Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Sahte Kambiyo Senedi”
- Uyuşmazlık: Birleşen dosyalardaki resmi belgede sahtecilik suçlarından hükümlerin hukuki nitelendirmesi ve katılan sıfatıyla yapılan temyiz taleplerinin reddinin isabetli olup olmadığı hususları uyuşmazlık konusudur.
Gerekçe ve Sonuç: Katılan sanığın, katılan sıfatı olduğu davalara konu suçlara azmettiren olarak katıldığı gerekçesiyle suçtan doğrudan zarar gören sıfatı bulunmadığı kabul edilerek katılma kararının kaldırılmasının ve bu davalara yönelik temyiz taleplerinin reddinin isabetsiz olması, ayrıca resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet hükümlerinin eksik araştırmaya dayalı olabileceği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Malen kaydı bulunan bir bonoda, hem borçlu hem de alacaklının bononun mal karşılığı olmadığını iddia etmesi halinde ispat yükünün kimde olduğu hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bonoda yazılı bulunan bedel kaydının hem borçlu hem de alacaklı tarafından talil edilmesi halinde, ispat yükünün Türk Medeni Kanunu madde 6 ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 191 uyarınca, senet borçlusunda olduğu ve davacının senedin bedelsiz olduğunu ispatlaması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sahte kambiyo senedine dayalı cebri icra takibi sonucu tapu kaydının iptali nedeniyle oluşan zararın, tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı ve Hazine'nin sorumluluğunun bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Meydana gelen zararın tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanmadığı, sahte kambiyo senedine dayalı icra takibinden kaynaklandığı ve bu nedenle 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca Hazine'nin sorumluluğuna gidilemeyeceği gözetilerek, ilk derece mahkemesinin reddine ve istinaf mahkemesinin esastan reddine ilişkin kararları onanmıştır. - Uyuşmazlık: İcra takibine konu kambiyo senedinde imzanın sahte olduğu iddiası üzerine takibin durdurulup durdurulmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun, kambiyo senedindeki imzanın kendisine ait olmadığı ve borçlanma iradesi dışında atılan imzanın üzerine sonradan bilgisayar ortamında metin eklenerek senet haline getirildiği iddiası, imzaya itirazın yanı sıra borca itiraz niteliğinde de bulunduğundan ve İcra ve İflas Kanunu'nun 169/a maddesi uyarınca icra mahkemesinin bu itirazı inceleyip sonucuna göre karar vermesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Bonoya dayalı menfi tespit davasında, hamilin senedi iktisap ederken kötü niyetli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Senedin lehtar imzasının sahte oluşu, takip eden cirantaların bilinmemesi ve hamilin açık kimliği ve adresi bilinmeyen bir kişiden yüksek bedelli senedi devraldığını iddia etmesi gibi hususlar hayatın olağan akışına aykırı bulunarak hamilin kötü niyetli olduğu kabul edilmiş ve yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Keşide yeri gösterilmeyen sahte çek kullanılarak işlenen dolandırıcılık suçunun nitelikli dolandırıcılık mı yoksa basit dolandırıcılık suçunu mu oluşturacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Çekin, bankanın maddi varlığı olması ve sahte çek kullanılarak işlenen dolandırıcılıkta bankanın araç olarak kullanıldığının kabulü gerektiği, çekte yasal unsurların eksikliğinin bu durumu değiştirmeyeceği ve mağdurun çekin varlığına güvenerek dolandırıldığı gözetilerek, eylemin nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Keşide yeri gösterilmeyen sahte çek kullanılarak işlenen dolandırıcılık suçunun nitelikli dolandırıcılık mı yoksa basit dolandırıcılık mı olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Çekin yasal unsurlarının eksik olsa dahi bankanın maddi varlığı olarak kabul edilmesi ve bu çekin kullanılmasıyla mağdurun bankaya duyduğu güven nedeniyle daha kolay aldatılabileceği, dolayısıyla dolandırıcılık suçunun bankanın araç olarak kullanılması suretiyle işlendiğinin kabulü gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin nitelikli dolandırıcılığa ilişkin mahkûmiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Bonoya dayalı icra takibine itiraz eden borçlunun, bono üzerindeki imzasının başka bir belge için atıldığını ve senedin sahte olduğunu iddia etmesi üzerine takibin iptal edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Adli Tıp Kurumu raporunda, bono üzerindeki imzanın borçluya ait olduğu ancak senedi onaylar mahiyette atılmadığı, başka bir belge için atılan imzanın senette kullanıldığı belirtildiğinden, bononun kayıtsız şartsız borç ikrarı niteliği taşımadığı ve bu nedenle takibin İİK'nın 170/a maddesi uyarınca iptal edilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibine konu bononun borçlunun borçlanma iradesi olmaksızın, başka amaçlarla atılan imzası kullanılarak oluşturulduğu iddiası üzerine takibin iptal edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İcra mahkemesince yaptırılan bilirkişi incelemesinde, bonodaki imzanın borçluya ait olduğu tespit edilmiş, borçlunun senedin sahte olarak oluşturulduğu iddiasının yargılamayı gerektirdiği ve icra mahkemesinin dar yetkili olması sebebiyle bu hususun incelenemeyeceği gözetilerek, icra mahkemesinin takibin devamına ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibe dayanak çekin ciro silsilesinde yer alan cirantanın, çekin keşide tarihinde tahrifat yapıldığı ve ibraz süresinden sonra ibraz edildiği iddialarını ileri sürüp süremeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Çekteki tahrifat ve ibraz süresi gibi unsurlar, çekin kambiyo vasfını etkileyen ve mutlak def'i niteliğinde hususlar olduğundan, ciranta konumundaki borçlunun da bu iddiaları ileri sürebileceği ve mahkemenin de bu iddiaları bilirkişi incelemesi yaparak değerlendirmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla yapılan takipte borçluların itirazlarının borca mı yoksa imzaya mı itiraz niteliğinde olduğu ve davacı şirketin imza itirazının kabul edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlular M.A. ve F.H.'nin itirazının borca itiraz niteliğinde olup takibin bu itiraz üzerine durdurulduğu, bu nedenle İİK m. 169/a-6 uyarınca sadece tazminata hükmedilebileceği, imzaya itirazda ise bilirkişi raporundaki belirsizliğin borçlu lehine yorumlanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından davacı aleyhine yapılan takip ve bu takibe dayalı hacizler nedeniyle davacının kişilik haklarının ihlal edilip edilmediği ve manevi tazminat talebinin yerinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, sahte olduğu tespit edilen bonoya rağmen, davacıya ait malvarlığına haciz koydurduğu eyleminin hukuka aykırı olduğu ve davalının kusurlu olduğu ileri sürülmüşse de; davalının, bonodaki imzanın davacıya ait olmadığını bilerek ve isteyerek takip yaptığı ve haciz koydurduğunun ispatlanamaması, davalının ağır kusurlu olmadığının tespiti ve haksız haciz sebebiyle manevi tazminat şartlarının oluşmadığının gözetilmesiyle direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.