Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Satış İşleminin İptali”
- Uyuşmazlık: Hazine'nin, 6292 sayılı Kanun'un 12. maddesi uyarınca davalıya yaptığı taşınmaz satışının kanuna ve tebliğe aykırı olduğu iddiasıyla açtığı tapu iptali ve tescil davasında, satış işleminin idari yargıda iptal edilip edilmediğinin tespitinin gerekliliği ve davanın dinlenebilirliği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: 6292 sayılı Kanun uyarınca yapılan taşınmaz satışlarının idari işlem niteliğinde olduğu ve tapu kaydının iptali için öncelikle satış işleminin idare tarafından geri alınması veya idari yargıda iptalinin kesinleşmesi gerektiği, somut olayda ise satış işleminin yargılama aşamasında idarece iptal edildiğinin tespit edilmesine rağmen bu iptal işleminin kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılmadan davanın esasının incelenmesinin hatalı olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Azledilen vekilin, azilnameden haberdar olmasına rağmen, geçersiz vekaletname ile yaptığı taşınmaz satışının resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarını oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Vekaletnamenin azilname ile geçersiz hale gelmesine rağmen sanığın bu vekaletnameyi kullanarak tapuda satış işlemi gerçekleştirmesi ve bu esnada tapu memurundan azledildiğini gizlemesi, resmi belgede sahtecilik suçunun unsurlarını oluşturduğu, ayrıca hileli davranışlarla haksız kazanç elde etmesi nedeniyle dolandırıcılık suçunun da oluşabileceği gözetilerek, yerel mahkemenin beraat kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hazine adına kayıtlı taşınmazın 6292 sayılı Kanun uyarınca davalıya satışı işleminin kanuna aykırı olduğu iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, satış işleminin iptaline ilişkin idari işlemin kesinleşmesinden önce davanın esasının inlenip inlenemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 6292 sayılı Kanun uyarınca yapılan taşınmaz satışlarının idari işlem niteliğinde olduğu ve satışın iptaline ilişkin idari işlemin kesinleşmeden tapu iptali ve tescil davasının esasının inlenemeyeceği gözetilerek, mahkemece idari işlemin kesinleşmesi beklenmeden davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hazine adına kayıtlı taşınmazın 6292 sayılı Kanun uyarınca yapılan satışının iptali ve Hazine adına tescili istemiyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, satış işleminin idari yargıda iptal edilmeden tapu iptali ve tescil davasının esasının incelenip incelenemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6292 sayılı Kanun uyarınca yapılan taşınmaz satışının idari işlem niteliğinde olduğu ve bu işlemin idari yargıda iptal edilmeden veya idarece geri alınmadan tapu iptali ve tescil davasının esası hakkında karar verilemeyeceği, davada idari işlemin iptaline dair şerhin yargılama aşamasında düşülmüş olması nedeniyle idari işlemin kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılması ve buna göre karar verilmesi gerektiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine adına kayıtlı tarlanın 6292 sayılı Kanun uyarınca davalıya satışı sonucu oluşan tapu kaydının yolsuzluğu iddiasıyla Hazine tarafından açılan tapu iptali ve tescil davasında, davanın dinlenebilirliği ve esası hakkında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 6292 sayılı Kanun uyarınca yapılan taşınmaz satışlarının idari işlem niteliğinde olması ve tapu kaydının bu işleme dayanması sebebiyle, satış işleminin idarece geri alınması veya idari yargıda iptal edilmeden tapu iptali ve tescil davasının esası hakkında karar verilemeyeceği, somut olayda ise yargılama sırasında satış işleminin idari makam tarafından iptal edildiğinin tespit edilmiş olmasına rağmen bu iptal işleminin kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılmadan davanın esası hakkında karar verilmesinin hatalı olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine'nin, 6292 sayılı Kanun uyarınca yapılan taşınmaz satışının kanuna ve tebliğe aykırı olduğu iddiasıyla açtığı tapu iptali ve tescil davasında, satış işleminin idari işlem niteliğinde olması nedeniyle dava şartının oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6292 sayılı Kanun uyarınca yapılan taşınmaz satışlarının idari işlem niteliğinde olduğu ve bu işlemin idari yargıda iptal edilmeden veya idarece geri alınmadan tapu iptali ve tescil davasının esastan incelenemeyeceği, somut olayda ise satış işleminin yargılama aşamasında idarece iptal edildiğinin tespit edildiği ancak bu idari işlemin kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılmadan davanın esastan incelenmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra mahkemesinin satışa hazırlık ve satış işlemlerinin iptali isteminin reddine