Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Satım Sözleşmesinin Geçerliliği”
- Uyuşmazlık: Önceden orman niteliğinde olan bir taşınmazın kadastro ile tespit ve tescil edilip akabinde davacı tarafından satın alınması, sonrasında ise kamu malı niteliğinde olduğu gerekçesiyle Hazine adına tescil edilmesi üzerine, davacının zararını hangi hukuki nedene dayanarak talep edebileceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile davalı arasındaki satış sözleşmesinin geçerli olduğu, taşınmazın üçüncü bir kişi tarafından satım anından önceki bir ayni hakka dayanarak alıcının elinden alınmasının zapt durumunu oluşturduğu ve bu durumun satıcının zapta karşı tekeffül sorumluluğunu doğurduğu, dolayısıyla davacının gerçek ve güncel müspet zararının hükmedilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Geçerli bir taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin, üçüncü kişi tarafından açılan dava sonucunda iptal edilmesiyle ifası imkânsız hale gelmesi üzerine, tazminatın hesabında taşınmazın muhdesatıyla birlikte mi yoksa sadece muhdesatın mı dikkate alınması gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinin geçerliliği için vaad edenin malik olması şartı aranmadığı, davalı ile davacı arasında düzenlenen satış vaadi sözleşmesinde taşınmazın üzerindeki muhdesatla birlikte satışının vaat edildiği ve ifa imkansızlığının ortaya çıkmasının sözleşmenin konusunu değiştirmeyeceği gözetilerek, tazminatın taşınmaz ve muhdesatın birlikte değerlendirilmesi suretiyle hesaplanması gerektiği belirtilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacıların klimadan kaynaklandığını iddia ettikleri yangın nedeniyle uğradıkları zararın tazmini istemiyle açtıkları davada, taraflar arasındaki ilişkinin satış sözleşmesi mi yoksa eser sözleşmesi mi olduğu ve buna bağlı olarak görevli mahkemenin tüketici mahkemesi mi yoksa asliye hukuk mahkemesi mi olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davaya konu klima satışının, davacıya özel olarak üretilmiş bir ürün olmayıp önceden belirlenmiş özelliklere sahip bir mal olması ve montaj hizmetinin satış sözleşmesinin esaslı unsuru olmaması nedeniyle taraflar arasındaki ilişkinin satış sözleşmesi olarak nitelendirilmesi ve dava tarihinde yürürlükte olan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun uyarınca görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Süresi biten bir distribütörlük sözleşmesindeki tahkim şartının, sözleşme tarafların örtülü iradesiyle devam ettirildiği dönemde de geçerli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sözleşmedeki tahkim şartının, asıl sözleşmeden bağımsız bir sözleşme olduğu ve sürenin dolmasından sonra taraflar arasında yazılı sözleşmeye dayanmayan bir distribütörlük ilişkisinin devam etmesi halinde dahi, tahkim şartının geçerliliği için tarafların açık tahkim iradelerini ortaya koymaları gerektiği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Simsarlık sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasında, davacı simsarın ücrete hak kazanıp kazanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaz simsarlığı sözleşmesinin yazılı şekilde yapılması ve sözleşmede her iki tarafın da imzasının bulunmasının geçerlilik şartı olduğu, davacı simsarın imzasını taşımayan sözleşmenin Borçlar Kanunu'nun 12. ve 14. maddeleri uyarınca geçersiz ve hüküm doğurmayacağı gözetilerek, davanın reddine ilişkin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tellallık sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasında, davalı şirketin sözleşmeden sorumlu olup olmadığı ve tellallık ücretinin miktarı uyuşmazlık konusudur.
Gerekçe ve Sonuç: Tellallık sözleşmesini imzalayan kişinin davalı şirket adına değil şahsen imza attığı, dolayısıyla şirketin sözleşmeden sorumlu olmadığı, ancak sözleşmede belirlenen bedelin tellallık ücreti olarak davalı şahıstan tahsilinin mümkün olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin davalı şirket yönünden davayı reddeden, davalı şahıs yönünden ise kısmen kabul eden kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine ek olarak yapılan adi yazılı ek sözleşmede yer alan, daire satış bedeli ve gecikme faizi hükümlerinin asıl sözleşmeyi ağırlaştırıcı nitelikte olup olmadığı ve bu nedenle ek sözleşmenin geçerliliğinin bulunup bulunmadığı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Ek sözleşmedeki daire satış bedeli hükmünün, asıl sözleşmede belirtilmeyen bir hususu açıklığa kavuşturduğu ve arsa sahipleri yönünden ağırlaştırıcı olmadığı, gecikme faizi gibi yüklenici lehine olan hükümlerin ise ek sözleşmenin geçerliliğine etki etmediği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davasında, taşınmaz üzerindeki hacizler nedeniyle devrin mümkün olmaması halinde, davacı adına tescil kararı verilip verilemeyeceği ve tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin geçerli olduğu, davacının taşınmaz üzerindeki hacizlerin kaldırılmasını talep etmemiş olması ve mahkemenin, taşınmaz üzerindeki takyidatlara rağmen davacı adına tescil kararı vermesi gerekirken, yasal olmayan gerekçelerle tapu iptali ve tescil talebini reddetmesi ve tazminata hükmetmesi usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tellallık sözleşmesinde "menfaat ilişkisi bulunan üçüncü kişi" ibaresinin kapsamına eşin de girip girmediği ve davacının eşi tarafından taşınmazın satın alınması halinde davalının tellallık ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile eşi arasında menfaat ilişkisi bulunduğu, taşınmazın müşterek konut olarak kullanılmak üzere eş tarafından satın alınması nedeniyle davalı simsarın sözleşmede kararlaştırılan ücrete hak kazandığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kaçak yapıda bulunan bir bağımsız bölüme ilişkin düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil talebinin reddinin ardından, alıcının sözleşmenin 13. maddesine dayanarak bağımsız bölümün rayiç bedelini talep edebilmesi mümkün müdür?
Gerekçe ve Sonuç: Düzenleme şeklinde yapılan satış vaadi sözleşmesinin geçerli olduğu, ancak kaçak yapıdaki bağımsız bölümün mülkiyetinin devrinin imkansızlığı nedeniyle davalının BK'nın 96. maddesi gereğince tazminat ödemek zorunda olduğuna ve bu tazminatın da bağımsız bölümün rayiç bedeli olacağına dair yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.