Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Seçim Çalışmaları”
- Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı şirketin yurt dışında bulunan işyerlerinde çalıştığı dönemdeki işçilik alacakları davasında hangi ülke hukukunun uygulanacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının Rusya ve Beyaz Rusya'da geçen iki ayrı çalışma dönemi için, birinci dönemde taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesinde belirlenen Rusya hukukunun, ikinci dönemde ise hukuk seçimi anlaşması bulunmadığından mutad işyeri hukuku olan Beyaz Rusya hukukunun uygulanması gerektiği gözetilerek mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yurt dışında çalışmış bir işçinin iş sözleşmesinden kaynaklanan alacakları davasında hangi ülke hukukunun uygulanacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında belirsiz süreli yurt dışı iş sözleşmesi imzalanmış olup, sözleşmenin ilgili maddelerinde çalışılan ülke mevzuatının, ilgili hukuki düzenleme olmaması halinde ise Türkiye mevzuatının uygulanacağı belirtilmiş bir hukuk seçimi anlaşması bulunduğu, davacının üçüncü çalışma dönemi olan belirsiz süreli iş sözleşmesinin yapıldığı dönem için tarafların ... sözleşmesi ile bir hukuk seçimi anlaşması yaptığı ve ... hukukunun uygulanması gerektiği, hukuk seçimi anlaşması bulunmayan birinci ve ikinci çalışma dönemlerinde ise mutad işyeri hukuku olan Rusya hukukunun uygulanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının yurt dışında çalıştığı dönemde davalı şirketlerden kaynaklanan işçilik alacakları davasında, uygulanacak hukuk, zamanaşımı, hizmet süresi ve ücretin tespiti ile kıdem, ihbar ve diğer işçilik alacaklarının miktarının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında 12.04.2013 tarihinden sonraki çalışma dönemi için Rusya hukukunun uygulanması gerektiği, Rusya hukukuna göre dava açma süresinin hak düşürücü süre niteliğinde olduğu ve davanın bu süre geçtikten sonra açıldığı, ayrıca mahkemenin davacının 12.04.2013 tarihinden önceki döneme ilişkin işçilik alacaklarını hesaplarken eksik inceleme yaptığı ve kıdem tazminatını TL olarak hüküm altına almasında da isabetsizlik bulunduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı şirkete ait yurt dışı projelerinde çalıştığı dönemdeki işçilik alacakları davasında, uygulanacak hukukun Türk Hukuku mu yoksa yabancı hukuk (Kazakistan ve Gürcistan hukuku) mu olacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının yurt dışında çalıştığı iki dönemde de, sırasıyla Kazakistan ve Gürcistan'da bulunan işyerlerinin mutad işyeri olduğu ve taraflar arasında imzalanan yurt dışı iş sözleşmesindeki hukuk seçiminin geçerli olduğu gözetilerek, birinci dönem için Kazakistan, ikinci dönem için ise Gürcistan hukukunun uygulanması gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalının yurt dışında bulunan işyerlerinde çalışan davacının işçilik alacakları davasında, uygulanacak hukukun Türk Hukuku mu yoksa yabancı hukuk (Afganistan ve Rusya hukuku) mu olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında imzalanan yurt dışı hizmet akitlerinde uygulanacak hukukun çalışılan ülke hukuku olduğuna dair açık bir hukuk seçimi yapılmış olması ve bu seçimlerin 5718 sayılı Kanun'un 27. maddesi kapsamında geçerli olması gözetilerek, yerel mahkemenin Türk Hukuku'nun uygulanmasına dair direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirket nezdinde yurt dışında fasılalı olarak çalışan davacının, belirli bir dönemdeki işçilik alacakları davasında, tarafların iş sözleşmesinde hukuk seçimi yapıp yapmadıkları ve hangi ülke hukukunun uygulanacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ve davalının 06.06.2013-08.05.2015 tarihleri arasındaki çalışma dönemine ilişkin iş sözleşmesinde Rusya hukukunun uygulanacağına dair geçerli bir hukuk seçimi yaptıkları, bu dönemin aynı zamanda davacının mutad işyeri dönemi olduğu ve bu nedenle işçilik alacakları yönünden Rusya hukukunun uygulanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin Türk hukukunu uygulayarak verdiği direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yurt dışında farklı dönemlerde çalışmış bir