Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Sahte Bandrol”
- Uyuşmazlık: Sanığın bandrolsüz, usulsüz bandrollü ve sahte bandrollü kitapları ticari amaçla satın alması eyleminin 5846 sayılı FSEK'nin 71/1, 81/13. maddeleri mi yoksa 81/9. maddesi mi uyarınca değerlendirilmesi gerektiği ve TCK'nın 43/2. maddesinin uygulanıp uygulanamayacağı hususunda oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin sahte bandrol kullanımını da içermesi ve 5846 sayılı FSEK'nin 81/9. maddesindeki suçun diğer suçlardan daha ağır bir cezayı gerektirmesi nedeniyle, TCK'nın 44. maddesindeki fikri içtima hükmü gözetilerek sanığın FSEK'nin 81/9. maddesinden cezalandırılması gerektiği, ayrıca bandrol yükümlülüğüne aykırılık ve sahte bandrol suçlarında mağdurun kamu olması sebebiyle TCK'nın 43/2. maddesinin uygulanamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında değişik tarihlerde aynı mağdura karşı aynı suçtan dolayı TCK’nın 43/1 ve 43/2. maddelerinin uygulanıp uygulanmayacağı ile fikri içtima hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yerel mahkeme ile Yargıtay 19. Ceza Dairesi arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçunda mağdurun toplum olduğu, birden fazla eser ve şikayetçi olsa da mağdurun değişmeyeceği, tek fiille birden fazla farklı suç işlenmesi halinde TCK'nın 44. maddesi gereğince en ağır cezayı gerektiren suçtan hüküm kurulması gerektiği, 5846 sayılı Kanun'un 81/13. maddesinin özel bir içtima hükmü içerdiği ve bu hükmün uygulanması halinde TCK'nın 43/2. maddesinin uygulanamayacağı, iddianamenin düzenlenmesiyle hukuki kesintinin meydana geldiği, sanığın eylemlerinin bir suç işleme kararı kapsamında gerçekleştiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Suç tarihinde sabıkası bulunmayan sanığın, suçu meslek edinen kişi olarak kabul edilip TCK'nun 58/9. maddesi uyarınca hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezasının infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasının doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın geçimini sağladığı kitabevlerinde ve aracında birden fazla kez sahte bandrollü ve bandrolsüz kitap ele geçirilmesi, hakkında soruşturma başlatılmasına rağmen suç teşkil eden eylemlerine devam etmesi ve geçimini bu suçtan elde ettiği kazançla sağlaması nedeniyle suçu meslek edindiğinin anlaşıldığı gözetilerek yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na muhalefet suçundan açılan kamu davalarında zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı, ikinci iddianamenin mükerrer olup olmadığı ve kesinleşen mahkumiyet hükmündeki cezanın mahsup edilip edilmeyeceği hususlarında yerel mahkeme ile Yargıtay 7. Ceza Dairesi arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın aynı işyerinde farklı tarihlerde bandrolsüz CD/DVD satışı yapması eylemlerinin, hukuki kesinti oluşmadan önce aynı mağdura karşı bir suç işleme kararıyla işlendiğinin ve bu nedenle zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği, ayrıca ikinci iddianamenin mükerrer dava olarak reddedilmesi ve kesinleşen hükümdeki cezanın mahsup edilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın farklı tarihlerde işlediği iddia edilen benzer nitelikteki Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na muhalefet eylemlerinin zincirleme suç kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve davaların birleştirilip birleştirilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın aynı suç işleme kararı kapsamında hareket ettiği, iddianame düzenleninceye kadar hukuki bir kesintinin meydana gelmediği ve eylemler arasında fiili ve hukuki bağlantı bulunduğu gözetilerek, yerel mahkemenin davaları ayrı ayrı görerek verdiği mahkûmiyet kararlarının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın farklı tarihlerde işlediği iddia edilen benzer nitelikteki bandrolsüz ürün satma eylemlerinin zincirleme suç kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eylemleri arasında hukuki kesinti oluşmadan