Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Sicil Notu”
- Uyuşmazlık: İşveren tarafından verilen düşük sicil notlarının hukuka aykırı olup olmadığının tespiti ve iptali istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Sicil notu iptalinin idari yargı yetkisinde olduğu, iş mahkemesinin tespit dışında bir hüküm veremeyeceği ve bozma kararında da hukuka aykırılığın tespiti şeklinde karar verilmesi gerektiği belirtilerek, mahkemenin iptal kararı vermesi usule aykırı görülmüş ve karar düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Olumsuz sicil düzenlenmesi nedeniyle açılan manevi tazminat davasında, verilen orta sicil notunun idare mahkemesince iptaline rağmen, asliye hukuk mahkemesinin tazminata hükmetmesinin hukuki olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının sicil dönemi içindeki disiplinsiz davranışları ve sicil amirlerinin kişisel görüşlerini dile getirme hakkı gözetilerek, davacının kişilik haklarına saldırı teşkil edecek bir ifade bulunmadığı ve dava konusu sicil notunun sicil verme tekniğine aykırı olmadığı değerlendirilerek, yerel mahkemenin tazminata hükmeden direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Görevi kötüye kullanma suçundan sanıkların beraatine ilişkin yerel mahkemenin direnme kararına karşı yapılan temyiz üzerine, dava zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Suç tarihi itibariyle 7 yıl 6 ay olan kesintili dava zamanaşımının, soruşturma izni talebi nedeniyle duran süre de eklendiğinde direnme kararının verildiği tarihten sonra dolduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuş ve kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hâkimlerin görevi kötüye kullanma iddiasıyla açılan tazminat davasında, HMK 46. maddede belirtilen sorumluluk koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkimlerin yargılama faaliyetinden dolayı tazminat sorumluluğunun doğması için HMK'nın 46. maddesinde sayılan sınırlı sebeplerin varlığının ispatlanması gerektiği, somut olayda bu sebeplerden hiçbirinin bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı avukatın, davacıya vekâleten takip ettiği idare davalarındaki ihmali nedeniyle tazminat ödeyip ödemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı avukatın, Sakarya 1. İdare Mahkemesinin 2006/120 esas ve Sakarya 2. İdare Mahkemesinin 2006/240 esas sayılı dosyalarında özen borcuna aykırı davrandığına dair yeterli delil bulunmadığı ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının hukuk hakimini bağlayıcı nitelikte olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yetersizlik nedeniyle uzman jandarma statüsüne son verilen davalının, bu işlemin iptali için Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'nde açtığı ve reddedilen davanın kesinleşmiş kararına rağmen, eğitim ve öğretim gideri tazminatının tahsili için açılan davada, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi kararının yerel mahkemece değerlendirilmesinin gerekliliği.
Gerekçe ve Sonuç: Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'nin asker kişileri ilgilendiren idari işlemlerde ilk ve son derece mahkemesi olduğu ve verdiği kararların kesin olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin Askeri Yüksek İdare Mahkemesi kararını değerlendirmeksizin hüküm kurması usul ve yasaya aykırı bulunarak direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ticaret meslek lisesi mezunu davacının, davalı kurumda işe başladıktan sonra kesin kabulünde 2 üst dereceye intibak ettirilip ettirilmeyeceği ve buna bağlı ücret farkı alacaklarının olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 3795 sayılı Kanun'un 3. maddesinde yapılan değişiklik ve Millî Eğitim Bakanlığı'nın 01.05.2014 tarihli ve 2014/8 sayılı Genelgesi ile ticaret meslek liselerinin mesleki ve teknik lise statüsüne dönüştürülmesi, dolayısıyla 09.12.2016 tarihinden itibaren ticaret meslek lisesi mezunlarının teknik öğrenim veren okul mezunu sayılması gerektiği, bu sebeple davacının kesin kabulünde 2 üst dereceye intibak ettirilmesi gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ticaret meslek lisesi mezunu davacının, davalı kurumdaki kesin kabulünde toplu iş sözleşmesi hükmü uyarınca iki üst dereceye intibak ettirilip ettirilmeyeceği ve buna bağlı ücret alacaklarının olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Ticaret meslek lisesi mezunlarının 09.12.2016 tarihinden itibaren teknik öğrenim veren okul mezunu sayılması gerektiği ve toplu iş sözleşmesi hükmü uyarınca kesin kabulde iki üst dereceye intibak ettirilerek fark ücret alacaklarının bu tarihten itibaren hesaplanması gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına ve istinaf başvurusunun reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ticaret meslek lisesi mezunu davacının, davalı kurumdaki kesin kabulünde toplu iş sözleşmesi hükmü uyarınca iki üst dereceye intibak ettirilip ettirilmeyeceği ve buna bağlı fark ücret alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı noktasında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 3795 sayılı Kanun'un 3. maddesinde yapılan değişiklik ve ilgili yönetmelik hükmü gereğince 09.12.2016 tarihinden itibaren ticaret meslek lisesi mezunlarının teknik öğrenim veren okul mezunu sayılması gerektiği, bu nedenle davacının kesin kabulünde iki üst dereceye intibak ettirilmesi gerektiği gözetilerek, zamanaşımı da dikkate alınarak hesaplama yapılmak üzere mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.