Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Sürücü Ölümü”
- Uyuşmazlık: Çok taraflı trafik kazasında hayatını kaybeden ve kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu sürücü yakınlarının aracın kendi sigortacısından destekten yoksun kalma tazminatı talep edip edemeyecekleri.
Gerekçe ve Sonuç: Destekten yoksun kalma tazminatının, miras yoluyla geçen bir hak olmayıp, doğrudan destekten yoksun kalan kişide oluşan asli ve bağımsız bir hak olduğu, kazada ölen sürücünün kusurunun destekten yoksun kalan üçüncü kişilere yansıtılamayacağı ve 2918 sayılı KTK ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları uyarınca zorunlu trafik sigortacısının, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Karayolunda seyir halinde iken sürücünün ani ölümü sonucu meydana gelen trafik kazası nedeniyle, sigorta şirketinin rücuen tazminat isteminde, sürücünün ani ölümünün mücbir sebep sayılıp sayılamayacağı ve araç işleteninin sorumluluğunun bulunup bulunmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sürücünün ani ölümünün, aracın işletilmesine yabancı olmayan ve öngörülebilir bir durum olduğu, dolayısıyla Karayolları Trafik Kanunu'nun 86. maddesi anlamında mücbir sebep olarak kabul edilemeyeceği ve araç işleteninin meydana gelen zararlardan sorumlu olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sürücünün tam kusuru ile gerçekleşen tek taraflı trafik kazasında, sürücünün ölümü üzerine desteğinden yoksun kalanların, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısından destekten yoksun kalma tazminatı talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Destekten yoksun kalma tazminatının, desteğini kaybeden kişide doğrudan doğan asli ve bağımsız bir hak olması, miras yoluyla geçen bir hak olmaması ve işletenin kusurunun destekten yoksun kalan üçüncü kişilere yansıtılamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Zorunlu trafik sigortası bulunmayan aracın işleteni olan sürücünün tek taraflı trafik kazasında ölümü nedeniyle, işleten mirasçıları tarafından Güvence Hesabından destekten yoksun kalma tazminatı talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Destekten yoksun kalma tazminatının miras yoluyla geçen bir hak olmayıp, destekten yoksun kalanın şahsında doğrudan oluşan asli ve bağımsız bir hak olduğu, sigorta kapsamı dışında da bırakılmadığı ve işletenin kusurunun destekten yoksun kalan üçüncü kişilere yansıtılamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Trafik kazasında tam kusurlu olan araç sürücüsü/işletenin ölümü halinde, destekten yoksun kalan yakınlarının, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamında sigorta şirketinden tazminat talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Destekten yoksun kalma tazminatının, destekten yoksun kalan kişide doğrudan oluşan asli ve bağımsız bir hak olduğu, ölenin kusurunun destekten yoksun kalan üçüncü kişilere yansıtılamayacağı ve zorunlu mali sorumluluk sigortasının üçüncü kişilere verilen zararları teminat altına aldığı gözetilerek, yerel mahkemenin sürücü yakınlarının tazminat talep edemeyeceğine ilişkin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sürücünün kusurlu olduğu trafik kazasında ölümü sebebiyle, destekten yoksun kalanların, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısından tazminat isteyip isteyemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Destekten yoksun kalma tazminatının miras yoluyla geçen bir hak olmayıp destekten yoksun kalan üçüncü kişilerde doğrudan doğan asli ve bağımsız bir hak olduğu, kazada kusurlu olan sürücünün kusurunun destekten yoksun kalan üçüncü kişilere yansıtılamayacağı ve sigortacının işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Karayolunda seyir halindeyken araç sürücüsünün ani ölümü sonucu meydana gelen trafik kazası nedeniyle oluşan zararlardan, işletenin sorumlu olup olmadığı ve sürücünün ani ölümünün Karayolları Trafik Kanunu'nun 86. maddesi anlamında "mücbir sebep" sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sürücünün ani ölümünün, aracın işletilmesine yabancı olmayan ve öngörülebilir nitelikte bir olay olması, Karayolları Trafik Kanunu'nun 86. maddesinde düzenlenen "mücbir sebep" hallerine girmediği ve bu sebeple işleteni sorumluluktan kurtarmadığı gözetilerek, direnme kararı onanmış, ancak tazminat miktarına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daire'ye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Tek taraflı trafik kazasında sürücünün ölümü halinde, destekten yoksun kalanlar tarafından açılan tazminat davasında Karayolları Trafik Kanunu'nun 109/2. maddesindeki ceza davası zamanaşımı süresinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Tek taraflı kazada sürücünün ölümü ve araçtaki yolcunun yaralanması eyleminin, kusurlu olsa dahi, taksirle yaralama suçunu oluşturduğu ve bu eyleme TCK’nın 89/2. maddesi uyarınca sekiz yıllık ceza zamanaşımı uygulanacağı, KTK'nın 109/2. maddesi gereğince ceza zamanaşımının tazminat davası için de geçerli olması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sürücünün tam kusurlu olduğu trafik kazasında ölen işleten ve sürücünün desteğinden yoksun kalanların, zorunlu mali sorumluluk sigortacısından tazminat isteyip isteyemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Destekten yoksun kalma tazminatının miras yoluyla geçen bir hak olmayıp destekten yoksun kalan üçüncü kişinin şahsında doğan asli ve bağımsız bir hak olduğu, ölen işleten ve sürücünün kusurunun destekten yoksun kalan üçüncü kişilere yansıtılamayacağı ve destekten yoksun kalanların zarar gören üçüncü kişi konumunda olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına, tazminat miktarına ilişkin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tek taraflı trafik kazasında sürücünün ölümü halinde, destekten yoksun kalan yakınlarının araç sigortacısına karşı açtığı tazminat davasında uygulanacak zamanaşımı süresinin Karayolları Trafik Kanunu'nun 109. maddesindeki 2 yıllık süre mi yoksa Türk Ceza Kanunu'nun 66. maddesinde öngörülen ceza zamanaşımı süresi mi olduğu hususundaki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sürücünün kusurlu eyleminin Türk Ceza Kanunu'nun 179/2. maddesinde düzenlenen "trafik güvenliğini tehlikeye sokma" suçunu oluşturduğu, bu suçla ilgili ceza davasının 8 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu ve Karayolları Trafik Kanunu'nun 109/2. maddesi uyarınca bu sürenin tazminat davası için de geçerli olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tek taraflı ve sürücünün tam kusuru ile meydana gelen trafik kazalarında ölen sürücünün yakınlarının, aracın trafik sigortacısı olan şirketten destekten yoksun kalma tazminatı istemesi halinde uygulanacak zamanaşımı süresinin belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sürücünün tam kusuruyla ölüme sebebiyet verdiği tek taraflı trafik kazalarında dahi, fiilin Türk Ceza Kanunu'nun 179/2. maddesinde düzenlenen "trafik güvenliğini tehlikeye sokma" suçunu oluşturduğu, dolayısıyla 2918 sayılı KTK'nın 109/2. maddesi uyarınca ceza zamanaşımının uygulanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.