Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Savcının Hukuki Sorumluluğu”
- Uyuşmazlık: Ceza yargılaması sırasında hakimlerin verdiği duruşmadan men kararının hukuka aykırılığının tespiti ve kınanması talebiyle açılan davanın görevli mahkemesi ve husumet yönünden incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Yargılama faaliyetleri nedeniyle hakimlerin hukuki sorumluluğuna ilişkin davalarda görevli mahkemenin Yargıtay 4. Hukuk Dairesi olduğu, ancak husumet incelemesinin tarafların çağrılıp dinlendiği duruşmalı bir yargılama sonunda yapılması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hakimin, tutukluluğun devamına ilişkin kararda gerekçe göstermemesinin hukuka uygun olup olmadığı ve bu durumun hakimin hukuki sorumluluğunu doğurup doğurmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tutuklamaya itirazın reddine ilişkin kararın gerekçesiz verilmesinin HUMK’nun 573/2. maddesinde düzenlenen “yoruma ihtiyaç göstermeyecek derecede açık ve kesin olan kanun hükmüne aykırılık” kapsamında kaldığı ve hakimin hukuki sorumluluğunu gerektirdiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına, ancak tazminat miktarının belirlenmesinde yasal bir gerekçe bulunmadığından bu konuda bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hakim aleyhine açılan tazminat davasında, davanın Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 141. maddesi uyarınca Ağır Ceza Mahkemesi'nde mi yoksa 1086 sayılı HUMK'nun 573. maddesi uyarınca Yargıtay 4. Hukuk Dairesinde mi görüleceği hususunda görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hakimlerin yargılama faaliyetlerinden doğan zararlar için açılan tazminat davalarında, 6110 sayılı Kanun ile 2802 sayılı HSK'ya eklenen 93/A maddesi uyarınca artık devletin yasal hasım olarak kabul edildiği, hakimin genel hukuki sorumluluğuna ilişkin 2802 sayılı HSK'nın 93/A maddesi ile 6100 sayılı HMK'nın 46. maddesinin ceza ve hukuk hakimi ayrımı yapmaksızın uygulanacağı, koruma tedbirleri nedeniyle tazminat ile hakimin genel hukuki sorumluluğundan kaynaklanan tazminatın farklı hukuki dayanaklara sahip olduğu ve davacının her iki başvuru yolundan birini tercih edebileceği, somut olayda davacının hakimin gerekçesiz karar vermesi nedeniyle HUMK 573. maddeye dayanarak dava açtığı gözetilerek Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin görevsizliğine ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hakimlerin tutukluluğun devamı kararını hukuka aykırı kanıtlara dayandırdıkları iddiasıyla açılan tazminat davasında görevli mahkemenin Ağır Ceza Mahkemesi mi yoksa Yargıtay 4. Hukuk Dairesi mi olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Hakimlerin yargısal faaliyetlerinden kaynaklanan tazminat davalarının, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 46. maddesinde belirtilen hallerde Devlet aleyhine açılabileceği, davada ileri sürülen hususların hukuka aykırı delile dayanılarak verilen tutuklama kararı olduğu ve bu durumun da 6100 sayılı HMK’nın 46. maddesi kapsamında kaldığı, 5271 sayılı CMK'nın 141. maddesinde düzenlenen koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davası ile 6100 sayılı HMK'nın 46. maddesinde düzenlenen hakimin hukuki sorumluluğuna dayalı tazminat davasının farklı hukuki dayanaklara sahip olduğu, davacının her iki yola da başvurma hakkının bulunduğu, somut olayda davacının hakimin hukuki sorumluluğuna dayalı olarak dava açtığı ve bu nedenle görevli mahkemenin 6100 sayılı HMK'nın 47. maddesi uyarınca Yargıtay 4. Hukuk Dairesi olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin görevsizlik kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hakimin verdiği tutuklama kararının gerekçesiz olması nedeniyle açılan tazminat davasında, 5271 sayılı CMK hükümleri yerine 1086 sayılı HUMK hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı ve Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin görevli olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5271 sayılı CMK’nın koruma tedbirleri nedeniyle devletin sorumluluğunu düzenlemesi, hakimin