önce aynı suç işleme kararıyla ve aynı mağdura (kamu/toplum) karşı değişik zamanlarda 5846 sayılı Kanun’a muhalefet suçu işlediği gözetilerek, yerel mahkemenin eylemleri ayrı suçlar olarak değerlendiren direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın farklı tarihlerde işlediği iddia edilen bandrolsüz ürün satışı eylemlerinin zincirleme suç kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın aynı suç işleme kararı kapsamında hareket ettiği, eylemler arasında hukuki bir kesintinin bulunmadığı ve suçun mağdurunun toplum olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin sanığı farklı tarihlerdeki eylemleri için ayrı ayrı cezalandıran direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İki gün ara ile aynı yerde bandrolsüz CD ve DVD satışı yaparken yakalanan sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın aynı yerde, iki gün gibi kısa bir süre arayla aynı suçu işlemesi, aynı suç işleme kararının devamı niteliğinde olduğu ve mağdurun belli bir kişi değil toplum olduğu gözetilerek, zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gerekçesiyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık lehine olan kanunun tespitinde, suç tarihinde ve hüküm tarihinde yürürlükte olan 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun hangi hükümlerinin karşılaştırılması gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bandrolsüz eserlerin satışının, suç tarihinde yürürlükte olan 5846 sayılı Kanun'un 81/9-1/a maddesi, hüküm tarihinde ise hem 81/4. maddesi kapsamındaki bandrolsüz eser ticareti suçunu hem de 71/1 maddesindeki manevi ve mali haklara tecavüz suçunu oluşturduğu, hak sahiplerinin şikayeti nedeniyle 81/13. maddesindeki özel içtima hükmünün uygulanması gerektiği, dolayısıyla lehe olan kanunun tespiti için suç tarihindeki 81/9-1/a maddesinin, hüküm tarihindeki 81/13 ve 71/1 maddeleriyle karşılaştırılması gerekirken, sadece 81/4. madde ile karşılaştırılarak eksik inceleme yapılması isabetsizliği nedeniyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık lehine olan kanunun tespitinde, 5846 sayılı Kanun'un suç tarihinde ve hüküm tarihinde yürürlükte olan ilgili maddelerinin hangilerinin karşılaştırılması gerektiğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık tarafından işlenen fiilin suç tarihinde yürürlükte olan 5846 sayılı Kanun'un 81/9-1/b maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekirken, hüküm tarihinde yürürlükte olan 81/4. maddesiyle değerlendirilmesi ve lehe olan kanun tespitinde 81/13 ve 71/1. maddelerinin karşılaştırılmaması isabetsiz görülerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 5846 sayılı Kanun'a muhalefet suçundan açılan kamu davasında, lehe kanunun tespiti için hangi hükümlerin karşılaştırılması gerektiği hususunda yerel mahkeme ile Yargıtay dairesi arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Suç tarihinde yürürlükte olan 5846 sayılı Kanun'un 81/9-1/a maddesi ile hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 5728 sayılı Kanun ile değişik 81/4. maddesi yerine, 5728 sayılı Kanun'la değişik 81/13 ve 71/1 maddelerinin birlikte değerlendirilerek lehe kanun uygulamasının yapılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıkların, kaçak üretilen ve yüksek oranda metil alkol içeren rakıyı satarak ölümlere sebebiyet vermeleri nedeniyle eylemlerinin olası kasıtla öldürme mü yoksa bilinçli taksirle ölüme neden olma suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların, yıllardır tekel ürünleri satışı yapmaları nedeniyle sahte ve kaçak üretilen içkileri ayırt edebilecek bilgi ve tecrübeye sahip olmalarına, sahte rakıların insan sağlığı açısından tehlikeli ve ölümlere yol açabileceğini öngörmelerine ve buna rağmen bu içkileri faturasız olarak alıp satışa arz etmelerine rağmen ölümlerin meydana gelmesini kabullenmiş oldukları gözetilerek, eylemlerinin olası kasıtla öldürme suçunu oluşturduğu gerekçesiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.