönemde de geçerli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sözleşmedeki tahkim şartının, asıl sözleşmeden bağımsız bir sözleşme olduğu ve sürenin dolmasından sonra taraflar arasında yazılı sözleşmeye dayanmayan bir distribütörlük ilişkisinin devam etmesi halinde dahi, tahkim şartının geçerliliği için tarafların açık tahkim iradelerini ortaya koymaları gerektiği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirket nezdinde yurt dışında farklı dönemlerde çalışan davacının işçilik alacakları davasında, taraflar arasında imzalanan iş sözleşmelerindeki hukuk seçimi hükümlerinin geçerliliği ve uygulanacak hukukun ne olacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının Umman'daki çalışma dönemlerine ilişkin iş sözleşmelerinde Umman Hukuku'nun uygulanmasına dair geçerli bir hukuk seçiminin bulunduğu, bu dönemlerin aynı zamanda mutad işyeri hukuku kapsamında da değerlendirilebileceği ve bu nedenle ilgili dönemlere ait alacaklar yönünden Umman Hukuku'nun uygulanması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirket nezdinde üç dönem fasılalı olarak çalışan davacının, son çalışma dönemine ilişkin iş sözleşmesinde Irak Hukuku'nun uygulanması konusunda yapılan hukuk seçiminin geçerliliği ve bu döneme uygulanacak hukukun belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının son çalışma dönemine ilişkin iş sözleşmesinde yer alan hukuk seçimine ilişkin hükümlerin genel işlem koşulu niteliğinde olduğu, davalı işverenin davacıya bu konuda gerekli bilgilendirmeyi yapmadığı, dolayısıyla geçerli bir hukuk seçiminin bulunmadığı, ayrıca tarafların eylemli olarak Türk Hukuku'nu uyguladıkları, davacı ve davalı işverenin Türk vatandaşı ve işverenin Türk hukukuna tabi bir tüzel kişi olduğu, dolayısıyla Türk İş Hukuku kurallarının doğrudan uygulanabilir kurallar olduğu gerekçeleriyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı kurumun işçisi sayılıp sayılmayacağı ve buna göre davalı kurumun dava konusu alacaklardan sorumlu olup olmadığı, ayrıca Yapım İşleri Şartnamesi'ne dayalı olarak ücret ve diğer alacak taleplerinde bulunup bulunulamayacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Kamu ihale sözleşmelerinin eki niteliğindeki Yapım İşleri Şartnamesi'ndeki hükümlerin, sözleşmenin tarafları arasındaki iç ilişkiye yönelik olduğu ve sözleşmenin nisbiliği ilkesi gereğince sadece sözleşmenin taraflarını bağladığı, davacının sözleşmenin tarafı olmadığı ve şartnamenin üçüncü kişi yararına sözleşme olarak da nitelendirilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin Yapım İşleri Şartnamesi'ne dayanarak davacı lehine hüküm kurması hatalı bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı kurumun işçisi sayılıp sayılmayacağı ve buna göre davalı kurumun dava konusu alacaklardan sorumlu olup olmadığı; ayrıca yapım işleri şartnamesine dayalı olarak ücret ve diğer alacak taleplerinde bulunulup bulunulamayacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Kamu ihale sözleşmelerinin eki niteliğindeki yapım işleri şartnamesinde yer alan hükümlerin, sözleşmenin tarafları arasındaki iç ilişkiye yönelik olduğu ve sadece sözleşmenin taraflarını bağladığı, davacının sözleşmenin tarafı olmadığı ve şartnamenin üçüncü kişi yararına sözleşme olarak da nitelendirilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin davacı lehine yapım işleri şartnamesine dayalı olarak hüküm kurması hatalı bulunarak karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı şirketin yurt dışındaki işyerlerinde çalıştığı dönemlere ait işçilik alacakları davasında, taraflar arasında imzalanan iş sözleşmelerindeki hukuk seçimine ilişkin hükümlerin geçerliliği ve uygulanacak hukukun tespiti uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının Rusya ve Umman'da çalıştığı dönemlere ilişkin iş sözleşmelerinde, uyuşmazlıklarda çalışılan ülke hukukunun uygulanacağına dair açık hukuk seçimi kayıtları bulunduğu ve bu dönemlerdeki mutad işyerinin de aynı ülkeler olduğu gözetilerek, 5718 sayılı Kanun'un 27/1. maddesi uyarınca Rusya ve Umman hukukunun uygulanması gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının davalı Kurumun işçisi sayılıp sayılmayacağı ve buna göre davalı Kurumun dava konusu alacaklardan sorumlu olup olmadığı, yapım işleri şartnamesine dayalı olarak talepte bulunulup bulunulamayacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Yapım işleri şartnamesinde yer alan düzenlemelerin sözleşmenin tarafları arasındaki iç ilişkiye yönelik olduğu ve sözleşmenin nispi hak ilkesi gereğince sadece sözleşmenin taraflarını bağladığı, şartnameye dayanarak talepte bulunma yetkisinin sadece alacaklı ve borçlu taraflara ait olduğu, üçüncü kişilerin hukuki ilişkide borç altına girmedikleri ve bir hak kazanmadıkları için bu hakkı ileri sürülemeyeceği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının davalı Kurumun işçisi sayılıp sayılmayacağı ve buna göre davalı Kurumun dava konusu alacaklardan sorumlu olup olmadığı; yapım işleri şartnamesine dayalı olarak talepte bulunulup bulunulamayacağı noktasında.
