Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Sürücü Belgesi”
- Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin kamu görevlisi olmayanın resmî belgede sahteciliği suçunu mu yoksa kamu görevlisinin resmî belgede sahteciliği suçuna azmettirme suçunu mu oluşturduğunun belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sürücü kurslarının, Özel Öğretim Kurumları Kanunu gereğince kamu kuruluşu sayılması ve sanığın sahte sürücü belgesi düzenlenmesi için gerekli koşulları sağlamayan kursiyer konumunda bulunması nedeniyle, sanığın eyleminin TCK'nın 204/2. maddesinde düzenlenen 'kamu görevlisinin resmî belgede sahteciliği suçuna azmettirme' suçunu oluşturduğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı kabul edilmiş ve Daire kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın ehliyetsiz olarak kullandığı çalıntı motosikletle yaptığı kaza nedeniyle trafik güvenliğini kasten tehlikeye sokma suçundan cezalandırılmasının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Trafik güvenliğini kasten tehlikeye sokma suçunun, kişilerin hayat, sağlık veya malvarlığı bakımından tehlike meydana getirebilecek şekilde aracın iradi olarak sevk ve idare edilmesi ile oluşacağı, sanığın ehliyetsiz olması ve kaza yapmasının tek başına bu suçu oluşturmayacağı, ayrıca ehliyetsiz araç kullanmanın idari yaptırım gerektiren bir kabahat olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın aynı mağdura karşı işlediği resmi belgede sahtecilik suçlarının zincirleme suç hükümleri kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği ve daha önce aynı fiilden mahkum olması nedeniyle mükerrer yargılama yapılıp yapılmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın sahte nüfus cüzdanı ve sürücü belgesi düzenletmesi eylemlerinin aynı suç işleme kararı kapsamında gerçekleştirildiği, eylemler arasında hukuki bir kesintinin bulunmadığı ve daha önce sahte sürücü belgesi düzenletmesi nedeniyle mahkum olması sebebiyle Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nın aynı fiilden açtığı davanın mükerrer olduğu gözetilerek yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Trafik kazası sırasında sürücü belgesi geçici olarak geri alınmış olan sürücünün kullandığı aracın karıştığı kazada, sigorta şirketinin ödediği tazminatı istirdat yoluyla geri isteyebilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sürücü belgesi geçici olarak geri alınmış olan sürücünün, Karayolları Trafik Kanunu'nun amacı gözetildiğinde, sürücü belgesi olmayan kişilerle eşdeğer kabul edilmesi ve bu nedenle sigorta şirketinin Kasko Sigortası Genel Şartları'na dayanarak ödediği tazminatı istirdat hakkına sahip olması gerektiği değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın başkasına ait nüfus cüzdanı, yeşil kart ve sürücü belgesindeki fotoğrafları değiştirmesinin TCK 205. maddede düzenlenen “resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek” suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suçtan doğrudan zarar gören kişinin davaya katılma hakkının ihlal edildiği ve bu kişinin yokluğunda hüküm kurulamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet kararı ve Yargıtay 11. Ceza Dairesinin bozma kararı kaldırılmış, yerel mahkeme kararının suçtan zarar görene tebliğ edilmesi için dosya Yargıtay 11. Ceza Dairesine tevdi edilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın başkasına ait sürücü belgesini trafik görevlilerine ibraz etmesinin resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu oluşturup oluşturmadığı ve eylemin kabahat olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın başkasına ait sürücü belgesini trafik görevlilerine ibraz ederek, belgedeki fotoğrafın kendisine benzemesi nedeniyle görevlilerin araştırma yapma zorunluluğu bulunmaksızın ceza tutanağı düzenlenmesine neden olması nedeniyle eylemin resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu oluşturduğu, kabahat kanunundaki kimliği bildirmeme suçunun uygulanamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin beraat kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sürücü belgesi olmayan sigortalıya araç verilmesi nedeniyle meydana gelen trafik kazasından dolayı, 1479 sayılı Kanun'un 63. maddesi uyarınca araç sahibinin Sosyal Güvenlik Kurumu'na rücuen tazminat ödeme yükümlülüğünün bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sürücü belgesi olmayan birine araç vermenin 2918 sayılı Kanun'un 36. maddesine aykırı bir eylem oluşturduğu ve bu eylemin kaza ile illiyet bağının bulunup bulunmadığının, kazanın oluşumundaki kusur payının belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma suçunda, aracı ehliyetsiz kişiye kullandıran sanığın eylemi ile netice arasında nedensellik bağının bulunup bulunmadığı ve sanığın kusurlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, ticari taksi şoförü olmasına rağmen ehliyetsiz ve yeterli tecrübesi olmadığını bildiği kişiye aracı kullandırmasının dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı olduğu, bu taksirli davranışı ile netice arasında nedensellik bağı bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanıkların sahte sürücü sertifikası ve ehliyet kullanma eylemlerinin hangi suçu oluşturduğu ve dava zamanaşımına uğrayıp uğramadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların fiillerinin 765 sayılı TCK'nın 350. maddesinde düzenlenen sahtecilik suçunu oluşturduğu, bu suçun 7 yıl 6 aylık kesintili zamanaşımı süresinin dolduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına ve sanıklar hakkındaki davanın düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında resmî belgede sahtecilik suçundan verilen mahkûmiyet hükmünde zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın farklı kişiler adına düzenlenmiş birden fazla sürücü belgesini, resmî belgede sahtecilik suçunu oluşturan eylemleri, farklı zamanlarda tek bir suç işleme kararıyla gerçekleştirdiği gözetilerek, zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının isabetli olduğu ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.