Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Satış İşlemi”
- Uyuşmazlık: Önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davacının talebinin davalıya yapılan iki ayrı pay satışını kapsayıp kapsamadığı, davalının ilk pay satışı sebebiyle paydaş haline gelip gelmediği ve ilk pay satışı bakımından davanın hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı ile diğer davalıya yapılan pay devrinin gerçek bir satış olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava dilekçesinde yalnızca ikinci pay satışına yönelik önalım talebinde bulunduğu, ilk pay satışına ilişkin bir talep içermediği ve davalının ilk pay satışı ile taşınmazda paydaş haline geldiği gözetilerek, davalı yönünden direnme kararı bozulmuş; diğer davalıya yapılan pay devrinin ise gerçek bir satış olmadığı, payın iadesi niteliğinde olduğu değerlendirilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hazine adına kayıtlı taşınmazın 6292 sayılı Kanun uyarınca davalıya satışı işleminin kanuna aykırı olduğu iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, satış işleminin iptaline ilişkin idari işlemin kesinleşmesinden önce davanın esasının inlenip inlenemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 6292 sayılı Kanun uyarınca yapılan taşınmaz satışlarının idari işlem niteliğinde olduğu ve satışın iptaline ilişkin idari işlemin kesinleşmeden tapu iptali ve tescil davasının esasının inlenemeyeceği gözetilerek, mahkemece idari işlemin kesinleşmesi beklenmeden davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hazineye ait taşınmazın 6292 sayılı Kanun uyarınca yapılan satış işleminin yolsuzluğu nedeniyle tapu kaydının iptali ve Hazine adına tescili davasında, idari işlemin devam etmesi nedeniyle davanın dinlenebilir olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6292 sayılı Kanun uyarınca yapılan taşınmaz satışının idari işlem niteliğinde olduğu ve bu işlemin idarece geri alınmadığı veya idari yargıda iptal edilmediği sürece, satış işlemi sonucu oluşan tapu kaydının yolsuz tescil olduğu iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasının dinlenemeyeceği gözetilerek istinaf mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 6352 sayılı Kanun'un geçici 10. maddesi kapsamında, taşınır hacizli mallar için satış isteme süresinin eski İİK'ya göre bir yıl mı yoksa yeni İİK'ya göre altı ay mı uygulanacağı hususunda yaşanan ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: 6352 sayılı Kanun'un geçici 10. maddesindeki "takip işlemi"nden haciz işleminin kastedildiği, somut olayda haciz işleminin 6352 sayılı Kanun'un yürürlük tarihinden önce yapılmış olması sebebiyle, şikâyetçinin satış isteme süresinin bir yıl olduğu ve bu süre içerisinde malın satılmış olması nedeniyle haczinin devam ettiği gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazineye ait tarım arazisinin 6292 sayılı Kanun uyarınca yapılan satış işlemi sonucu oluşan tapu kaydının iptali ve tescili istemi.
Gerekçe ve Sonuç: Hazineye ait tarım arazisinin satışına ilişkin işlemin idari işlem niteliğinde olduğu ve bu işlemin idare tarafından geri alınmadıkça veya idari yargıda iptal edilmedikçe, satış işlemi sonucu oluşan tapu kaydının yolsuz tescil olduğu iddiasıyla açılan davanın dinlenemeyeceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine adına kayıtlı taşınmazın 6292 sayılı Kanun uyarınca yapılan satış işlemi sonucu oluşan tapu kaydının yolsuz olduğu iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasının dinlenebilirliği.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın devrine esas olan satış işleminin idari işlem niteliğinde olduğu ve bu idari işlemin idarece geri alınmadıkça veya idari yargıda iptal edilmedikçe, tapu kaydının yolsuz tescil olduğu iddiasıyla açılan davanın dinlenemeyeceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine adına kayıtlı taşınmazın 6292 sayılı Kanun uyarınca yapılan satışının kanuna aykırı olduğu iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, idari işlemin iptali olmadan davanın esastan incelenip incelenemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 6292 sayılı Kanun uyarınca yapılan taşınmaz satışının idari işlem niteliğinde olduğu ve bu işlemin idari yargıda iptal edilmeden veya idarece geri alınmadan tapu iptali ve tescil davasının esastan incelenemeyeceği, somut olayda ise yargılama sırasında satış işleminin iptaline dair idari işlem tesis edildiği ancak bu işlemin kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılmadan davanın esastan incelendiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında yeğenlerine yaptığı taşınmaz satışlarının muris muvazaası olup olmadığı, davalıların iyiniyetli olup olmadığı ve bazı taşınmazlar için davanın reddine ilişkin kararın isabetliliği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Yargılama sırasında bazı taşınmazların üçüncü kişilere devredildiği ancak bu kişiler hakkında gerekli usuli işlemler yapılmadan ve yeni parsel numaraları gözetilmeden hüküm kurulduğu, ayrıca bazı taşınmazlar için davanın reddine ilişkin kararın hatalı olduğu gerekçesiyle bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Azledilen vekilin, azilnameden haberdar olmasına rağmen, geçersiz vekaletname ile yaptığı taşınmaz satışının resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarını oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Vekaletnamenin azilname ile geçersiz hale gelmesine rağmen sanığın bu vekaletnameyi kullanarak tapuda satış işlemi gerçekleştirmesi ve bu esnada tapu memurundan azledildiğini gizlemesi, resmi belgede sahtecilik suçunun unsurlarını oluşturduğu, ayrıca hileli davranışlarla haksız kazanç elde etmesi nedeniyle dolandırıcılık suçunun da oluşabileceği gözetilerek, yerel mahkemenin beraat kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hazine adına kayıtlı taşınmazın 6292 sayılı Kanun uyarınca satışı sonucu oluşan tapu kaydının yolsuz tescil olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6292 sayılı Kanun uyarınca yapılan taşınmaz satışının idari işlem niteliğinde olduğu ve satış işleminin idari yargıda iptal edilmeden veya idarece geri alınmadan yolsuz tescil davasının esastan incelenemeyeceği, ayrıca yargılama aşamasında satış işleminin iptaline ilişkin idari işlemin kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hazineye ait tarım arazisinin 6292 sayılı Kanun uyarınca yapılan satış işlemi sonucu oluşan tapu kaydının iptali ve tescili davası.
Gerekçe ve Sonuç: Hazine'nin satışına dayanan idari işlem niteliğindeki satış işleminin idare tarafından geri alınmadıkça veya idari yargıda iptal edilmedikçe, satış işlemi sonucu oluşan tapu kaydının yolsuz tescil niteliğinde olduğu iddiasıyla açılan davaların dinlenemeyeceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine'ye ait tarım arazisinin 6292 sayılı Kanun uyarınca yapılan satış işlemi sonucu oluşan tapu kaydının iptali ve tescili istemi.
Gerekçe ve Sonuç: Hazine’nin satışına dayanan idari işlem niteliğindeki satış işleminin idare tarafından geri alınmadıkça veya idari yargıda iptal edilmedikçe, satış işlemi sonucu oluşan tapu kaydının yolsuz tescil niteliğinde olduğu iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasının dinlenemeyeceği gözetilerek, istinaf mahkemesinin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.