Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Sigorta Primi Borcu”
- Uyuşmazlık: Ferdi kaza sigorta sözleşmesinde, prim peşinatının rizikonun gerçekleşmesinden sonra ödenmesi, sigorta şirketi tarafından primin tahsil edilip iade edilmemesi ve sözleşmenin feshedilmemesi durumunda, sigorta şirketinin ölüm teminatından sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sigortacının rizikoyu öğrendikten sonra primi tahsil etmesi, iade etmemesi ve sözleşmeyi feshetmemesi, sözleşmeyi ayakta tutma iradesi olarak yorumlanabileceği ve bu durumda sigortacının sorumluluğunun doğabileceği, ancak somut olayda davalının rizikoyu ne zaman öğrendiğinin tespit edilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kasko sigortalı araçta meydana gelen hasar için, poliçe priminin rizikodan önce ödenmediği durumda sigorta şirketinin sorumluluğunun doğup doğmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Riziko tarihi itibariyle poliçeye ait herhangi bir prim ödemesi yapılmadığından, TTK ve Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartları uyarınca sigorta teminatının başlamadığı ve sigorta şirketinin sorumluluğunun doğmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sigorta sözleşmesinin yenilenmesi talebini içeren dilekçede aynı isimli başka bir şahsa ait poliçe numaralarının yazılı olması ve primlerin davacı tarafından ödenmesi karşısında taraflar arasında sigorta sözleşmesinin kurulup kurulmadığı ve davalı sigorta şirketinin davacının zararından sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sigorta sözleşmesinin kurulması için herhangi bir şekil şartı aranmadığı, sigorta poliçesinin sözleşmenin ispatına yarayan bir belge olduğu, primin ödenmesiyle sigortacının rizikoyu taşıma borcunun başladığı, davacının sigorta yenileme talebinde bulunması ve primleri ödemesi, davalı sigorta şirketinin de primleri kabul etmesi karşısında taraflar arasında sigorta sözleşmesinin kurulduğu ve davalı şirketin davacının zararından sorumlu olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hayali olarak yüklendiği belirtilen primler nedeniyle, prim borcu olan davacının davaya konu dönemde sağlık yardımlarından yararlanma hakkının olup olmadığı ve yaşlılık aylığı tahsisi yönünde hüküm kuran mahkemenin talep aşımında bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sağlık yardımlarından yararlanabilmek için 1479 sayılı Kanunun Ek 12. maddesi ve ilgili yönetmeliğin 9. maddesi uyarınca sağlık ve sigorta prim borcu bulunmaması şartının arandığı, davacının da davaya konu dönemde prim borcunun bulunduğu ve hakimin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup davada yaşlılık aylığının tahsisine ilişkin bir talep bulunmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Üçüncü kişiye ait sigorta poliçesinin süre dolmadan iptali halinde oluşacak prim iadesi alacağının, bir başkasına ait sigorta poliçesi bakımından prim ödemesi sayılıp sayılmayacağı ve sigorta sözleşmesinde rizikonun gerçekleşmesinden sonra alınan primin riziko tarihi itibariyle sigortacının sorumluluğunu doğurup doğurmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sigorta priminin ödenmemesi ve davacı tarafından ileri sürülen mahsup iddiasının ispatlanamaması, ayrıca rizikonun gerçekleşmesinden sonra yapılan ödemenin sigortacının sorumluluğunu doğurmayacağı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı Kurum'un 2918 sayılı Kanun'un 98. maddesi gereğince sigorta şirketlerinden tahsil edeceği alacağın amme alacağı niteliğinde olup olmadığı ve bu alacaktan dolayı şirketin yönetim kurulu üyesinin sorumlu tutulup tutulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 2918 sayılı Kanun'un 98. maddesiyle sigorta şirketlerinden SGK'ya aktarılacak primlerin, genel sağlık sigortalılarının trafik kazalarından doğan sağlık giderlerinin karşılanması için kaynak oluşturduğu ve bu nedenle kamu alacağı niteliğinde olduğu; dolayısıyla şirket yönetim kurulu üyesinin de bu primlerin aktarılmamasından 5510 sayılı Kanun'un 88. maddesi uyarınca şirketle birlikte müteselsilen sorumlu olduğu gözetilerek istinaf kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kasko sigortalı araca çarpılması sonucu oluşan hasarın, zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesinin iptal edilmiş olması nedeniyle sigorta şirketinin sorumlu olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece poliçe iptaline ilişkin hususların tam olarak araştırılmadığı, özellikle poliçe iptal talebinin, prim iadesinin ve iptal bildiriminin usulüne uygun şekilde yapılıp yapılmadığının tespit edilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat davasında, sigortacının sorumluluğunun başlayabilmesi için gerekli olan primin ödenip ödenmediği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: TTK 1295. maddesi uyarınca sigortacının sorumluluğunun, primin veya ilk taksitinin ödenmesiyle başlayacağı ve somut olayda poliçede belirtilen peşinatın ödendiğinin kanıtlanamaması, ayrıca dava dışı bir şirkete yapılan ödemenin poliçeyle bağlantısının kurulamaması ve ödendiği iddia edilen miktarın taksit tutarıyla örtüşmemesi gözetilerek, davanın reddine dair direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı Sosyal Güvenlik Kurumu'na olan borcuyla ilgili açtığı davanın, 6552 sayılı Kanun kapsamında yapılandırma imkanı bulunduğu gerekçesiyle bozulması üzerine, yerel mahkemenin direnme kararının hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 6552 sayılı Kanun kapsamındaki yapılandırma imkanından yararlanmak için gerekli başvuruyu yapmadığı veya davadan feragat etmediği, dolayısıyla mahkemenin resen araştırma yapma yükümlülüğünün bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmış ancak esasa ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kasko sigortası poliçesinden kaynaklanan rücu davasında, sigorta priminin ödenmemesi nedeniyle geçerli bir kasko sözleşmesinin bulunup bulunmadığı ve alacağın temlikinin geçerliliğinin rücu hakkını doğurup doğurmadığı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sigorta poliçesi ilk taksidinin ödendiği ve hasar ödemesinden sonra bakiye primin mahsup edildiği, ayrıca sigortalının alacağını sigorta şirketine temlik ettiği gözetilerek, geçerli bir sigorta sözleşmesi ve temlikin varlığı kabul edilmiş ve yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin iş sözleşmesinin geçerli nedenle feshedilmesine rağmen hizmet primi, performans primi ve AGF emeklilik sigorta fonu alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin iş sözleşmesi fesih nedenine bakılmaksızın diğer tüm çalışanlara ödenen primlere hak kazandığının ispatlandığı, davalının ise primlerin ödendiğini ispatlayamadığı ve emsal Yargıtay kararları da gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.