Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Sanık Aleyhine İtiraz”
- Uyuşmazlık: Sanık hakkında kaçakçılık suçlarından verilen hükümde, tek fiil kuralı gereğince fikri içtima hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı ve hükmün karıştırılıp karıştırılmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın tek bir fiiliyle birden fazla suçu işlediği ancak mahkemenin bu fiili ikiye bölerek hem beraat hem de mahkûmiyet kararı verdiği, bu durumun CMK'nın 225. maddesine aykırı olduğu ve tek fiilden dolayı en ağır cezayı gerektiren suçtan hüküm kurulması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yetkililerce verilen arama kararına istinaden akaryakıt istasyonunda yapılan arama sonucu ele geçirilen kaçak akaryakıtın hukuka aykırı delil olup olmadığı ve sanık hakkında verilen cezanın belirlenmesinde TCK 61. maddesi uyarınca yeterli gerekçe gösterilip gösterilmediği hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında isnat olunan suça ilişkin olarak ihbar üzerine Cumhuriyet savcısından alınan yazılı arama emrine istinaden yapılan aramada ele geçirilen suç unsurlarının hukuka uygun delil olduğunun ve sanık hakkında temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesinde gösterilen gerekçenin yeterli ve dosya kapsamına uygun olduğunun kabulüyle, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın akaryakıt istasyonunda ele geçirilen markersiz akaryakıtın niteliği ve miktarına göre verilen cezanın, yasaya uygunluğu ve dayandığı gerekçenin yeterliliği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Ele geçirilen maddenin niteliği ve miktarının tespiti için yeterli araştırma yapıldığı, sanığın savunmasının aksine satışa sunduğu akaryakıtın kaçak olduğunun kanıtlandığı, cezanın belirlenmesinde kullanılan gerekçenin TCK madde 61'e uygun ve yeterli olduğu ve orantılılık ilkesine aykırı olmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanması bozma itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Şikâyetten vazgeçme nedeniyle düşme kararı verilen davada, sanığın şikâyetten vazgeçmeyi kabul edip etmediğinin sorulmamasına ilişkin usul kuralı ihlalinin, sadece sanık lehine bir kural olup olmadığı ve bu hususa dayanarak Cumhuriyet savcısının hükmü sanık aleyhine temyiz edip edemeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Şikâyetten vazgeçmenin sanık tarafından zımnen kabul edildiği ve TCK'nın 73/6. maddesindeki usul kuralı ihlalinin CMUK'nun 309. maddesi kapsamında sadece sanık lehine bir kural olduğu gözetilerek, Cumhuriyet savcısının sanık aleyhine temyiz hakkı bulunmadığından, yerel mahkemenin düşme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın resmi belgede sahtecilik suçundan farklı dosyalarda aldığı mahkumiyet kararlarının zincirleme suç hükümleri kapsamında değerlendirilmesi gerektiği iddiası.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının sanık lehine olduğu ve bu sebeple süreye tabi olmadığı, ayrıca itirazın kabulü halinde sanık hakkında verilen cezalara ilişkin hükümlerin birlikte değerlendirilmesi ve tek bir ceza verilmesi gerekeceğinden, yerel mahkemenin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, yerel mahkeme hükmünün düzeltilerek onanması gerektiği yönündeki itirazının süresinde yapılıp yapılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık aleyhine sonuç doğuracak itirazların 30 günlük süreye tabi olduğu, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının bu sürenin dışında yapıldığı gözetilerek itirazın reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, sanık aleyhine sonuç doğuran Özel Daire bozma kararına karşı yaptığı itirazın süresinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın sanık aleyhine itirazının, CMK 308. maddedeki 30 günlük süre geçtikten sonra yapıldığı gözetilerek, itirazın reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yerel mahkemece verilen hükümde gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, sanık aleyhine yaptığı itirazın kanuni 30 günlük sürenin dışında yapılması nedeniyle, itirazın reddine ve dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na tevdiine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, sanık lehine verilen bozma kararına karşı yaptığı itirazın süresinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: CMK m. 308'e göre Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın sanık aleyhine sonuç doğuracak itirazının Daire kararının kendisine tebliğinden itibaren 30 gün içinde yapılması gerektiği, bu sürenin geçirilmesi halinde itirazın reddedilmesi gerektiği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yerel mahkemenin gerekçeli kararının katılan vekiline usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının sanık aleyhine ve kanuni 30 günlük süreden sonra yapıldığı gözetilerek itirazın reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma suçunda, bilinçli taksir hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı ve TCK'nın 22/6. maddesindeki cezasızlık veya indirim hükmünün uygulanma koşullarının oluşup oluşmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın uzun süre araç kullanması ve dinlenmemiş olmasına rağmen lastiğin patladığı iddiasının aksine bir kanıt bulunmaması, sanığın bu durumu bilerek araç kullanmaya devam etmesinin bilinçli taksire işaret etmesi, ayrıca kazada ölenlerin tümünün sanığın ailesinden olsa da TCK 22/6'nın uygulanabilmesi için sanığın münhasıran kişisel ve ailevi durumu bakımından mağdur olması gerektiği, ancak kazada ölenlerin bir kısmının sanığın ailesinden farklı yakınlık derecesinde olması sebebiyle bu hükmün uygulanamayacağı değerlendirilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı reddedilmiş ve Özel Daire bozma kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.