Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Sonradan Evlenme”
- Uyuşmazlık: Davalı ...’ın nüfus kaydındaki baba adının düzeltilmesi talebinin, soybağı davası mı yoksa nüfus kaydının düzeltilmesi davası mı olduğu ve buna göre görevli mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı ...’ın nüfus kaydındaki baba adının düzeltilmesi talebinin, çocuk ile baba arasında evlilik dışında doğduğu için kurulmamış soybağının tespiti davası niteliğinde olduğu ve bu tür davalara 4787 sayılı Kanun'un 4. maddesi uyarınca Aile Mahkemesi'nin bakması gerektiği gözetilerek, asliye hukuk mahkemesinin görevsizlik kararına ilişkin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sonradan evlenme yoluyla kurulan soybağına itiraz davasında hak düşürücü sürenin geçip geçmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın, sonradan evlenme ile kurulan soybağına itiraz davası niteliğinde olduğu ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 300. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca hak düşürücü sürenin geçtiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davanın, nüfus kaydının düzeltilmesi davası mı yoksa nesep (soybağı) davası mı olduğu ve buna bağlı olarak görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi mi yoksa Aile Mahkemesi mi olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın, nüfus kaydında görünen anne babanın gerçek anne baba olmadığı ve başka bir hanedeki kişilerin gerçek anne baba oldukları iddialarını içermesi, davanın kabulü halinde davalının kaydının başka bir haneye taşınacak ve yeni bir soybağı kurulacak olması nedeniyle davanın soybağı davası olarak nitelendirilmesi gerektiği ve bu nedenle de görevli mahkemenin Aile Mahkemesi olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak bozma nedenine göre işin esasına yönelik temyiz itirazları incelenmediğinden dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıların nüfus kayıtlarındaki anne ve baba hanesinden terkin edilmesi talebinin soybağı davası mı yoksa kayıt düzeltme davası mı olduğu ve buna bağlı olarak görevli mahkemenin aile mahkemesi mi yoksa asliye hukuk mahkemesi mi olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, davalıların nüfus kayıtlarındaki anne ve babalarının gerçek anne babaları olmadığını, davalıların başka kişilerin çocukları olduklarını iddia etmeleri, davanın amacının anne ve babalığın tespitinden ziyade mevcut nüfus kaydındaki bilgilerin düzeltilmesi olduğu, bu nedenle davanın nüfus kayıt düzeltme davası niteliğinde olduğu ve görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından açılan davanın, nüfus kaydındaki baba ve anne adının düzeltilmesi talebiyle, soybağı davası mı yoksa kayıt düzeltme davası mı olduğunun tespiti ve buna göre görevli mahkemenin belirlenmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, amcası ve eşinin yerine biyolojik anne ve babasının adının nüfus kaydına tescilini talep etmesi, babalık karinesinin uygulanmaması nedeniyle soybağı değil, kayıt düzeltme davası olarak nitelendirildiğinden ve bu tür davalarda görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin aile mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle verdiği direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı çocuğun nüfus kaydındaki anne-baba bilgisinin hatalı olduğu iddiasıyla açılan davanın, soybağı davası mı yoksa nüfus kaydı düzeltme davası mı olduğuna ve buna göre görevli mahkemenin aile mahkemesi mi yoksa asliye hukuk mahkemesi mi olduğuna ilişkin görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dava dilekçesinde, davalı çocuğun gerçek anne ve babasının davacı olmadığının tespiti ve nüfus kaydındaki yanlışlığın düzeltilmesi talep edildiğinden, davanın nüfus kaydı düzeltme davası niteliğinde olduğu ve görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin aile mahkemesinin görevli olduğunu kabul eden direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Müteveffa eşinin nüfus kaydında yer alan ve önceki eşinden olduğu iddia edilen çocuğun gerçekte eşinin çocuğu olmadığı iddiasıyla açılan davanın, soybağının reddi mi yoksa nüfus kaydının düzeltilmesi davası mı olduğu ve hangi mahkemenin görevli olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava, müteveffa eş ve önceki eşinin çocuğu gibi nüfusa kayıtlı kişinin gerçekte onların çocuğu olmadığı iddiasıyla açıldığı ve baştan yanlış kaydın düzeltilmesi talep edildiğinden, nüfus kaydının düzeltilmesi davası niteliğinde olduğu ve asliye hukuk mahkemesinde, nüfus müdürlüğünün katılımıyla görülmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Nüfus kaydında baba olarak görünen davacının, kayden çocukları olan kişilerin gerçekte kardeşleri olduğunu iddia ederek nüfus kaydının düzeltilmesi talebiyle açtığı davada, kayden anne olan eşinin ve çocukların gerçek babasının davaya dahil edilip edilmeyeceği ve davanın görevli mahkemesinin belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuk ile ana arasındaki soybağının doğumla kurulması nedeniyle annenin davaya dahil edilmesi gerektiği, ayrıca çocukların gerçek babalarının tespiti talebinin babalık davası niteliğinde olduğu ve aile mahkemesinin görev alanına girdiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Evlenme sırasında akıl hastalığı nedeniyle ayırt etme gücünden yoksun olan eşin, hastalığının remisyon döneminde olması nedeniyle, diğer eşin açtığı mutlak butlanla evliliğin iptali davasının kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının evlenme anında akıl hastalığı ve ayırt etme gücü noksanlığı bulunduğu, remisyonun ise tam iyileşme anlamına gelmediği, TMK m. 147/2'nin tam iyileşmeyi şart koştuğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mirasçının, ölen babası ile davalı arasında hastanede yapılan evliliğin yokluğunun tespiti, yokluk değilse mutlak butlan ile iptali istemine ilişkin açılan davada, istinaf mahkemesinin, davanın TMK 148. maddesine dayandığını kabul ederek mirasçının dava açma hakkı olmadığı gerekçesiyle ilk derece mahkemesinin karar gerekçesini düzelterek davanın reddine karar vermesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesinin ön inceleme duruşmasında uyuşmazlık konusunu evliliğin yokluğunun tespiti, yokluk değilse mutlak butlan ile iptali olarak belirlediği ve bu doğrultuda yargılama yaptığı, davacının dava dilekçesinde de bu hususları talep ettiği gözetilerek, istinaf mahkemesinin davanın TMK'nın 148. maddesine dayalı olarak açıldığını kabul edip mirasçıların dava açma hakkı bulunmadığı gerekçesiyle karar vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.