Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Sağır ve Dilsiz Sanık”
- Uyuşmazlık: Sağır ve dilsiz sanığın müdafiinin temyiz isteminden vazgeçmesine rağmen, sanığın temyizden vazgeçtiğine dair beyanının geçerli olup olmadığı ve nitelikli kasten öldürme ve yağma suçlarından verilen mahkumiyet kararına karşı yapılan temyiz itirazlarının değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: 5271 sayılı CMK'nın 150/2. ve 266/3. maddeleri uyarınca sağır ve dilsiz sanık ile müdafiinin iradeleri çeliştiğinde müdafiinin iradesinin geçerli olacağı, sanıkların eylemlerinin delillerle sabit olduğu, suç vasfının doğru tespit edildiği, cezanın yasal olduğu ve takdiri indirimin uygulanmaması hususunda mahkemenin takdir yetkisini doğru kullandığı gözetilerek, istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kovuşturma aşamasında müdafi atanması talebinde bulunmayan ve tutuklu yargılanan sanık hakkında, müdafi atanmamasının CMK'nın 101/3. maddesine aykırılık oluşturup oluşturmadığı ve bu bağlamda savunma hakkının kısıtlanıp kısıtlanmadığı ile TCK’nın 314/2 ve 3713 sayılı Kanun’un 5. maddeleri uyarınca silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yargılanan sanığa, CMK'nun 150/3. maddesi uyarınca zorunlu müdafi atanması gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın soruşturma aşamasında ve tutuklama talebiyle sevk edildiğinde müdafii bulunduğu, kovuşturma aşamasında ise kendisine müdafi seçme veya görevlendirme talebinde bulunmadığı, CMK m. 150/3'te düzenlenen zorunlu müdafilik hükmünün sanığa atılı suçun temel cezası dikkate alındığında uygulanmayacağı, CMK 101/3'ün ise ilk tutuklamaya ilişkin olduğu ve tutuklu olarak yargılanmanın tek başına zorunlu müdafilik nedeni olmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Terör örgütüne üyelik suçundan yargılanan tutuklu sanığa, kovuşturma aşamasında müdafi atanmasının zorunlu olup olmadığı ve sanığın açıkça müdafi istemediğini beyan etmesi halinde zorunlu müdafi görevlendirilmesinin gerekip gerekmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildiğinde CMK m. 101/3 uyarınca kendisine zorunlu müdafi atandığı, kovuşturma aşamasında ise CMK m. 147/1-c'deki hakkı hatırlatılarak müdafi talep edip etmediği sorulduğu, sanığın müdafi istemediğini beyan ederek savunmasını yaptığı, dosyaya erişim ve dosyadan örnek alma hususunda kısıtlandığına dair bir savunmasının da bulunmadığı, "adaletin selameti" ilkesinin adli yardım müessesesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, Salduz/Türkiye kararının CMUK dönemine ilişkin olduğu ve sanığın müdafiye erişim hakkının kısıtlanmadığı gerekçeleriyle, zorunlu müdafi atanmamasında isabetsizlik olmadığına ve sanığın savunma hakkının kısıtlanmadığına karar verilerek yerel mahkeme kararının onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kovuşturma aşamasında tutuklu yargılanan ve müdafi talebinde bulunmayan sanığa müdafi atanmasının zorunlu olup olmadığı, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yargılanan sanığa CMK 150/3 uyarınca zorunlu müdafi atanması gerekip gerekmediği ve sanığın savunma hakkının kısıtlanıp kısıtlanmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın soruşturma aşamasında ve ilk sorgusunda müdafii bulunduğu, kovuşturma aşamasında ise müdafi hakkı kendisine hatırlatıldığı halde talepte bulunmadığı, CMK'nın 101/3. maddesinin ilk tutuklama talebine ilişkin olduğu ve kovuşturma aşamasındaki tutuklu yargılamada müdafi atanmasını zorunlu kılmadığı, zorunlu müdafilik hallerinin kanunda sınırlı olarak sayıldığı ve yorum yoluyla genişletilemeyeceği, sanığın müdafiye erişim hakkının kısıtlanmadığı, TCK 314/2'de belirlenen temel cezanın 5 yıl hapis olduğu ve 3713 sayılı Kanun'un 5. maddesinin ceza artırımına ilişkin olduğu, CMK 150/3'ün ise temel cezayı esas aldığı, kanun koyucunun ceza artırımını öngören nitelikli halleri bu kapsamda değerlendirmediği, ayrıca sanığa talebi halinde baro tarafından ihtiyari müdafi görevlendirmesinin yapılabileceği gözetilerek, Özel Daire'nin sanığın savunma hakkının kısıtlandığı gerekçesiyle verdiği bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tutuklu yargılanan