Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Silah Devir Defteri”
- Uyuşmazlık: Davacının işverenden talep ettiği fazla mesai ücretlerinin miktarının tespiti ve davacının bu alacağı nedeniyle fesih hakkını kullanıp kullanamadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hem tanık beyanları hem de silah devir defteri kayıtlarından davacının fazla mesai yaptığı ve bu alacağının ödenmediği anlaşıldığından, davacının fesih hakkını kullandığı kabul edilerek davacı lehine hükmedilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Limited şirket hisse devrinde, noter sözleşmesinde belirtilen bedelin dışında bir bedel kararlaştırılıp kararlaştırılmadığı ve bu bedelin senet bedeli olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Resmi hisse devir sözleşmesinde belirtilen bedelin dışında bir bedel iddiasının yazılı delille ispatlanması gerektiği, ancak senet arkasındaki şerhin davalıdan çıktığının tespiti halinde bu şerhin "yazılı delil başlangıcı" sayılabileceği ve tanık dinlenmesine imkan tanıyabileceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın kuru sıkı tabancayla havaya ateş etmesinin genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunu mu yoksa gürültüye neden olma kabahatini mi oluşturduğu, kabahat olması halinde zamanaşımının dolup dolmadığı ve silahın mülkiyetinin kamuya geçirip geçirilmeyeceği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Kuru sıkı tabancaların TCK'da tanımlanan "silah" kapsamında olmadığı ve fiilin kişilerde korku ve paniğe neden olsa dahi genel güvenliğin tehlikeye sokulması suçunun unsurlarını oluşturmadığı, eylemin gürültüye neden olma kabahatini oluşturduğu ancak bu kabahat için öngörülen zamanaşımının dolduğu, silahın ise 5729 sayılı Kanun uyarınca taşınmasının yasak olması nedeniyle gereğinin takdiri için idareye teslimine karar verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın kuru sıkı tabancayla havaya ateş etmesinin TCK'nın 170/1-c maddesinde düzenlenen genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunu mu yoksa Kabahatler Kanunu'nun 36/1. maddesinde düzenlenen gürültüye neden olma kabahatini mi oluşturduğu, kabahat oluşması halinde zamanaşımının dolup dolmadığı ve silahın mülkiyetinin kamuya geçirip geçirilmeyeceği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Kuru sıkı tabancaların TCK'nın 6. maddesinde tanımlanan "silah" kapsamında olmadığı, bu nedenle sanığın eyleminin genel güvenliğin tehlikeye sokulması suçunu değil, gürültüye neden olma kabahatini oluşturduğu, ancak bu kabahate ilişkin soruşturma zamanaşımının da dolduğu ve iddianamede silah taşıma fiiline yer verilmediği için mülkiyetin kamuya geçirilmesi talebinin reddine karar verilmesi gerektiği, ancak silahın 5729 sayılı Kanun uyarınca gereğinin takdiri için idareye teslim edilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık ...’in Kürtçe telefon konuşmalarının tercümesi ve sanık ...’nin nitelikli yağma suçuna ilişkin tesadüfi delillerin kullanılabilirliği ile her iki sanığın suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üyelik suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ...’in Kürtçe telefon konuşmalarının yeminli tercüman yerine emniyet personeli tarafından çevrilmesinden kaynaklanan eksik araştırma ile sanık ... hakkında suç tarihi itibariyle katalog suç kapsamında olmayan nitelikli yağma suçuna ilişkin tesadüfi delillerin hükme esas alınması nedeniyle, yerel mahkeme hükmü bozulmuştur; ancak sanık ...'in örgüte üyeliğine ilişkin delillerin yeterli görülmesi nedeniyle bu konudaki mahkumiyeti onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, kurulan örgüte üye olmak, yağma ve kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçlarından mahkûmiyetlerine ilişkin hükümlerin, eksik inceleme gerekçesiyle bozulması talebi üzerine Yargıtay 6. Ceza Dairesi'nin onama kararına karşı yapılan itirazın değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların aleyhine olan delillerin ve katılanın beyanlarının yeterli ve inandırıcı bulunması, sanıkların lehlerine olan bazı delillerin ise davanın sonucunu değiştirmeyecek nitelikte olması ve yeni ortaya çıkan baz istasyonu kayıtlarının ise itiraz aşamasında değil yargılamanın yenilenmesi aşamasında değerlendirilebilecek olması gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın silahlı terör örgütü mensuplarına erzak, yaşam malzemesi ve çeşitli ihtiyaçlarını temin etmesi eyleminin, silahlı terör örgütüne yardım suçunu mu, yoksa terörün/terörizmin finansmanı suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık tarafından terör örgütü mensuplarına temin edilen malzemelerin, 6415 sayılı Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun'un 2. maddesinin (c) bendinde tanımlanan "fon" kapsamında olduğu ve bu eylemin aynı Kanun'un 4. maddesinde düzenlenen terörizmin finansmanı suçunu oluşturduğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Sanığın katılanlara, mağdurlara ve şikayetçilere yönelik eylemlerinin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun unsurlarını oluşturup oluşturmadığı ve TCK'nın 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ile katılanlar, şikayetçiler ve mağdurlar arasında hukuken geçerli bir sözleşme ilişkisi kurulduğu, sanığın bu sözleşme sonucu oluşan güvene bağlı olarak emaneten bırakılan altın ve paralar üzerinde tasarrufta bulunma yetkisine sahip olduğu, sanığın bu yetkiyi kötüye kullanarak zilyetliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunup iş yerindeki tüm altınları ve paraları alarak ortadan kaybolduğu ve bu eyleminin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu, ayrıca ele geçirilen altınların kolluk tarafından yapılan tahkikat sonucu elde edilmiş olması ve sanığın pişmanlığını gösterir bir irade ortaya koymaması nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine ve yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, tutuklu yakınını başka bir cezaevine nakletmesi karşılığında rüşvet aldığı iddiasıyla yargılandığı davada, beraat kararının temyiz edilmesi üzerine, Adalet Bakanlığının davaya katılma ve temyiz hakkının bulunup bulunmadığı, cezaevindeki telefon görüşmelerinin hukuka uygun delil olup olmadığı ve sanığın beraatinin yerinde olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Adalet Bakanlığının rüşvet suçundan davaya katılma ve temyiz hakkı olmadığı, cezaevindeki telefon görüşme kayıtlarının hukuka uygun delil olduğu ve sanığın tutuklunun naklinde usulsüzlük yapmadığı, aracı piyasa değerine yakın bir fiyata aldığı ve rüşvet suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilerek yerel mahkemenin beraat kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanıkların katılana karşı dolandırıcılık ve nitelikli yağma suçlarını işlediği iddiası.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların çekleri geri alıp bedelini ödememek eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturan hile unsurunu taşımadığı, taşınmazların yağma suçuna konu olamayacağı ve tapu devri gerçekleşmediği için yağma suçunun teşebbüs aşamasında kaldığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların suç işlemek amacıyla örgüt kurup yönettikleri, bu örgüt faaliyeti kapsamında nitelikli yağma ve tefecilik suçlarını işledikleri iddiası.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların mağdurları tehdit ederek haksız kazanç sağladıklarına dair mağdur beyanları, iletişim kayıtları ve banka kayıtlarının suç örgütü varlığını ve eylemlerin örgüt kapsamında işlendiğini kanıtlaması gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilmiş ve yerel mahkemenin mahkûmiyet kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.