Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Sahtelik İddiası”
- Uyuşmazlık: Davalı şirket ile arasında abonelik sözleşmesi olmadığını iddia eden davacının, sözleşmenin dava dışı bir kişi tarafından kendisine ait vekâletname ile imzalandığını, ancak vekâletnamedeki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek açtığı menfi tespit davasında, vekâletnamedeki imzanın sahteliği iddiasının, noter taraf teşkil etmeden incelenip hükme bağlanmasının doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Vekâletnamedeki imzanın sahteliğinin iddia edilmesinin HUMK 314. maddesi anlamında sahtelik iddiası oluşturduğu, bu iddianın noter tarafından onaylanan resmi bir belgeye ilişkin olduğu ve sahteliğin sabit olması halinde noterin hukuki sorumluluğunun doğabileceği gözetilerek, noter savunması alınmadan sahtelik iddiasının incelenemeyeceği ve bu nedenle direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe dayanak senette, imza inkârı dışında yazıda sahtelik iddiası halinde HMK’nın 209. maddesi gereğince takibin durup durmayacağı ve bu bağlamda, borçlu vekilinin sahtelik iddiası nedeniyle takibin durdurulması talebinden sonra alacaklı vekilinin haciz talebinin kabul edilip edilemeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Takip hukuku bakımından İİK'nın HMK'ya göre özel kanun niteliğinde olması ve İİK'da imza inkârı dışında kalan itiraz türlerinin borca itiraz olarak düzenlenmesi, sahtelik iddiasının da bir borca itiraz niteliğinde olması ve İİK m.169/a'da düzenlenmiş olması sebebiyle HMK m.209'un uygulanamayacağı, ayrıca genel mahkeme veya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından verilmiş bir tedbir kararı da bulunmadığından icra dairesince haczin uygulanmasında usulsüzlük olmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Vekâleten imzalanan telefon abonelik sözleşmesindeki vekâletname imzasının sahteliği iddiası üzerine açılan menfi tespit davasında, noterin davaya dahil edilmesinin gerekip gerekmediği hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Vekâletnamedeki imzanın sahteliğinin iddia edilmesi, noter tarafından düzenlenen resmi bir senedin sahteliği anlamına geldiğinden ve bu durum noterin hukuki sorumluluğunu doğurabileceğinden, notere savunma hakkı tanınması ve delillerinin toplanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastrodan önceki hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davacılar tarafından ileri sürülen tapu kaydının sahteliği iddiası üzerine davacıya dava açma imkanı tanınıp tanınmayacağı ve tereke davalarında taraf teşkili hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların sahtelik iddiası ve sunulan deliller göz önünde bulundurularak davacıya dava açma imkanı tanınması gerektiği, ancak tereke davası olması sebebiyle tüm mirasçıların davaya muvafakatlerinin sağlanması veya terekeye temsilci atanması gerektiği, ayrıca tapu maliklerinin ve mirasçılarının davada taraf olması gerektiği, kabul beyanlarının bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiği ve karar başlığının usule uygun olarak düzenlenmesi gerektiği gözetilerek bozma kararı düzeltilmiş ve hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı banka tarafından çeklerdeki imzaların sahteliği iddiası karşısında, imzaların gerçek olup olmadığının tespiti ve ispat yükünün kimde olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı bankanın çeklerdeki imzaların sahteliği iddiası, hukuki sonuçları itibarıyla bankanın lehine sonuç doğuracağından, ispat yükünün TMK m.6 ve HMK m.190/1 uyarınca davalı bankada olduğu ve HMK m.211/1-b gereğince gerekli incelemenin yapılması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İcra takibine konu kambiyo senedinde imzanın sahte olduğu iddiası üzerine takibin durdurulup durdurulmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun, kambiyo senedindeki imzanın kendisine ait olmadığı ve borçlanma iradesi dışında atılan imzanın üzerine sonradan bilgisayar ortamında metin eklenerek senet haline getirildiği iddiası, imzaya itirazın yanı sıra borca itiraz niteliğinde de bulunduğundan ve İcra ve İflas Kanunu'nun 169/a maddesi uyarınca icra mahkemesinin bu itirazı inceleyip sonucuna göre karar vermesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mirasın reddi kararının sahteliği iddiası ve bu iddianın eserlere ilişkin hak sahipliğini etkileyip etkilemeyeceği hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, bozma kararına rağmen yeni deliller değerlendirip gerekçesini değiştirerek verdiği karar, usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmadığından ve yeni hüküm niteliğinde olduğundan, dosyanın yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kambiyo senedindeki imzanın borçluya ait olup olmadığı ve ispat yükünün kimde olduğu hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı alacaklının, elinde bulundurduğu senetteki imzanın borçluya ait olduğunu iddia etmesi nedeniyle ispat yükünün kendisinde olduğu, mahkemece davacıya usulsüz isticvap davetiyesi gönderilmesi nedeniyle HMK 211. maddesindeki usule uygun olarak yeniden isticvap davetiyesi çıkarılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mahkeme kararlarının sahteliğinin tespiti davasının hangi mahkemede açılması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararlarının sahteliğinin tespiti davasının, 6100 sayılı HMK'nın 208/4. maddesi gereğince, ilgili evraka resmiyet kazandıran kişiyi de taraf göstererek asıl davaya bakan mahkeme ile aynı derecedeki mahkemede açılması gerektiği gözetilerek, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin (ilk derece mahkemesi sıfatıyla) görevsizlik kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Takip dayanağı çekte tahrifat yapıldığı iddiasıyla açılan takibe itiraz davasında, mahkemenin sahtelik iddiasını inceleme yükümlülüğü ve bu konuda açılmış/açılacak davaların etkisi.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun çekte tahrifat yapıldığı iddiasının mutlak defi niteliğinde olup mahkemece incelenmesi gerektiği, ayrıca çek hakkında açılmış menfi tespit davasının sonucunun beklenmesine gerek olmamakla birlikte, HUMK m. 317 uyarınca sahtecilik iddiası nedeniyle açılmış bir ceza davası varsa, bu davanın sonucunun bekletici mesele yapılması gerektiği gözetilerek, mahkemenin eksik inceleme ile itirazın reddine karar vermesi usul ve yasaya aykırı bulunarak bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.