Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Sahte Hasta Girişi”
- Uyuşmazlık: Davalı kurumun, davacıyı özel bir tıp merkezinde sehven mesul müdür olarak atandığı dönemde gerçekleşen sahte hasta girişleri nedeniyle oluşan zarardan sorumlu tutup, yaptığı ödemeleri geri istemesinin hukuki olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının mesul müdür olarak görev yaptığı dönemdeki işlemlerden sorumlu tutulup tutulamayacağının tespiti için ilgili mevzuat hükümleri ve sözleşme maddeleri incelenmeden eksik inceleme ile hüküm kurulduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı SGK tarafından davacı doktor hakkında sağlık hizmeti sunucularının 6 ay süreyle davacı üzerinden hizmet bildirilmemesine yönelik işlemin iptali istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı SGK'nın 2013 yılında gerçekleşen fiile ilişkin işlemi 2017 yılında tesis ederken 2012 yılı sözleşmesine dayanması ve 2017 yılı sözleşmesinin geçiş hükümlerinde davacı lehine düzenleme bulunması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Özel bir tıp merkezinde sahte belge düzenlenerek Sosyal Güvenlik Kurumu'nun zarara uğratıldığı iddiasıyla açılan davada, sanıkların eylemlerinin TCK’nın hangi suçlarını oluşturduğu ve sanıklar arasında müşterek faillik bulunup bulunmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ...'nin tıp merkezinin mesul müdürü ve ortağı olması, sahte belgelerin düzenlenmesi ve kullanılması suretiyle haksız menfaat elde etmesi ve kamu zararına neden olması, eyleminin TCK'nın 210/2. maddesi yollamasıyla 204/1. maddesinde düzenlenen resmî belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü onanmış, sanık ...'nin ise tıp merkezinin ortağı ve temsilcisi olması, diğer sanıkla birlikte hareket ederek haksız menfaat sağlaması ve kamu zararına neden olması, eyleminin TCK'nın 37/1, 158/1-e ve 210/2 yollamasıyla 204/1. maddelerinde düzenlenen zincirleme şekilde kamu kurum ve kuruluşlarının zararına nitelikli dolandırıcılık ve resmî belgede sahtecilik suçlarını oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin beraat hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı kurumun, davacı eczaneye uyguladığı cezai şart ve kesintinin iptali istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı eczane tarafından karşılanan reçetede yer almayan tanının provizyon sistemine girilmesinin sehven gerçekleştiği, reçetenin sahte olmadığı ve ilacın hasta tarafından kullanıldığı gözetilerek, davalı kurumun cezai şart ve kesinti işleminin iptaline yönelik yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında resmî belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerine yönelik Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazında; sanıklardan biri hakkında dava zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediği ve diğer sanıklar hakkında eksik araştırma yapılıp yapılmadığı uyuşmazlık konusu olmuştur.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ...'in eylemine ilişkin suç tarihinin 17.12.2008 olarak belirlenmesi ve aradan geçen süre ile yargılama aşamalarındaki zamanaşımı kesintileri değerlendirildiğinde, kesintili dava zamanaşımı süresinin dolduğu, diğer sanıklar ... ve ... hakkında ise gerekçeli kararda atıf yapılan iddianame, tanık beyanları ve bilirkişi raporu gibi delillerin yeterli olduğu ve eksik araştırma yapılmadığı gözetilerek, sanık ... hakkındaki kamu davasının düşmesine, diğer sanıkların mahkumiyet hükümlerinin ise onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Özel bir tıp merkezinde görev yapan doktorun, muayene etmediği kişiler adına sahte reçete düzenlemesi eyleminin hukuki nitelendirmesi ve dava zamanaşımı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin 765 sayılı TCK'nun 342/1. maddesi ile 5237 sayılı TCK'nun 210/2. maddesi delaletiyle 204/1. maddesinde düzenlenen “resmi