Gerekçe ve Sonuç: Kamunun taraf olduğu hizmet alım sözleşmesinin eki niteliğindeki Yapım İşleri Şartnamesi'ndeki düzenlemelerin, sözleşmenin tarafları arasındaki iç ilişkiye yönelik olduğu ve sadece sözleşmenin taraflarını bağladığı, davacı lehine ihale sözleşmesinin eki mahiyetinde olan Yapım İşleri Şartnamesi'nin 35. maddesine dayanılarak ücretin tespiti ve belirlenen bu ücret esas alınmak suretiyle alacakların hesaplanarak hüküm altına alınmasının hatalı olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının davalı kurumun işçisi sayılıp sayılmayacağı ve buna göre davalı kurumun dava konusu alacaklardan sorumlu olup olmadığı ile yapım işleri şartnamesine dayalı olarak ücret ve diğer alacak taleplerinde bulunulup bulunulamayacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Yapım işleri şartnamesinde yer alan hükümlerin sözleşmenin tarafları arasındaki iç ilişkiye yönelik olduğu, sözleşmenin nisbiliği ilkesi gereğince sadece sözleşmenin taraflarını bağlayacağı ve üçüncü kişi yararına sözleşme hükümlerinin de somut olayda uygulanamayacağı gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı, alışveriş yapmak için girdiği mağazada başına düşen koli nedeniyle yaralanması sonucu açtığı manevi tazminat davasında görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi mi yoksa Tüketici Mahkemesi mi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının mağazaya alışveriş amacıyla girmesiyle satıcı ile arasında sözleşme görüşmelerine hazırlık aşamasında bir güven ilişkisi doğduğu, bu güven ilişkisinin ihlali nedeniyle oluşan uyuşmazlığın 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında bir tüketici işlemi niteliğinde olduğu ve bu nedenle görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla verdiği direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşçinin kıdem ve ihbar tazminatı talep ettiği davada, işçinin işten ayrılma dilekçesinin istifa mı yoksa ikaleye yönelik bir icap mı olduğu ve işveren tarafından daha önce benzer durumdaki işçilere kıdem tazminatı ödenmesinin işyeri uygulaması oluşturup oluşturmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece ilk bozma kararına uyularak yapılan araştırmada, davacı ile benzer durumda olan bazı işçilere kıdem tazminatı ödendiği tespit edilmiş ve bu durumun davacıda kıdem tazminatı ödeneceği yönünde haklı bir beklenti yarattığı, davalının da bu güveni pekiştirdiği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının alışveriş yapmak için girdiği mağazada, düşen bir manken nedeniyle yaralanması sonucu açtığı manevi tazminat davasında görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi mi yoksa Tüketici Mahkemesi mi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile mağaza arasında henüz sözleşme kurulmamış olsa dahi, davacının alışveriş amacıyla mağazaya girmesiyle taraflar arasında sözleşme öncesi aşamada bir güven ilişkisi doğduğu, davacının uğradığı zararın da bu güven ilişkisinin ihlalinden kaynaklandığı ve olayın 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında bir tüketici işlemi niteliğinde olduğu gözetilerek, uyuşmazlığa Tüketici Mahkemesi'nin bakması gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.