Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Sermaye Alacağı”
- Uyuşmazlık: Limited şirket ortağının, şirketin ödemediği kira borcundan dolayı 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun'un mülga 35. maddesi uyarınca sermaye miktarı ile mi yoksa değişik 35. maddesi uyarınca sermaye hissesi oranı ile mi sorumlu olacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Uyuşmazlık döneminde yürürlükte olan 6183 sayılı Kanun'un mülga 35. maddesine göre limited şirket ortağının sorumluluğunun, şirkete koymayı taahhüt ettiği sermaye miktarı ile sınırlı olduğu ve daha sonra yapılan değişikliğin geriye yürümeyeceği gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi davasında, davalı ortağın hesap verip vermediği ve davacının sermaye alacağının ne kadar olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma kararına uygun olarak, davalı ortağın hesap vermemesi ve davacı ortağın sermaye koyduğuna dair deliller ışığında ortaklığın feshine ve davacının sermaye alacağının davalıdan tahsiline karar vermesi, Yargıtay’ın önceki bozma kararına uygun olduğu ve usuli kazanılmış haklar gözetilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Boşanma davası sonucunda mal rejiminin tasfiyesine ilişkin olarak, edinilmiş mallara katkı payı, değer artış payı ve katılma alacağı taleplerinin miktarı ve hesaplanma yöntemi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tasfiye konusu taşınmazların değerinin hesaplanmasında, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi yerine önceki tarihteki değerlerin kullanılması ve güncel değer tespiti ilkesine aykırı olması gözetilerek, Yargıtay kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Evlilik birliği içerisinde edinilen mallara ilişkin katkı payı ve katılma alacağı davasında, şirket hisselerindeki artışın kişisel mal mı yoksa edinilmiş mal mı olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Şirketin kuruluş tarihi itibariyle şirket hissesinin kişisel mal olduğu kabul edilmekle birlikte, evlilik birliği içerisinde şirket sermayesinde artış yapılmış ise bu kısmın edinilmiş mal sayılacağı ve davacının bu kısım üzerinden katılma alacağı talep edebileceği gözetilerek, sermaye artışının tarihi belirlenmeden verilen karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı ortağın, limited şirketin borçlarını ödediği iddiasıyla, diğer ortaktan ödediği miktarın davalı ortağa düşen kısmının tahsiline yönelik açtığı alacak davasında, davalı ortağın sorumluluğunun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ortağın ödediğini iddia ettiği limited şirket borçlarının niteliği, davacının bu ödemeleri kendi şahsi malvarlığından mı yoksa şirket malvarlığından mı yaptığı, şirketin aciz veya gayri faal durumda olup olmadığı ve varsa şirketin tasfiye dosyasındaki kayıtların incelenmesi gibi hususların eksik inceleme ile tespit edilemeyeceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı kamu kurumu ile hizmet alım sözleşmesi imzalayan şirketler arasında muvazaalı ilişki olup olmadığı, buna bağlı olarak davacının davalı kurumun işçisi sayılıp sayılamayacağı ve ikramiye, ilave tediye ile döner sermaye payı alacaklarının bulunup bulunmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 36. maddesi uyarınca sağlık hizmetlerinin hizmet alımı yoluyla görülebileceği ve davacının da bu kapsamda çalıştığı, dolayısıyla davalı kurum ile dava dışı işverenler arasındaki asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olmadığı ve davacının toplu iş sözleşmesinden de yararlanamayacağı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kamu kurumu ile hizmet alım sözleşmesi imzalayan şirketler arasında muvazaalı alt işverenlik ilişkisi olup olmadığı, buna bağlı olarak davacının davalı kurumun işçisi sayılıp sayılamayacağı ve ikramiye, ilave tediye ile döner sermaye payı gibi alacaklarının bulunup bulunmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 657 sayılı Kanun'un 36. maddesi uyarınca sağlık hizmetlerinin hizmet alımı yoluyla gördürülmesinin mümkün olması ve davacının da bu kapsamda çalıştırılması karşısında, davalı kamu kurumu ile dava dışı işverenler arasında muvazaalı alt işverenlik ilişkisi bulunmadığı ve davacının toplu iş sözleşmesinden de yararlanamayacağı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kamu kuruluşu ile hizmet alım sözleşmesi imzalayan şirketler arasında muvazaalı alt işverenlik ilişkisi olup olmadığı, buna bağlı olarak davacının asıl işverenin işçisi sayılıp sayılamayacağı ve ikramiye, ilave tediye ile döner sermaye payı gibi alacaklarının bulunup bulunmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 657 sayılı Kanun'un 36. maddesi uyarınca sağlık hizmetlerinin hizmet alımı yoluyla gördürülmesinin mümkün olması ve davacının da bu kapsamda çalıştırılması nedeniyle davalı ile alt işverenler arasında muvazaalı bir ilişki bulunmadığı, ayrıca davacının sendika üyesi olmadığından toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan haklara da sahip olamayacağı gözetilerek, istinaf mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kooperatiften ayrılan davacının, sermaye alacağının tahsili isteminin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Kooperatifin genel kurul kararının alacağın ödenmesini erteleyen açık bir hüküm içermediği, bu nedenle davanın erken açılmış olarak değerlendirilmesinin hatalı olduğu ve işin esasının ineleneceği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacılar tarafından, murisleri ile davalı arasında adi ortaklıkla yürütülen inşaat işinin tasfiyesi neticesinde sermaye bedeli ve kâr payı alacağının tahsili istemiyle açılan davada, mahkemece verilen kısmi kabul kararına karşı yapılan istinafın kabulü ile davanın ıslah edilmeyen miktar üzerinden kabulüne ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak açtıkları davada, ıslah dilekçesi sunmaları ve harcını yatırmaları için verilen süre sonunda ıslah yapılmadığından ve ıslah harcı yatırılmadığından, davanın harçlandırılan miktar üzerinden kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Limited şirket ortağının, hisselerini devretmesine rağmen şirketin geçmiş dönem prim borçlarından sorumlu tutulup tutulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 35. maddesinde 5766 sayılı Kanun ile yapılan değişikliğin, devam eden davaya da uygulanması gerektiği ve yerel mahkemenin bu değişiklik çerçevesinde uyuşmazlığı yeniden değerlendirmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.