hukuki sorumluluğuna ilişkin 1086 sayılı HUMK’nın 573. maddesini ve bu maddenin ceza hakimlerini de kapsadığına dair içtihadı birleştirme kararını ortadan kaldırmadığı, davacının her iki yoldan birini seçebileceği, somut olayda ise davanın hakimin gerekçesiz tutuklama kararı nedeniyle HUMK’nın 573/2. maddesine dayandığı gözetilerek Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin görevli olduğu ve ilk derece mahkemesi olarak verdiği kararın onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hakimlerin tutukluluğun devamına ilişkin kararda yeterli ve yasal gerekçe göstermemesi nedeniyle hukuki sorumluluklarının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hakimlerin tutukluluğun devamı kararında CMK'nın 101/2. maddesi gereğince hukuki ve fiili nedenleri yeterli şekilde açıklamadıkları, bu durumun HUMK'nın 573/2. maddesinde düzenlenen "açık ve kesin kanun hükmüne aykırılık" halini oluşturduğu ve bu nedenle de hakimlerin hukuki sorumluluğunun doğduğu gözetilerek, tazminata hükmedilmesine ilişkin karar onanmış ancak tazminat miktarının belirlenmesinde yasal bir gerekçe gösterilmediğinden bu husus bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tutukluluğun devamına ilişkin kararda verilen gerekçenin yetersizliği nedeniyle hakimin hukuki sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tutukluluğun devamı kararında, CMK'nın 101/2. maddesi uyarınca aranan hukuki ve fiili nedenlerin yeterli derecede gösterilmemesi, yasanın açık ve kesin hükmüne aykırılık oluşturduğundan, hakimin HUMK'nın 573/2. maddesi kapsamında hukuki sorumluluğuna karar verilerek, ilk derece mahkemesi sıfatıyla Özel Daire kararının tazminata hükmedilme koşullarının varlığına ilişkin kısmı onanmış, ancak tazminat miktarının belirlenmesinde yasal gerekçe gösterilmediğinden bu kısım bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hakimin verdiği tutukluluğun devamına dair kararın gerekçesiz olduğu iddiasıyla açılan manevi tazminat davasında, hakimin hukuki sorumluluğunun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı hakimlerin, davacının tutukluluğunun devamına dair verdikleri kararda, CMK'nın 101/2. maddesi gereğince hukuki ve fiili nedenleri açıkça belirtmeyerek, açık ve kesin kanun hükmüne aykırı davrandıkları ve bu eylemin HUMK'nun 573/2. maddesinde düzenlenen hakimin hukuki sorumluluk hallerinden olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 4. Hukuk Dairesince verilen tazminata hükmedilmesine ilişkin kararın, gerekçesi değiştirilerek onanmasına, tazminat miktarının belirlenmesine ilişkin kısmın ise gerekçesizlik nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hakimin verdiği tutukluluğun devamına ilişkin kararın gerekçesiz olduğu iddiasıyla açılan tazminat davasında, hakimin hukuki sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davaya konu kararın gerekçesiz verilmesinin yoruma ihtiyaç göstermeyecek derecede açık ve kesin olan kanun hükmüne aykırı olduğu ve hakimin hukuki sorumluluğunu gerektirdiği gözetilerek, özel dairenin tazminata hükmettiği karar, tazminat miktarının belirlenmesine ilişkin gerekçenin yetersiz olması nedeniyle bu hususta bozulmuş, diğer yönleri ise onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hakimin, tutukluluğun devamına yapılan itirazın reddine ilişkin kararında gerekçe göstermemesinin hukuka aykırı olup olmadığı ve hakimin hukuki sorumluluğunu doğurup doğurmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 101/2. maddesi uyarınca tutuklamaya, tutukluluğun devamına veya tahliye isteminin reddine ilişkin kararlarda hukuki ve fiili nedenler ile gerekçelerin gösterilmesi gerektiği, bu hükmün yoruma ihtiyaç bırakmayacak açıklıkta ve kesin nitelikte olduğu, davalı hakimlerce verilen kararın ise bu hükme aykırı şekilde gerekçesiz olduğu gözetilerek; davalı hakimlerin hukuki sorumluluğuna hükmedilmesine ve Özel Daire kararının bu yönünün onanmasına, tazminat miktarının belirlenmesine ilişkin gerekçenin ise yetersiz olması nedeniyle kararın bu yönünün bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.