Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“SSK Primi”
- Uyuşmazlık: 5510 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesinden önce SSK kapsamında isteğe bağlı sigortalılığı başlayan davacının, yeni kanun döneminde ödediği primlerin 4/a (SSK) mı yoksa 4/b (Bağ-Kur) kapsamında değerlendirileceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 51. maddesinde isteğe bağlı sigortalılık primlerinin 4/b kapsamında değerlendirileceğine dair açık hüküm bulunduğu ve bu durumun Anayasa Mahkemesi tarafından da onaylandığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin nitelikli zimmet mi yoksa nitelikli dolandırıcılık suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın görevi gereği kendisine tevdi edilmiş olmayan ve üzerinde koruma ve gözetim yükümlülüğü bulunmayan parayı, sahte belgeler düzenleyerek elde etmesi ve başkalarının hesaplarına aktarması suretiyle haksız kazanç sağlamasının, nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıkların kooperatifte gerçekleştirdikleri eylemlerin basit zimmet mi yoksa nitelikli zimmet suçunu mu oluşturduğu ve basit zimmet suçunu oluşturması halinde dava zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların kooperatif yönetim kurulu başkanı ve muhasip üyesi sıfatlarıyla gerçekleştirdikleri eylemlerin, sahte belge düzenleme, gerçek dışı ödemeler yapma, kooperatif gelirlerini zimmetlerine geçirme gibi hileli davranışlarla gerçekleştirildiği ve bu eylemlerin açığa çıkmasının daire dışı araştırmalarla mümkün olduğu gözetilerek nitelikli zimmet suçunu oluşturduğu kabul edilmiş ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, isteğe bağlı sigorta primlerini sehven fazla ödeyerek Bağ-Kur kapsamında emekliliğe hak kazandığı durumda, fazla ödenen primlerin iptali ile SSK kapsamında emeklilik hakkının tespiti talebinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İsteğe bağlı sigortalılığın başlama ve bitişinin kanunda belirtilen koşullara bağlı olduğu, sigortalının isteğe bağlı sigortadan vazgeçme iradesinin tek başına yeterli olmadığı ve kanunda öngörülen şartların gerçekleşmesi gerektiği gözetilerek, davacının prim ödeme iradesinin ortadan kalktığının kabul edilemeyeceği ve 2829 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince son yedi yıldaki en fazla sigortalılık süresine göre aylık bağlanması gerektiği değerlendirilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İhale sonucu imzalanan temizlik ve yemekhane hizmet sözleşmesinden sonra SSK asgari prim matrahının yükseltilmesi nedeniyle yüklenici firmanın fazla ödeme talebinde bulunup bulunamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sözleşmenin eki niteliğindeki şartnamede, işi üstlenen firmanın SSK asgari prim matrahının yükseltilmesi halinde fazla ödeme talebinde bulunamayacağının açıkça öngörülmesi ve sözleşmede bu hükmü geçersiz kılacak farklı bir düzenlemenin bulunmaması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının murisinin 1955 yılındaki Karayolları Genel Müdürlüğü’nde geçen hizmetlerinin tespiti talebinde, 506 sayılı SSK Kanunu’nun 79/10. maddesindeki 5 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kurum tarafından düzenlenen bordro ve tahakkuk müzekkerelerinde davacının murisinden ihtiyarlık primi kesintisi yapılmış olması, kurumun çalışmadan haberdar olduğunu gösterdiğinden ve Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre kısmi bildirimlerde hak düşürücü süre uygulanmayacağı gözetilerek, direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Murisinin SSK ve Tarım Bağ-Kur sigortalılık sürelerinin birleştirilmesi suretiyle ölüm aylığı bağlanıp bağlanamayacağı ve aylığın başlangıç tarihinin ne olacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Murisin ölüm tarihinde yürürlükte olan 2926 sayılı Kanun'un 23. maddesi uyarınca, ölüm tarihinde en az üç tam yıl sigorta primi ödenmiş olması şartının, murisin SSK ve Tarım Bağ-Kur sigortalılık süreleri ile askerlik borçlanması da dikkate alındığında oluştuğu, aylık başlangıç tarihinin ise Tarım Bağ-Kur sigortalılık primlerinin ödendiği tarihi takip eden aybaşı olması gerektiği gözetilerek direnme kararı düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sigortalının aynı döneme rastlamayan çalışmaları nedeniyle farklı iki sosyal güvenlik kurumundan yaşlılık aylığı bağlanmasının mümkün olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal güvenlik sisteminin çifte sigortalılık üzerinden birden fazla yaşlılık aylığına hak kazanılmasına olanak vermeyen yapısı ve 2829 sayılı Kanun'un aynı tarihlere rastlamayan hizmetlerin birleştirilmesi kuralı gözetilerek, davacının farklı kurumlardaki hizmetlerinin birleştirilerek tek bir yaşlılık aylığı bağlanması gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının prime esas kazancının tespitinde mahkemece yapılan araştırmanın yeterli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında ücretin ispatı hususunda HUMK m. 288'de belirtilen sınırlar aşıldığında yazılı delil zorunluluğu bulunduğu ve somut olayda davacının mağazada çalıştığı nazara alındığında yapılan araştırmanın ve tanık beyanlarına itibar edilerek hüküm kurulmasının davacının gerçek ücretinin tespitinde yeterli olmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hizmet tespiti davasında, davacının prime esas kazancının tespitinde mahkemece yapılan araştırmanın yeterli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında prime esas kazancın tespitinde gerçek ücretin esas alınması gerektiği, ücretin ispatında ise HUMK 288. maddesindeki sınırları aşan ücret iddialarının yazılı delille ispatlanması gerektiği, mahkemece davacının talebinin somutlaştırılması gerektiği, tanık beyanları ve emsal ücret yazısının tek başına yeterli olmadığı, ücret bordroları, banka dekontları, ticari defterler gibi delillerin toplanıp değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, eşi olan işveren yanında sigortalı olarak çalıştığının tespiti davasında, fiili çalışmanın ispat yükünün kimde olduğu ve mahkemenin yaptığı incelemenin yeterli olup olmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarının kamu düzenini ilgilendirdiği ve kendiliğinden araştırma ilkesinin uygulandığı gözetilerek, davacının eşinin işyerinde çalıştığını iddia ettiği dönemde üç çocuğunun olması ve çocuklardan birinin bakıma muhtaç olması gibi hususlar da değerlendirildiğinde, mahkemenin yaptığı incelemenin davacının fiili çalışmasını kanıtlamaya yeterli olmadığı, daha kapsamlı bir araştırma yapılması gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.