Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Sabıka”
- Uyuşmazlık: Sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasında tekerrüre esas alınan ilamın kararda gösterilip gösterilmeyeceği, gösterilmesi gerektiğinde tekerrüre esas olabilecek birden fazla ilam varsa hangisinin esas alınacağı, gösterilmesinin gerekmediği durumda infaz aşamasında hangisinin esas alınacağı, tekerrür hükümlerinin uygulanması için sabıka kaydında yer alan tüm ilamların getirtilip getirilmeyeceği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: TCK'nın 58. maddesinde tekerrüre esas alınan ilamın kararda gösterilmesi gerektiğine ilişkin bir düzenleme bulunmadığı, infaz aşamasında tekerrüre esas olabilecek birden fazla hükümlülük varsa en ağır cezanın esas alınması gerektiği, sabıka kaydının incelenmesinde tekerrür hükümlerinin uygulanması açısından bir tereddüt yoksa sabıka kaydında yer alan ilamların tek tek getirtilmesine gerek olmadığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine ve hükmün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında verilen 25 günlük hapis cezasının TCK'nın 50/3. maddesi uyarınca seçenek yaptırıma çevrilip çevrilmeyeceği hususunda, sanığın sabıka kaydında bulunan hırsızlık suçunun, 6763 sayılı Kanun ile uzlaştırma kapsamına alınması nedeniyle, uyarlama yargılaması yapılıp yapılmayacağının değerlendirilmesi gerektiği noktasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Uzlaştırmanın bir maddi ceza hukuku kurumu olduğu ve TCK'nın 50/3. maddesinin uygulanmamasının gerekçesinin sanığın sabıka kaydı olması, ancak 6763 sayılı Kanun ile hırsızlık suçunun uzlaştırma kapsamına alınması sebebiyle, sanığın sabıka kaydındaki hırsızlık suçu yönünden uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığının araştırılması ve sonucuna göre TCK'nın 50/3. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazının reddine ve yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın sabıkasında yer alan hükümlülükler ile ilgili sonradan yürürlüğe giren kanun hükümleri uyarınca uyarlama yapılıp yapılmadığının araştırılması ve yapılmamış ise mahkemece uyarlama yapılmasının sağlanması gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Tekerrür hükümlerinin uygulanmasında, sabıka kaydındaki hükümlülüklere ilişkin uyarlamaların infaz aşamasında da yapılabilmesi ve bu yolla yargılamanın gereksiz yere uzamasının önüne geçilmesi amacıyla, yerel mahkemenin tekerrür hükümlerini uygulayan hükmü düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan verilen hükümde temel hapis cezasının üst sınırdan belirlenmesinin TCK’nın 3/1 ve 61/1. maddeleri uyarınca orantılılık ilkesine uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemece temel cezanın belirlenmesinde kullanılan gerekçenin kanuni ve yeterli olduğu, sanığın sabıka kaydının ve suçun işleniş biçiminin cezanın üst sınırdan belirlenmesinde etkili olduğu, belirlenen cezanın da orantılılık ilkesine aykırı olmadığı gözetilerek yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İddianamede tekerrür hükümlerinin uygulanması talep edilmeyen ve duruşmada sabıka kaydı okunan sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı, uygulanabilecekse ek savunma hakkı verilip verilmemesi gerektiği, tekerrür hükümleri gereği hapis cezasına hükmedilmesi halinde bu cezanın adli para cezasına çevrilip çevrilemeyeceği ve hükmün sadece sanık tarafından temyiz edilmesi halinde sanık hakkında hak yoksunluğuna karar verilmemiş olmasının bozma nedeni olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın sabıka kaydının duruşmada okunması ve kabul etmesiyle tekerrür hükümlerinin uygulanması için ayrıca ek savunma hakkı verilmesine gerek olmadığı, tekerrür nedeniyle hapis cezası verilmesi halinde TCK 50/2 gereği adli para cezasına çevrilemeyeceği ve mahkumiyetin kanuni sonucu olan hak yoksunluğunun hükümde belirtilmese dahi kazanılmış hak kapsamında olmadığı ve infaz aşamasında gözetileceği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan sanık hakkında verilen hükümde, temel cezanın üst sınırdan belirlenmesine ilişkin gerekçenin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında temel cezanın belirlenmesinde, TCK'nın 61. maddesinde sayılan ölçütler yerine sanığın kişiliği ve sabıka kaydı gibi hususların gerekçe gösterilmesinin hukuka aykırı olduğu ve suçun işleniş biçimi ile orantılılık ilkesine de aykırı olması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında verilen hapis cezasının ertelenmemesine ilişkin yerel mahkemenin gerekçesinin yasal olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın suçu işledikten sonra yargılama sürecinde pişmanlık gösterdiğine dair herhangi bir delil bulunmaması ve sabıka kaydının da gözetilmesiyle, yerel mahkemenin hapis cezasını ertelememesine yönelik gerekçesinin yasal ve yeterli olduğu kabul edilerek yerel mahkeme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında verilen kasten yaralama suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığı kararının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kasten yaralama suçunun kadına karşı işlenmediği halde ilgili yasa maddesinin bu yönde uygulanması ve sanık hakkında daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olsa dahi yasal denetim süresinin sona ermesi nedeniyle sabıka kaydının bulunmaması gözetilerek hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına dair karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar verilmiş olması nedeniyle, hükmün açıklanmasının geri bırakılması talebinin reddedilmesinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesinin 8. fıkrası hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının ancak denetim süresi içinde *kasıtlı* bir suç nedeniyle bir daha uygulanamayacağını öngördüğünden, sanığın sabıka kaydı bulunmaması ve adli sicil kaydının hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel teşkil etmemesi gözetilerek yerel mahkemenin kararı kanun yararına bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında CMK'nın 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve TCK'nun 51. maddesinde düzenlenen hapis cezasının ertelenmesi hükümlerinin uygulanmama gerekçesinin yasal ve yeterli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın sabıka kaydındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, yargılamaya konu suç tarihi itibarıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel teşkil etmediği, sanığın kamu zararından haberdar edilmediği ve bu zararın giderilip giderilmeyeceğinin sorulmadığı, sanığın pişmanlık göstermediğine dair bir beyanının veya olumsuz bir davranışının bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin hapis cezasının ertelenmemesi ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmaması kararına ilişkin gerekçesinin yasal ve yeterli olmadığı kabul edilerek Özel Daire bozma kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.