işçinin işçilik alacakları davasında hangi ülke hukukunun uygulanacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının yurt dışında farklı dönemlerde çalıştığı ve bu dönemlerde farklı hukuki durumların oluştuğu, davacının Dominik Cumhuriyeti'ndeki çalışma dönemi için taraflar arasında hukuk seçimi anlaşması bulunduğu, ...’daki çalışma dönemi için ise taraflar arasında bir sözleşme bulunmadığı, bu durumda 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 27. maddesi uyarınca davacının Dominik Cumhuriyeti'ndeki çalışma dönemi için Dominik hukukunun, ...’daki çalışma dönemi için ise ... hukukunun uygulanması gerektiği gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı milletvekilinin seçim çalışmaları sırasında davacı hakkında sarfettiği sözlerin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı milletvekilinin davacı için kullandığı "topal lider" ifadesinin, ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyecek ölçüde, onur kırıcı ve kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, demokratik toplumun gerektirdiği çoğulculuk, hoşgörü ve açık düşünce ilkeleriyle bağdaşmadığı ve bu nedenle manevi tazminat sorumluluğu doğurduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır, ancak tazminat miktarı yönünden inceleme yapılması için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin Irak'taki işyerinde çalışan davacının, iş sözleşmesinin feshedilmesi üzerine kıdem, ihbar, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile diğer alacaklarının ödenmesi talebiyle açtığı davada, hangi ülke hukukunun uygulanacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında imzalanan yurt dışı iş sözleşmesinde, çalışma mevzuatı bulunan ülkelerde ilgili mevzuata göre işlem yapılacağı ve çalışma süresi, fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücretlerinin çalışılan ülke mevzuatına göre ödeneceği hüküm altına alınarak bir hukuk seçimi yapıldığı, davacının tüm çalışma dönemi boyunca davalı şirkete ait Irak'taki işyerinde çalıştığı ve mutad işyerinin Irak olduğu gözetilerek, 5718 sayılı Kanun'un 27. maddesinin birinci fıkrası uyarınca taraflar arasında geçerli bir hukuk seçimi yapıldığı ve tüm çalışma dönemi için Irak hukukunun uygulanması gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıya ait Irak'taki bir işyerinde çalışan davacının işçilik alacakları davasında, taraflar arasında imzalanan yurt dışı hizmet sözleşmesindeki hukuk seçimi maddesi gereğince Irak hukukunun mu yoksa Türk hukukunun mu uygulanacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında imzalanan yurt dışı hizmet sözleşmesinde, uyuşmazlık halinde Irak hukukunun uygulanacağına dair açık bir hukuk seçimi maddesi bulunduğu, davacının tüm çalışma süresini Irak'ta geçirdiği ve mutad işyerinin Irak olduğu gözetilerek, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 27. maddesinin birinci fıkrası uyarınca Irak hukukunun uygulanması gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı şirketin yurt dışı şantiyelerinde çalıştığı dönemde fazla mesai, hafta tatili, genel tatil ve yıllık izin ücretleri ile kıdem tazminatı alacaklarının belirlenmesi ve iş sözleşmesine uygulanacak hukukun tespiti noktasında ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında imzalanan iş sözleşmelerinde yer alan hukuk seçimi hükümlerinin ve 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 27. maddesi uyarınca, farklı dönemlerdeki iş ilişkileri için Kosova hukukunun uygulanması gerektiği, ayrıca fazla mesai ücret alacağının hesaplanmasında ve nitelendirilmesinde eksik inceleme yapıldığı gözetilerek mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalının seçim çalışmaları sırasında yaptığı açıklamaların davacının kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmediği ve manevi tazminat ödenmesine gerek olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının beyanlarının eleştiri sınırları içerisinde kaldığı, kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmadığı ve gazetelerde yer alan ancak davalı tarafından sarf edildiği ispatlanamayan sözlerden dolayı davalının sorumlu tutulamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.