Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Sözleşmeden Dönen Borçlar”
- Uyuşmazlık: Davalı şirketin temsilcisi tarafından imzalandığı iddia edilen 30.09.2003 tarihli sözleşmenin aslının sunulmaması, ancak davalının cevap dilekçesinde imzanın temsilcisi tarafından atıldığını belirtmesi ve temsilcinin tanık beyanında imzasını ikrar etmesi karşısında, sözleşmenin niteliği de gözetilerek, anılan sözleşmeye itibar edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin, grup şirketlerinden birinin borcunu üstlendiğine dair 30.09.2003 tarihli sözleşmenin, davalının temsilcisi tarafından imzalandığının kabul edilmesi ve borcun üstlenilmesi sözleşmesinin geçerliliği için özel bir şekil şartı aranmaması gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Süresi sona eren 7. Dönem Toplu İş Sözleşmesi'ndeki enflasyon farkı hükmünün, 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi kapsamındaki ücret hesaplamalarında dikkate alınıp alınmayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 7. Dönem Toplu İş Sözleşmesi'nde öngörülen enflasyon farkının, 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi'ndeki ücret zammı hesaplamalarında dikkate alınmasının mümkün olmadığı ve önceki dönem sözleşme hükmünün sonraki dönem için bağlayıcı nitelik taşımadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kira sözleşmesinin kurulup kurulmadığı, kurulmadığı takdirde sözleşme öncesi görüşmelerden kaynaklanan sorumluluk doğup doğmadığı, davalı şirketlerden birinin sorumluluğunun bulunup bulunmadığı ve manevi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin sözleşme öncesi görüşmelerde kusurlu davranışları sonucu davacıda sözleşmenin kurulacağı yönünde haklı bir güven oluşmasına rağmen, sözleşmenin akdedilmemesinden kaynaklanan menfi zararın tazmini gerektiği, ancak manevi tazminat koşullarının oluşmadığı ve davalı şirketlerden birinin davaya konu olaylarla ilgisi bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Süresi sona eren toplu iş sözleşmesindeki endeks artış oranının, yeni toplu iş sözleşmesi döneminde uygulanıp uygulanmayacağı ve bu durumun usulü kazanılmış hak oluşturup oluşturmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 7. Dönem Toplu İş Sözleşmesi'nde öngörülen endeks artış farkının yeni dönem toplu iş sözleşmesinde dikkate alınacağı hükmünün, yeni toplu iş sözleşmesinin bir hükmü olarak değerlendirilmesi ve önceki sözleşmenin hükmünün yeni sözleşme döneminde uygulanmasının mümkün olmadığı, ayrıca ilk bozma kararında endeks farkına değinilmemiş olsa dahi, davalı vekilinin ilk temyizinde bu konuya açıkça itiraz etmediği için usulü kazanılmış hak oluşmadığı gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirket çalışanı tarafından şirket mail adresinden gönderilen e-postaların ve diğer delillerin davalı şirketi bağlayıp bağlamadığı, bağlaması halinde davacı ile davalı arasında borcun nakli sözleşmesinin kurulup kurulmadığı hususunda oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirket çalışanı tarafından şirket mail adresinden yazılan e-postalar, sözleşmeler, toplantı tutanağı, mutabakat mektubu ve virman talimatları birlikte değerlendirildiğinde, davalı şirketin borcu üstlendiğinin ve davacı ile davalı arasında davacı lehine borcun nakli sözleşmesinin kurulduğunun anlaşılması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Süresi sona eren toplu iş sözleşmesindeki endeks artış oranının, yeni toplu iş sözleşmesi dönemindeki ücret hesabında dikkate alınıp alınmayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 7. Dönem Toplu İş Sözleşmesi'nin ücret zammına ilişkin hükmünde belirtilen endeks artış oranının, 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi'nde belirlenen ücret zamlarının tespiti aşamasında dikkate alındığının kabulü ve önceki dönem toplu iş sözleşmesi hükmünün yeni dönem sözleşmesi bakımından bağlayıcı olmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İşçilik alacakları davasında, önceki dönem toplu iş sözleşmesinde yer alan enflasyon farkı hükmünün, sonraki dönem toplu iş sözleşmesi kapsamında uygulanıp uygulanmayacağı ve