Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Sağlık Nedenleri”
- Uyuşmazlık: Çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunda, mağdurenin ruh sağlığının bozulması halinde uygulanacak cezanın belirlenmesinde, sanığın eylemi ile mağdurun ruh sağlığındaki bozulma arasında illiyet bağının kurulup kurulamayacağı, mağdurun daha önce başka bir cinsel istismar olayına maruz kalmasının rapor değerlendirmesinde dikkate alınıp alınmayacağı ve sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdurenin ruh sağlığının bozulması ihtimalini öngörebilecek durumda olduğunun kabulü, mağdurun daha önceki cinsel istismar olayına maruz kalması nedeniyle ruh sağlığının bozulup bozulmadığının araştırılmasının ve bu hususta ayrıca rapor alınmasının gerekliliği ve sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin sağlık nedenleriyle feshettiği iş sözleşmesinin, işin niteliğinden kaynaklanan ve sağlığı için tehlike oluşturan bir sebebe dayanıp dayanmadığı ve bu sebeple feshin haklı olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının rahatsızlığının işin niteliğinden kaynaklandığına ve sağlığı için tehlike oluşturduğuna dair mevcut raporların yeterli olmadığı, iş güvenliği uzmanı ve işçi sağlığı konusunda uzman bir doktordan oluşan bilirkişi heyeti tarafından iş yerinde keşif yapılarak davacının rahatsızlığının işini yapmasının sağlığı ve yaşayışı için tehlikeli olup olmadığının tespiti için ek rapor alınması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tescilsiz ve sigortasız motosikletin karıştığı trafik kazası sonucu yaralanan sigortalıya Kurumca yapılan geçici iş göremezlik ödeneği ve tedavi giderlerinin rücuen tahsili davasında Güvence Hesabı ve sürücünün sorumluluğunun kapsamı.
Gerekçe ve Sonuç: 6111 sayılı Kanun'un 59. maddesi ile 2918 sayılı Kanun'un 98. maddesinde yapılan değişiklikle, trafik kazalarından kaynaklanan sağlık hizmet bedellerinin SGK tarafından karşılanacağı ve sigorta şirketleri ile Güvence Hesabı'nın belirli bir tutarı SGK'ya aktararak sorumluluktan kurtulacağı hükmü gözetilerek, Güvence Hesabı'nın tedavi giderlerinden sorumluluğunun bulunmadığı, ancak tescilsiz ve sigortasız araç kullanılması nedeniyle sürücünün geçici iş göremezlik ödeneği ve tedavi giderlerinden sorumlu olduğu gerekçesiyle direnme kararı kısmen bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Çocuğun cinsel istismarı suçunda, mağdurun ruh sağlığının bozulması halinin netice sebebiyle ağırlaşmış suç hükümlerine göre değerlendirilmesi ve sonradan yapılan kanun değişikliğinin sanıkların hukuki durumuna etkisinin olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların eylemleri sonucunda mağdurda oluşan ruh sağlığı bozukluğunun öngörülebilir olduğu ve bu nedenle sanıkların taksirle hareket ettikleri, ayrıca TCK'nın 103. maddesinde 6545 sayılı Kanun ile yapılan değişikliklerin sanıkların lehlerine olabileceği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kendisi de Bağ-Kur sigortalısı olan davacının, ölen eşinden dolayı ölüm aylığı alırken eşinin sağlık karnesini kullanması nedeniyle davalı kurumun talep ettiği sağlık giderlerinden sorumlu olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının hem ölüm aylığı alıp hem de Bağ-Kur sigortalısı olması nedeniyle eşinin sağlık sigortası yardımından yararlanmasına engel bir durum bulunmadığı ve Anayasal sosyal güvenlik hakkından yoksun bırakılamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunda, mağdurun ruh sağlığının bozulmasına ilişkin raporun hangi tarih esas alınarak düzenlenmesi gerektiği ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın davaya katılıp katılamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: TCK’nın 103/6. maddesi kapsamında mağdurun ruh sağlığının bozulduğuna dair raporun düzenlenmesi için öngörülen 6 aylık sürenin, zincirleme suçlarda son eylem tarihinden itibaren başlaması gerektiği ve Bakanlığın davaya katılma hakkının bulunmasına rağmen, mevcut yargılamada katılan vekillerinin temyiz hakkını kullanarak etkin bir denetim sağladıkları gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, çocukların cinsel istismarı suçundan verilen hükme karşı yaptığı itiraz üzerine, Özel Daire’nin verdiği bozma kararından sonra, mağdurun ruh sağlığındaki bozulmanın kalıcı olup olmadığına ilişkin itiraz nedeninin incelenmesinde hukuki yarar bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Özel Daire'nin, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazını kısmen kabul ederek Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulu raporunun kurulun kanuna uygun teşekkül etmemesi nedeniyle hükme esas alınamayacağına ve yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar vermesi nedeniyle, mağdurun ruh sağlığındaki bozulmanın kalıcı olup olmadığının belirtilmesi hususundaki itiraz nedeninin bu aşamada incelenmesinde hukuki yarar kalmadığı gözetilerek itirazın incelenmeksizin iadesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocukların basit cinsel istismarı suçunda, mağdurenin ruh sağlığının bozulup bozulmadığına ilişkin adli tıbbi raporun suç tarihinden en az altı ay sonra alınmasının zorunlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Basit cinsel istismar suçunda mağdurenin ruh sağlığının bozulup bozulmadığının tespiti için Adli Tıp Kurumu'nun uygulamada altı aylık bir süre öngörmesine rağmen, bu sürenin mutlak bir kural olmadığı, somut olayın özelliklerinin ve mağdurların durumlarının dikkate alınarak değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle dosya kapsamında çelişkili raporlar nedeniyle oluşan tereddüdün giderilmesi için altı aylık sürenin beklenmesinin gerekli görüldüğü gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mağdurun maruz kaldığı nitelikli cinsel istismar eylemi nedeniyle ruh sağlığının bozulup bozulmadığına ilişkin düzenlenen iki farklı rapor arasında çelişki olup olmadığı ve buna bağlı olarak Adli Tıp Genel Kurulundan rapor alınmasının gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: İki raporun konularının farklı olup, aralarında çelişki bulunmadığı ve Adli Tıp Genel Kurulundan rapor alınmasını gerektirecek yasal koşulların oluşmadığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Rızası bulunan ancak 15 yaşından küçük mağdure ile cinsel ilişkiye giren sanığın, mağdurenin olay sonucu ruh sağlığının bozulmasından sorumlu tutulup tutulamayacağı ve TCK 103/6’nın uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurenin ruh sağlığının bozulup bozulmadığına dair çelişkili raporlar bulunduğundan, Adli Tıp Genel Kurulu'ndan rapor alınması gerektiği gözetilmeden eksik araştırmayla hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hastanede gerçekleşen ameliyat sonucu ölümün meydana gelmesi nedeniyle Sağlık Bakanlığı ve ameliyatı gerçekleştiren doktora karşı açılan tazminat davasında görevli ve husumetli mahkemenin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: T.C. Anayasası'nın 40/3, 125/son, 129/5. maddeleri ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 13. maddesi uyarınca, memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davalarının rücu edilmek kaydıyla idare aleyhine açılması gerektiği, davada Sağlık Bakanlığı'na karşı ileri sürülen iddianın hizmet kusuruna dayanması ve doktorun da görevi esnasında kusurlu eylemde bulunduğu iddia edilmesi nedeniyle, Sağlık Bakanlığı yönünden idari yargının görevli olduğu, doktora karşı açılan davanın ise husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının SSK emeklisi olması nedeniyle eşinden dolayı Bağ-Kur sağlık yardımlarından yararlanamayacağı gerekçesiyle, yapılan sağlık harcamalarının iadesi işleminin iptali ve Bağ-Kur'a borçlu olmadığının tespiti davasında, hatalı alınan sağlık yardımları nedeniyle oluşan kurum zararının davacıdan mı yoksa Sosyal Sigortalar Kurumu'ndan mı tahsil edileceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu'nun Geçici 1. maddesi ile Bağ-Kur ve SSK'nın tüm alacak ve borçlarının Sosyal Güvenlik Kurumu'na devredilmesi sonucu alacaklı ve borçlu sıfatının aynı kurumda birleşmesiyle borcun sona erdiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.