Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Senedin Zilyetlikle Birleşmesi”
- Uyuşmazlık: Davacı tarafından, zilyetliğe dayanarak tapuda kayıtlı olmayan taşınmazın tapu kaydının iptali ve kendi adına tescili istenmesine karşı, davalıların zilyetliğin kendilerinde olduğunu ileri sürerek davanın reddini talep etmeleri nedeniyle oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca aralıksız yirmi yıllık zilyetliğini ispatlayamaması ve dayandığı senedin zilyetlikle birleşmemesi gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Muteriz davacıların tapu kayıtlarının hukuki geçerliliği, davacı zilyetliğinin bu kayıtların hukuki değerini yitirip yitirmediği, tapu kayıtlarına kapsam tayini gerekip gerekmediği, taşınmazın orman vasfında olup olmadığı ve zilyetlik yoluyla iktisaba engel bir durumun bulunup bulunmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Muteriz davacıların tapu kayıtlarının miktarı ile geçerli olduğu, tapu kayıtlarına kapsam tayini yapılması gerektiği, davacı zilyetliğinin tapu kaydının hukuki değerini kaybettirmediği, taşınmazın kıyı kenar çizgisinin tespiti için yeterli inceleme yapılmadığı ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 30/2. maddesi uyarınca re'sen araştırma ilkesi gereğince tüm delillerin toplanıp değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacıların eski tapu kayıtlarına dayanarak açtıkları tescil davasına konu taşınmazın kadastro çalışması sonucu davalı adına tespit edilmesi üzerine, davacıların itirazı ve zilyetlik iddiasıyla tapu iptali ve tescil isteminin reddi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların dayandıkları tapu kayıtlarının miktarı ile geçerli kayıtlar olması, taşınmazın kadim tarım arazisi olmayıp sonradan kullanıma açılan bir yer olması ve davacıların Arazi Kanunnamesi'nin 20. maddesindeki zilyetlik koşullarını sağlayamamaları nedeniyle, mahkemenin tapu kayıtlarına kapsam tayini yapmadan zilyetlik iddiasını kabul etmesinin hatalı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacıların mirasçı sıfatıyla dayandıkları tapu kayıtlarının hukuken geçerli olup olmadığı, davalı zilyedin zilyetliğinin bu kayıtların hukuki değerini yitirip yitirmediği, tapu kayıtlarına kapsam tayini yapılıp yapılmayacağı ve kıyı kenar çizgisinin nasıl belirleneceği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların dayandığı tapu kayıtlarının miktarı ile geçerli tapu kayıtları niteliğinde olduğu, davalı zilyedin zilyetliğinin tapu kayıtlarının hukuki değerini yitirip yitirmediğinin, tapu kayıtlarına kapsam tayininin nasıl yapılacağının ve kıyı kenar çizgisinin nasıl belirleneceğinin tespiti için eksik inceleme yapıldığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Sanığın mağdura yönelik nitelikli yağma suçundan mahkumiyetine ilişkin hükmün hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağduru tehdit ederek para istediği, mağdurun da korktuğu için bankadan kredi çekerek parayı sanığa teslim ettiği olayda; mağdur beyanlarının banka kayıtlarıyla uyumlu olması ve sanığın örgüt lideri olarak bu suçu örgütün korkutucu gücünden yararlanarak ve örgüte yarar sağlamak amacıyla işlediği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Özet bulunamadı.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.