Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Sistematik Uygulama”
- Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin işkence suçunu mu yoksa kasten yaralama suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın karakolda gözaltına alınan mağdura insan onuruyla bağdaşmayacak şekilde, sistematik bir uygulama halini alan ve mağdurun bedensel acı çekmesine, aşağılanmasına ve irade yeteneğinin etkilenmesine yol açan eylemlerinin işkence suçunu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların eylemlerinin işkence suçunu mu yoksa kasten yaralama suçunu mu oluşturduğu ve kasten yaralama suçu olması halinde dava zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların eylemlerinin sistematik ve süreklilik arz eden bir işkence suçunu değil, ani gelişen olaylar neticesinde oluşan kasten yaralama suçunu oluşturduğu ve bu suç bakımından da dava zamanaşımının gerçekleştiği gözetilerek, mahkumiyet hükümleri bozulmuş ve kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık polis memurunun, gözaltındaki katılana yönelik eylemlerinin işkence mi yoksa zor kullanma yetkisini aşma yoluyla kasten yaralama mı olduğu, diğer bir sanığın ihmali davranışla işkence suçunu işleyip işlemediği ve beraat kararının gerekçesinin yeterli olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık polis memurunun eyleminin, katılanın kendisini ısırması nedeniyle haksız tahrik altında zor kullanma yetkisini aşma yoluyla kasten yaralama suçunu oluşturduğu, diğer sanığın ise maktulün darp edildiğini görmesine rağmen müdahale etmeyerek ihmali davranışla işkence suçunu işlediği ve beraat kararının gerekçesiz verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında 6831 sayılı Kanuna muhalefet suçundan açılan kamu davasında, fiilin kabahat olduğunun anlaşılması halinde, 6831 sayılı Kanunun 91/1. maddesinden beraat ve kabahat oluşturan fiil nedeniyle de idari yaptırım kararı verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Kovuşturma konusu fiilin suç değil de kabahat oluşturduğu anlaşıldığında, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 27/7. maddesi uyarınca mahkemenin sanık hakkında atılı suçtan beraat kararı verip kabahat eyleminden dolayı idari yaptırım kararı vermesi gerektiği, bu uygulamanın CMK ve TCK sistematiğiyle de uyumlu olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin sanığı suçtan beraat ettirip aynı eylemden dolayı idari para cezası vermesinde bir isabetsizlik bulunmadığından Yargıtay 3. Ceza Dairesinin bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında 6831 sayılı Orman Kanununa muhalefet suçundan açılan kamu davasında, fiilin kabahat olduğunun anlaşılması halinde, hem suçtan beraat hem de kabahatten dolayı idari yaptırım kararı verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Kovuşturma konusu fiilin suç değil de kabahat oluşturduğunun anlaşılması halinde, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 27/7. maddesi, 5237 sayılı TCK ve 5271 sayılı CMK'nın sistematiği birlikte değerlendirildiğinde, mahkemece sanık hakkında isnat olunan suçtan beraat kararı verilip, aynı zamanda kabahat eylemi nedeniyle idari yaptırım kararı da verilebileceği gözetilerek, yerel mahkemenin sanığı suçtan beraat ettirip, kabahatten dolayı idari para cezasına çarptırmasının hukuka uygun olduğu kabul edilerek Yargıtay 3. Ceza Dairesinin bozma kararı kaldırılmış ve yerel mahkeme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın ruhsatsız kömür çıkarmasının hırsızlık suçunu mu yoksa kabahat fiilini mi oluşturduğu ve diğer sanığın bu kömürü satın almasının suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Ruhsatsız kömür çıkarmanın suç tarihinden sonra kabahat fiiline dönüştürülmesi ve suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçunun oluşabilmesi için konunun bir suçtan elde edilmiş olması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, yurda turistik kolaylıklar kapsamında getirilmiş bir aracı satın alıp kullanmasının 5607 sayılı Kanun'un 3/1. maddesinde düzenlenen kaçakçılık suçunu mu yoksa 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 238/1. maddesinde düzenlenen geçici ithalat rejimi kurallarına aykırı davranma kabahatini mi oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Aracın yasal olarak yurda sokulduğu, sanığın aracın yurda sokulmasında herhangi bir dahli bulunmadığı ve eyleminin gümrük işlemlerine tabi tutulmaksızın eşyayı yurda sokma suçunun unsurlarını oluşturmadığı, ancak aracın süresinde yurt dışına çıkarılmayıp farklı plaka ile kullanılmasının 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 238/1. maddesinde düzenlenen kabahati oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin görevsizlik kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, temyiz aşamasında davalı tarafından sunulan ibranamenin hükme esas alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Borcu sona erdiren nitelikteki ibranamenin yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği, davacının ibranameyi kabul etmemesi nedeniyle imza incelemesi yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan katılma alacağı davasında uygulanacak zamanaşımı süresinin Türk Medeni Kanunu'nun 178. maddesi uyarınca bir yıl mı yoksa Türk Borçlar Kanunu'nun 146. maddesi uyarınca on yıl mı olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Katılma alacağının, boşanmanın fer'i niteliğinde olmayıp kanundan doğan bir alacak hakkı olduğu, bu sebeple Türk Medeni Kanunu'nun 178. maddesindeki bir yıllık zamanaşımı süresinin uygulanamayacağı, bunun yerine Türk Medeni Kanunu'nun 5. maddesi yollamasıyla Türk Borçlar Kanunu'nun 146. maddesindeki on yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiği değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: HUMK döneminde açılıp aynı dönemde ıslah edilen katılma alacağı davasında HMK'nın belirsiz alacak davasına ilişkin hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı ve katılma alacağı davalarında zamanaşımı süresinin ne kadar olduğu hususları.
Gerekçe ve Sonuç: HMK'daki usul hükümlerinin tamamlanmış işlemlere uygulanamayacağı, dava ve ıslah dilekçelerinin HUMK döneminde verilmiş olması sebebiyle davanın HMK'nın belirsiz alacak davası hükümlerine tabi olmadığı, katılma alacağının kanundan doğan bir alacak hakkı olması sebebiyle BK'nın zamanaşımı hükümlerinin uygulanması gerektiği ve bu sürecin 10 yıl olduğu gözetilerek direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.