sanığa, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan dolayı yapılan yargılamada, CMK’nın 150/3. maddesi uyarınca zorunlu müdafi atanmasının gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Silahlı terör örgütüne üye olma suçunun, 3713 sayılı TMK'nın 3. maddesinde düzenlenen mutlak terör suçlarından olması ve bu suçlarda 5/1. maddesi uyarınca cezanın alt sınırının beş yıldan fazla olması nedeniyle CMK'nın 150/3. maddesi gereğince sanığın istemi olmasa dahi zorunlu müdafi atanması gerektiği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Nitelikli cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından sanığa verilen cezanın ve TCK’nın 43/1. maddesi uyarınca yapılan artırım oranının isabetli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin sanık hakkında belirlediği temel ceza ve artırım oranının dosya kapsamına uygun olduğu ve orantılılık ilkesine aykırı olmadığı, ancak Anayasa Mahkemesi’nin TCK’nın 53. maddesinin bazı hükümlerini iptal etmesi nedeniyle, hükmün bu hususta düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan tutuklu yargılanan sanığa zorunlu müdafi atanması gerekip gerekmediği ve yargılama sırasında dosyada mevcut delillerin hüküm kurmaya yeterli olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan açılan davada, suçun cezasının alt sınırının TMK'nın 5/1. maddesi gereğince yapılacak arttırımla 5 yıldan fazla olması ve CMK 150/3 gereğince zorunlu müdafi atanması gerektiği, ayrıca hükmün dayandığı delillerin dışında ByLock kullanıcısı olduğuna dair rapor ve tanık beyanlarının sanık ve müdafiine okunmadan hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın işlediği iddia edilen hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarının sabit olup olmadığı ve hırsızlık suçundan dolayı sanığa zorunlu müdafi atanması gerekip gerekmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mahkumiyetine yeterli kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı, mağdurların çelişkili ifadeleri ve sanığın suç tarihinde başka bir yerde olduğunu iddia etmesi gibi hususlar değerlendirilerek yerel mahkemenin mahkumiyet hükmü bozulmuş ve sanığın beraatine karar verilmiştir. Ayrıca, hırsızlık suçunun temel cezası alt sınırının 5 yıl olması ve nitelikli hal nedeniyle cezanın artırılmasının CMK 150/3’e göre zorunlu müdafi tayini için yeterli olmadığı gözetilerek, sanığa zorunlu müdafi atanmamasının hukuka uygun olduğu kanaatine varılmıştır. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Haksız yere elde bulundurulan veya taklit anahtarla kilit açmak suretiyle hırsızlık suçundan yargılanan sanıklara CMK'nın 150/3. maddesi uyarınca zorunlu müdafii atanması gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: CMK'nın 150/3. maddesinde zorunlu müdafi görevlendirilmesi için suçun cezasının alt sınırının beş yıldan fazla hapis cezasını gerektirmesi öngörüldüğünden, hırsızlık suçunda cezanın alt sınırı olan beş yıl hapis cezası esas alınarak, cezanın artırılmasını öngören nitelikli hallerin (gece vakti işleme) dikkate alınmaması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taksirle yaralama suçunda, 18 yaşından küçük mağdure adına kanuni temsilcisinin şikayetten vazgeçmesinin sonuç doğurup doğurmadığı ve bu vazgeçmenin usulüne uygun olup olmadığı hususunda yaşanan hukuki anlaşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Küçük mağdureye CMK 234/2 uyarınca vekil atanmadan önce kanuni temsilcisinin şikayetten vazgeçmiş olsa da, vekilin mağdurun kanuni temsilcisine hukuki yardımda bulunmadan önceki bu irade beyanının mağdure aleyhine sonuç doğuracağı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa isnat edilen gece vakti nitelikli hırsızlık suçu nedeniyle CMK 150/3 gereğince zorunlu müdafi atanıp atanmayacağı ve yerel mahkeme kararının yasal ve yeterli gerekçe içerip içermediği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Suçun gece vakti işlenmesi nedeniyle TCK 143. madde uyarınca cezanın yarı oranda artırılacağı ve bu durumda cezanın alt sınırının beş yılı aşacağı, dolayısıyla CMK 150/3 uyarınca sanığa zorunlu müdafi atanması gerektiği; ancak yerel mahkemenin gerekçesinin yetersiz olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.