ilişkin kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İcra mahkemesince verilen satışa hazırlık ve satış işlemlerinin iptali talebinin reddine ilişkin kararın İİK m. 363/1’de sayılan kesin nitelikteki kararlar arasında yer alması ve bu kararlara karşı istinaf yoluna başvurulamaması gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve temyiz talebinin reddine dair karar onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tasarrufun iptali davasında, İİK m. 277 vd. maddeleri ile BK m. 179, 180 ve 110. maddelerine dayalı taleplerin birlikte görülüp görülemeyeceği, borçlu ile üçüncü kişi arasında iptal davasına konu olabilecek bir tasarruf işleminin bulunup bulunmadığı, bulunması halinde davanın konusuz kalıp kalmadığı, bekletici mesele ve yargılama giderlerinin belirlenmesi hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının talepleri arasında terdit bulunmadığı, somut uyuşmazlığın niteliği, BK’nın 110, 179 ve 180. maddeleri kapsamındaki taleplerin İİK m. 280/3’deki iptal sebepleri bakımından birlikte değerlendirilmesi gerektiği, taleplerden birine ilişkin verilecek kararın diğerini doğrudan etkileyeceği, bu sebeple davacının taleplerinin bir bütün olarak ele alınarak çözülmesinin usul ekonomisine uygun olduğu, ayrıca dosya kapsamında icra iflas hukuku anlamında iptale konu edilebilecek bir devir veya tasarruf işleminin bulunmadığı gözetilerek direnme kararı onanmış, davacı vekilinin direnme kapsamı dışında kalan ve Özel Dairece incelenmeyen temyiz itirazlarının değerlendirilmesi için dosya Yargıtay’a gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davacının talebinin davalıya yapılan iki ayrı pay satışını kapsayıp kapsamadığı, davalının ilk pay satışı sebebiyle paydaş haline gelip gelmediği ve ilk pay satışı bakımından davanın hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı ile diğer davalıya yapılan pay devrinin gerçek bir satış olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava dilekçesinde yalnızca ikinci pay satışına yönelik önalım talebinde bulunduğu, ilk pay satışına ilişkin bir talep içermediği ve davalının ilk pay satışı ile taşınmazda paydaş haline geldiği gözetilerek, davalı yönünden direnme kararı bozulmuş; diğer davalıya yapılan pay devrinin ise gerçek bir satış olmadığı, payın iadesi niteliğinde olduğu değerlendirilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hazine adına kayıtlı taşınmazın 6292 sayılı Kanun uyarınca davalıya satışı sonucu oluşan tapu kaydının iptali ve Hazine adına tescili istemiyle açılan davada, satış işleminin kanuna ve tebliğe aykırı olup olmadığı ve davanın dinlenebilirliğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6292 sayılı Kanun uyarınca yapılan taşınmaz satışlarının idari işlem niteliğinde olduğu ve satış işleminin idare tarafından geri alınmadıkça veya idari yargıda iptal edilmedikçe tapu kaydının yolsuzluğu iddiasıyla açılan davanın dinlenemeyeceği, somut olayda ise satış işleminin yargılama sırasında idarece geri alındığı ancak bu idari işlemin kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılmadan davanın esasına yönelik karar verilmesinin hatalı olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine adına kayıtlı taşınmazın 6292 sayılı Kanun uyarınca davalıya satışı sonucu oluşan tapu kaydının iptali ve Hazine adına tescili istemiyle açılan davada, satış işleminin kanuna ve tebliğe aykırı olduğu iddiası.
Gerekçe ve Sonuç: 6292 sayılı Kanun uyarınca yapılan taşınmaz satışlarının idari işlem niteliğinde olduğu, bu nedenle idari işlemin iptal edilmeden tapu kaydının yolsuzluğu nedeniyle açılan davanın esastan incelenemeyeceği, ayrıca yargılama aşamasında idarenin satış işlemini iptal etmesine rağmen bu kararın kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılmadan davanın esastan incelenmesinin doğru olmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine adına kayıtlı bir taşınmazın 6292 sayılı Kanun uyarınca davalıya satışı sonucu oluşan tapu kaydının, kanuna aykırı olduğu ve yolsuz tescil oluşturduğu iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, idari işlemin iptali veya geri alınması olmadan davanın esastan incelenip incelenemeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 6292 sayılı Kanun uyarınca yapılan taşınmaz satışlarının idari işlem niteliğinde olduğu ve tapu kaydının bu işleme dayandığı, dolayısıyla idari işlemin iptal edilmediği veya geri alınmadığı sürece tapu iptali ve tescil davasının esastan incelenemeyeceği gözetilerek, yargılama aşamasında satış işleminin idarece iptal edildiğinin tespit edilmiş olmasına rağmen, bu iptal işleminin kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılmadan davanın esastan incelenmesinin ve karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.