Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Serbest Avukatlık”
- Uyuşmazlık: 5510 sayılı Kanun'un yürürlük tarihinden sonra 5434 sayılı Kanun uyarınca bağlanan emekli aylığından sosyal güvenlik destek primi kesintisi yapılmasının yasal olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 4/c maddesi kapsamında emekli olup da 4/b maddesi kapsamında serbest avukat olarak çalışmaya başlayanlardan, Geçici 14. madde ve 30. madde uyarınca sosyal güvenlik destek primi kesilmesinin yasal olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 5510 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden sonra 5434 sayılı Kanun uyarınca bağlanan emekli aylığından sosyal güvenlik destek primi kesintisi işleminin yasal olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 4/c bendi kapsamında emekli olup, aynı Kanun'un 4/b bendi kapsamında serbest avukat olarak çalışmaya başlayan kişilerin, Geçici 14. madde ve 30. madde hükümleri uyarınca emekli aylıklarından sosyal güvenlik destek primi kesilmesinin yasal dayanağı olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Bozma sonrası yargılamada, davacının yaptığı ıslah talebi sonucu belirlenen dava değerine göre harcın eksik yatırılıp yatırılmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının ıslah dilekçesinde belirttiği talep miktarı üzerinden eksik harç tamamlatılmadan karar verilmesinin hatalı olduğu gözetilerek hüküm, 2006/337 Esas sayılı dava yönünden bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Katkı payı ve katılma alacağı davasında, bozma sonrası verilen kararda talep miktarının, temlik alanların yargılama giderlerinden sorumluluğunun ve karar düzeltme talebinin değerlendirilmesinin doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararının bozma ilamında belirtilen hususlar gözetilerek verildiği, temlik alanların yargılama giderlerinden sorumluluğuna dair hükmün bozma kapsamı dışında kalarak kesinleştiği ve karar düzeltme talebinin 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesindeki şartları taşımadığı değerlendirilerek karar düzeltme talebi reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamu iktisadi teşebbüsünde çalışan avukatlara ödenen vekalet ücretlerinin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 146. maddesindeki limitlere tabi olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 146. maddesinin kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan avukatlara ödenecek vekalet ücretlerine ilişkin özel bir düzenleme içermesi ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'ndaki değişikliğin bu özel düzenlemeyi ortadan kaldırmadığı gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin yargı görevi yapan kişiye karşı görevi yaptırmamak için direnme suçunu mu yoksa tehdit suçunu mu, yoksa yargı görevi yapanı etkilemeye teşebbüs suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, bir cinayet davasında maktulün kardeşinin müdafiliğini yapan avukata, dosyayı takip etmesi halinde kendisine ve ailesine zarar vereceğini söyleyerek tehdit etmesi ve bu nedenle avukatın görevden çekilmesi sonucu oluşan eylemin, avukatın yargı görevi yapan sıfatıyla görevini yapmasını engellemek amacıyla gerçekleştirildiği, bu nedenle de TCK'nın 265/2. maddesinde düzenlenen yargı görevi yapan kişilere karşı görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturduğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yerel mahkemenin sanık müdafisinin temyiz istemini reddetmesi üzerine, temyiz süresinin başlangıcına ilişkin yapılan kanun yolu bildiriminin yasal olup olmadığı ve sanığın temyizinin süresinde yapılıp yapılmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık müdafisinin, yüzüne karşı yapılan tefhimde temyiz süresinin başlangıcının hem tefhim hem de tebliğden itibaren başlayacağı şeklinde belirtilmesinin avukat açısından bir yanılgı oluşturmayacağı ve kanun yolu süresinin işlemeye başlamasını engellemeyeceği, mesleği gereği avukatın bu hususta bilgi sahibi olması gerektiği ve ayrıca sanık müdafisinin temyiz dilekçesinde bu hususta bir yanılgıya düştüğünü de ileri sürmemesi gözetilerek yerel mahkemenin temyiz isteminin reddine ilişkin kararının onanmasına, ancak görevi yaptırmamak için direnme suçuna 6352 sayılı Kanunda bir düzenleme bulunmadığından, bu suç yönünden yerel mahkemenin kararı hukuken değerden yoksun kabul edilerek Özel Dairece bu suça ilişkin ilk hükmün temyiz incelemesinin yapılması gerektiğine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Soruşturma aşamasında sanıktan şikayetçi olduğunu beyan eden ve cezalandırılmasını talep edip kovuşturma aşamasında da beyanlarını tekrar eden müşteki vekilinin temyizi üzerine, Özel Dairece müşteki vekiline davaya katılmak isteyip istemediğinin sorulmamasının CMK’nın 238/2. maddesine aykırı bulunarak hükmün bozulmasının isabetli olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suçtan zarar görenin soruşturma ve kovuşturma aşamalarındaki cezalandırılma talebinin davaya katılma iradesini de kapsadığı, aksi halde yargılamanın gereksiz yere uzayacağı ve adil yargılanma hakkına aykırılık oluşturacağı gözetilerek Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve müştekinin katılma istemi konusunda karar verilmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıktan şikayetçi olduğunu belirten ve cezalandırılmasını talep eden müşteki vekilinin temyiz incelemesinde davaya katılma istemi açıkça belirtilmediği halde, Yargıtay’ın katılma konusunda karar verip veremeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Müşteki vekilinin soruşturma ve kovuşturma aşamalarında sanığın cezalandırılmasını istikrarlı bir şekilde talep etmesinin ve hükmü temyiz etmiş olmasının, kanun yolunda da davayı takip iradesini ortaya koyduğu ve bu davranışın yerel mahkemece karara bağlanmayan katılma talebinin temyiz merciince incelenip karara bağlanmasına yönelik bir istemi de kapsadığı kabul edilerek Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve katılma istemi konusunda karar verilmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.