belgede sahtecilik” suçunu oluşturduğu, ancak suç tarihi ile Ceza Genel Kurulu’nun inceleme tarihi arasında dava zamanaşımının gerçekleştiği gözetilerek yerel mahkeme hükmünün bozulmasına ve sanık hakkında kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eylemlerinin kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın arazi üzerinde tarımsal faaliyetlerde bulunduğunun ilçe tarım müdürlüğü tarafından yerinde tespit edilmiş olması, arazi bilgileri formunun gerçek durumu yansıtması, formdaki taşınmaz bilgisinin tapu kaydı ile uyuşması ve ilçe tarım müdürlüğünün yerinde tespit yapma yetkisi bulunması nedeniyle, arazi bilgileri formunun aldatma yeteneğinin ve sanığın hileli bir davranışının olmadığı gözetilerek, resmi belgede sahtecilik ve kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık suçlarının unsurlarının oluşmadığı kabul edilerek yerel mahkemenin beraat kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Evlilik dışı ilişkiden olan çocuğunu, resmi nikâhlı eşinden doğmuş gibi göstererek nüfusa kaydettiren sanığın eyleminin resmi belgede sahtecilik mi yoksa soybağını değiştirme suçu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Nüfus Hizmetleri Kanunu uyarınca doğum bildiriminin resmi belge olmaksızın sözlü yapılabilmesi ve nüfus memurunun beyanın doğruluğunu araştırma yükümlülüğü bulunmaması nedeniyle sanığın eyleminin resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturmadığı, ancak çocuğun soybağını değiştirme suçunun özel norm niteliğinde olduğu gözetilerek yerel mahkemenin ve Özel Daire'nin, sanığı soybağını değiştirme suçundan cezalandıran kararlarının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı eczacı tarafından Kuruma fatura edilen reçetelerde ilaçların hasta ya da yakınına teslim edilmediği gerekçesiyle uygulanan cezai şart, uyarı ve reçete bedelinin tahsiline ilişkin Kurum işleminin hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu işlemden sonra yürürlüğe giren ve davacı lehine olan 2016 tarihli Eczane Protokolü hükümlerine göre cezai işlem uygulanabilmesi için eczanede denetim şartı getirildiği, ancak somut olayda davacı eczanede denetim yapılmadığı gözetilerek, davanın kısmen değil tamamen kabulü gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı SGK tarafından davacı özel hastaneye, sigortalı yerine sahte kimlik kullanan kardeşine sağlık hizmeti verdiği iddiasıyla uygulanan cezai şartın miktarının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hastaneye aynı gün içinde aynı kişi tarafından yapılan birden fazla başvuru için tek bir kimlik kontrol yükümlülüğü doğduğu, bu nedenle cezai şartın toplam 5 işlem üzerinden değil 3 işlem üzerinden hesaplanması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı Kurum'un, davacı sağlık kuruluşu hakkında sağlık hizmeti satın alma sözleşmesi gereğince uyguladığı cezai şartın miktarının sözleşmeye uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava dışı hastanın sahte kimlikle aynı sağlık kuruluşuna farklı tarihlerde ve aynı tarihte farklı birimlere başvurması nedeniyle kimlik kontrol yükümlülüğünün ihlal sayısının tespiti ve buna bağlı olarak cezai şart miktarının belirlenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin davalı yararına kısmi kabul kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın annesini kendi sağlık karnesiyle hastaneye yatırarak tedavi ettirmesinin nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın kullandığı sağlık karnesinin üzerinde kendi fotoğrafının bulunması, sanık ile annesi arasında belirgin bir yaş farkı olması ve sağlık karnesinin hastane görevlisi tarafından kolaylıkla fark edilebilecek şekilde başkasına ait olduğunun anlaşılabilmesi nedeniyle, eylemin dolandırıcılık suçunun maddi unsurunu oluşturan hileli davranış olarak nitelendirilemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.