bu durumun usulü kazanılmış hak ilkesine aykırılık teşkil edip etmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Önceki dönem toplu iş sözleşmesinde yer alan enflasyon farkı hükmünün, sonraki dönem toplu iş sözleşmesinde açıkça belirtilmediği ve önceki sözleşmenin hükmünün sonraki sözleşmeyi bağlamayacağı, ayrıca Özel Daire'nin ilk bozma kararında enflasyon farkına değinilmemesi nedeniyle usulü kazanılmış hak oluşmadığı gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Süresi dolan toplu iş sözleşmesindeki enflasyon farkı hükmünün, yeni toplu iş sözleşmesi döneminde uygulanıp uygulanmayacağı ve bu durumun usuli kazanılmış hak oluşturup oluşturmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 7. Dönem Toplu İş Sözleşmesi'ndeki enflasyon farkı hükmünün, 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi'nde zaten dikkate alındığı ve süresi dolan bir toplu iş sözleşmesi hükmünün yeni dönemde uygulanamayacağı, ayrıca ilk bozma kararında endeks farkına değinilmemiş olmasının usuli kazanılmış hak oluşturmayacağı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı işveren nezdinde çalıştığı dönemde hangi toplu iş sözleşmesinden yararlanacağı, bu sözleşmeye göre hak kazanıp kazanmadığı alacak kalemlerinin neler olduğu, hesaplama yöntemi, zamanaşımı, faiz oranı ve vekâlet ücretinin belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile davalı arasında alt işverenlik ilişkisi kurulmak suretiyle muvazaalı bir ilişki bulunduğu ve davacının asıl işveren olan ... AŞ işçisi sayılması gerektiği, bu nedenle davacının ... AŞ tarafından yapılan toplu iş sözleşmesinden doğan haklardan yararlanması gerektiği, ancak mahkemece toplu iş sözleşmesinin sona ermesinden sonraki dönem için de aynı toplu iş sözleşmesinin art etkisi ile değil, davalının taraf olduğu toplu iş sözleşmesi ve ücret bordroları esas alınarak hesaplama yapılması ve yasal faiz yerine en yüksek banka işletme kredi faizi uygulanması hatalı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Süresi biten toplu iş sözleşmesinde yer alan enflasyon farkı hükmünün, yeni toplu iş sözleşmesi döneminde uygulanıp uygulanmayacağı ve bu durumun usuli kazanılmış hak ilkesine aykırılık oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 7. Dönem Toplu İş Sözleşmesi'nde yer alan enflasyon farkı hükmünün, yeni dönem toplu iş sözleşmesinde dikkate alınacağı belirtilmiş olsa da, 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi'nde bu hususa ilişkin açık bir düzenleme bulunmaması ve önceki dönem sözleşme hükmünün yeni dönem için bağlayıcı olmaması gözetilerek, yerel mahkemenin enflasyon farkını dikkate alarak hesaplama yapmasının hatalı olduğu ve usulü kazanılmış hak ihlali de bulunmadığı gerekçesiyle direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hizmet sözleşmesine bağlı olarak düzenlenen rekabet yasağı sözleşmesinde, sadece işçi aleyhine kararlaştırılan cezai şart hükmünün geçerli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Rekabet yasağı sözleşmesinin, hizmet sözleşmesinden ayrı bir metin olarak düzenlense dahi, hizmet sözleşmesinin eki/devamı niteliğinde olduğu ve bu nedenle, sözleşmede sadece işçi aleyhine öngörülen cezai şart hükmünün, Türk Borçlar Kanunu'nun 420/1. maddesi gereğince geçersiz olduğu gözetilerek, direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Dava dışı şirket ile davalı site yönetimi arasında işyeri devri veya iş sözleşmesi devri bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise davacının önceki işveren nezdindeki çalışmasının da değerlendirilerek işçilik alacaklarının hesaplanması gerekip gerekmediği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı İş Kanunu’nun 6. maddesinde düzenlenen işyeri devrinin şartları oluşmadığı ancak 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 429. maddesi uyarınca iş sözleşmesinin devri hükümlerinin uygulanması gerektiği, iş sözleşmesinin tüm hak ve borçları ile devralan site yönetimine geçtiğinden davacının önceki işveren nezdindeki çalışmasının da değerlendirilerek işçilik alacaklarının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.