Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“SSK Sigortalılığı”
- Uyuşmazlık: Tarım Bağ-Kur sigortalılığı devam ederken başlayan SSK sigortalılığı nedeniyle Tarım Bağ-Kur sigortalılığının sona erip ermediği ve SSK sigortalılığının sona ermesinden sonra Tarım Bağ-Kur sigortalılığının kendiliğinden devam edip etmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Zorunlu (SSK) sigortalılığının makul süreyi aşması halinde, Tarım Bağ-Kur sigortalılığının devamı için yeniden tescil başvurusu, prim ödemesi veya ürün teslimatı gibi sigortalılık iradesini ortaya koyan bir eylemin gerekli olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının aynı dönemde hem SSK hem de Bağ-Kur sigortalılığı olması nedeniyle hangi sigortalılık statüsünün esas alınacağı ve buna göre yaşlılık aylığına hak kazanıp kazanmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un geçici 63. ve 76. maddeleri gereğince Bağ-Kur sigortalılığının durdurulup durdurulmadığının tespiti, durdurulması halinde SSK sigortalılığının esas alınması, durdurulmaması halinde ise baskın sigortalılık ilkesi uyarınca hangisinin geçerli sayılacağının belirlenmesi ve bu doğrultuda yaşlılık aylığı şartlarının değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının SSK sigortalılığı ile çakışan Bağ-Kur sigortalılığının sona erme tarihi ve 1479 sayılı Kanun'un Ek 19. maddesinin uygulanabilirliği.
Gerekçe ve Sonuç: 1479 sayılı Kanun'un Ek 19. maddesinin çakışan sigortalılık durumlarında uygulanması gerektiği, vergi kaydının sona ermesinin kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın sona erdiğine karine teşkil etse de aksinin ispatlanabileceği ve bu hususun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı devam ederken SSK sigortalılığının başlaması nedeniyle, çatışan sigortalılık durumunda hangi sigortalılığın geçerli olacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal güvenlik sisteminde çifte sigortalılığın mümkün olmadığı ve önceden başlayıp devam eden sigortalılığın geçerli olduğu, davacının Bağ-Kur sigortalılığının devam ettiği dönemde başlayan SSK sigortalılığının hüküm ifade etmeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Limited şirket ortağı olan davacının, başka bir şirkette SSK'lı olarak çalıştığı dönemde, Bağ-Kur sigortalılığının devam edip etmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu ve 1479 sayılı Bağ-Kur Kanunu'nun çifte sigortalılığı yasaklaması ve önceden başlayan sigortalılığa öncelik tanıması gözetilerek, davacının limited şirket ortaklığından kaynaklanan Bağ-Kur sigortalılığının devam ettiğine ve SSK sigortalılığının geçersiz olduğuna karar verilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının anonim şirket ortaklığı ve genel müdürlüğü sıfatıyla yaptığı çalışmalarının SSK mı yoksa Bağ-Kur sigortalılığına mı tabi olduğu ve çakışan sigortalılık durumunda hangisinin geçerli sayılacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının anonim şirketlerdeki çalışmalarının hizmet akdine dayanıp dayanmadığının, şirket ortaklığı ve genel müdürlük görevlerinin niteliğinin, SSK sigortalılığı için gerekli bağımlılık unsurunun bulunup bulunmadığının ve SSK ile Bağ-Kur sigortalılığının çakışması halinde hangisinin geçerli sayılacağının tespiti için yeterli araştırma yapılmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, aynı dönemde hem Bağ-Kur hem de SSK sigortalılığı bulunduğu durumda, Bağ-Kur sigortalılığının sona erdiğinin tespiti ve Bağ-Kur'a borçlu olmadığının tespiti talebi.
Gerekçe ve Sonuç: 5458 sayılı Kanun'un 13. ve Geçici 26. maddeleri uyarınca, beş yıl ve daha fazla süreye ilişkin prim borcu bulunan Bağ-Kur sigortalılarının sigortalılığının durdurulabileceği ve bu sürelerin sigortalılık süresi olarak değerlendirilmeyeceği, aynı sürelerde başka bir sosyal güvenlik kurumuna prim ödeyen sigortalılar açısından ise çakışan sigortalılığın söz konusu olmayacağı ve davacının SSK sigortalılığına geçerlilik tanınması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının, Bağ-Kur sigortalılığı devam ederken isteğe bağlı SSK sigortalılığı süresinin de yaşlılık aylığı hesabında dikkate alınması gerektiği iddiasıyla açtığı iptal-tespit davasında, Bağ-Kur'un davaya dahil edilmemesi nedeniyle yerel mahkeme kararının bozulmasına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İsteğe bağlı sigortalılık ile zorunlu sigortalılığın çakışması halinde, 506 sayılı Kanun'un 85. maddesi gereğince isteğe bağlı sigortalılığın sona ereceği, ancak 1479 sayılı Bağ-Kur Kanunu'nun Ek 19. maddesi uyarınca Bağ-Kur'a prim ödenmemiş olması halinde Bağ-Kur sigortalılığının da sona ereceği ve bu durumların tespiti için Bağ-Kur'un davaya dahil edilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının kısa süreli SSK sigortalılığı haricinde tarım faaliyetinin kesintisiz devam edip etmediği ve bu nedenle tarım Bağ-Kur sigortalılığının devam ettiğinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Tarımsal faaliyetin kısa süreli SSK sigortalılığı nedeniyle kesintiye uğramasının, tarım Bağ-Kur sigortalılık iradesini ortadan kaldırmayacağı ve davacının tarım faaliyeti ile ilgili delillerinin araştırılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının aynı anda hem SSK hem de Bağ-Kur sigortalılığı olması nedeniyle, çakışan sigortalılık durumunda hangisinin geçerli olacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının Bağ-Kur sigortalılığı, 5458 sayılı Kanun'un Ek 19. maddesi gereğince prim borcu nedeniyle durdurulmuş sayılacağından ve davacının kaydı zorunlu SSK sigortalılığı olarak geçtiğinden, SSK sigortalılığının geçerli olduğuna karar verilerek direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.