Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Sabıka Kaydı”
- Uyuşmazlık: Sanık hakkında daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar verilmiş olması nedeniyle, hükmün açıklanmasının geri bırakılması talebinin reddedilmesinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesinin 8. fıkrası hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının ancak denetim süresi içinde *kasıtlı* bir suç nedeniyle bir daha uygulanamayacağını öngördüğünden, sanığın sabıka kaydı bulunmaması ve adli sicil kaydının hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel teşkil etmemesi gözetilerek yerel mahkemenin kararı kanun yararına bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İddianamede tekerrür hükümlerinin uygulanması talep edilmeyen ve duruşmada sabıka kaydı okunan sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı, uygulanabilecekse ek savunma hakkı verilip verilmemesi gerektiği, tekerrür hükümleri gereği hapis cezasına hükmedilmesi halinde bu cezanın adli para cezasına çevrilip çevrilemeyeceği ve hükmün sadece sanık tarafından temyiz edilmesi halinde sanık hakkında hak yoksunluğuna karar verilmemiş olmasının bozma nedeni olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın sabıka kaydının duruşmada okunması ve kabul etmesiyle tekerrür hükümlerinin uygulanması için ayrıca ek savunma hakkı verilmesine gerek olmadığı, tekerrür nedeniyle hapis cezası verilmesi halinde TCK 50/2 gereği adli para cezasına çevrilemeyeceği ve mahkumiyetin kanuni sonucu olan hak yoksunluğunun hükümde belirtilmese dahi kazanılmış hak kapsamında olmadığı ve infaz aşamasında gözetileceği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Suç tarihinde 65 yaşını bitirmiş olan sanık hakkında kasten yaralama, hakaret ve 6136 sayılı Kanun'a muhalefet suçlarından hükmedilen kısa süreli hapis cezalarının TCK'nın 50/3. maddesi uyarınca seçenek yaptırımlara çevrilmesine engel teşkil eden sabıkasının bulunup bulunmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın suç tarihi itibarıyla 65 yaşını bitirmiş olması ve arşiv kaydının silinmiş olması nedeniyle TCK'nın 50/3. maddesi uyarınca kısa süreli hapis cezalarının seçenek yaptırımlara çevrilmesi zorunluluğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan sanık hakkında verilen hükümde, temel cezanın üst sınırdan belirlenmesine ilişkin gerekçenin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında temel cezanın belirlenmesinde, TCK'nın 61. maddesinde sayılan ölçütler yerine sanığın kişiliği ve sabıka kaydı gibi hususların gerekçe gösterilmesinin hukuka aykırı olduğu ve suçun işleniş biçimi ile orantılılık ilkesine de aykırı olması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında verilen kasten yaralama suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığı kararının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kasten yaralama suçunun kadına karşı işlenmediği halde ilgili yasa maddesinin bu yönde uygulanması ve sanık hakkında daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olsa dahi yasal denetim süresinin sona ermesi nedeniyle sabıka kaydının bulunmaması gözetilerek hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına dair karar bozulmuştur. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanması nedeniyle ek savunma hakkı verilip verilmemesi, tekerrür halinde seçimlik cezalardan hapis cezasına hükmedildikten sonra adli para cezasına çevrilip çevrilemeyeceği ve sanık lehine aleyhe bozma yasağı olan TCK 53. maddedeki hak yoksunluklarının uygulanmamasının bozma nedeni olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın sabıka kaydını kabul etmesi nedeniyle tekerrür hükümlerinin uygulanması için ek savunma hakkı verilmesine gerek olmadığı, tekerrür halinde hapis cezasının kanuni zorunluluk olması nedeniyle adli para cezasına çevrilemeyeceği ve TCK 53. maddedeki hak yoksunluklarının mahkumiyetin kanuni sonucu olup infaz aşamasında gözetileceği için tek başına bozma nedeni yapılmayacağı gözetilerek yerel mahkeme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hırsızlık suçundan verilen hükümde sanığın mükerrir olduğuna karar verilirken tekerrüre esas alınan ilamın kararda gösterilip gösterilmeyeceği, gösterilmesi gerekmiyorsa infaz aşamasında hangi ilamın esas alınacağı, gösterilmesi gerekiyorsa aleyhe temyiz olmaması halinde tekerrüre esas alınacak ilamın nasıl belirleneceği hususlarında Yargıtay 6. Ceza Dairesi ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümde tekerrüre esas alınan ilamın gösterilmesinin zorunlu olmadığı, birden fazla tekerrüre esas alınabilecek hükümlülük varsa infaz aşamasında en ağır cezalı olanın esas alınması gerektiği, yerel mahkemede sanığın anne adının yanlış yazılmasının mahallinde düzeltilebileceği, diğer temyiz itirazlarının yerinde olmadığı gözetilerek hırsızlık suçuna ilişkin hükmün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında velayeti annede olan çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulup kurulmayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadının, davalı erkeğin kendisini ve çocuğunu ölümle tehdit ettiğine dair iddiaları, takipsizlik kararı, sosyal inceleme raporunda kadının şiddete maruz kaldığına dair tespitler ve erkeğin sabıka kaydı birlikte değerlendirilmeden ve çocuğun üstün yararı gözetilerek uzman görüşü alınmadan kişisel ilişki hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında iddianamede yer almayan TCK'nın 58. maddesinin (tekerrür hükümleri) uygulanabilmesi için CMK'nın 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı verilmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Tekerrür hükümlerinin uygulanmasını gerektiren sabıkalılık halinin sanık tarafından önceden bilindiği ve bu durumun ilk defa duruşmada ortaya çıkmadığı, ayrıca ek savunma hakkı verilmesinin de hukuki durumu değiştirmeyeceği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.