Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Sorumluluk Alanı”
- Uyuşmazlık: Trafik kazasında vefat eden aracın işleteninin desteğinden yoksun kalanların, zorunlu trafik sigortasından tazminat isteyip isteyemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Destekten yoksun kalma tazminatının yansıma yoluyla oluşan bir zarar olması ve işletenin sorumluluğunu teminat altına alan sigortacının sorumluluğunun, işletenin sorumluluğu ile sınırlı olması gözetilerek, işletenin kusurlu eylemi nedeniyle oluşan zarardan sigortacının sorumlu tutulamayacağına ve yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sürücünün kusurlu davranışı sonucu meydana gelen trafik kazasında ölen aracın işleteninin desteğinden yoksun kalanların, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası'ndan tazminat talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Destekten yoksun kalma tazminatının yansıma yoluyla oluşan bir zarar olması ve işletenin sorumluluğunu teminat altına alan sigortacının sorumluluğunun, işletenin hukuki sorumluluğu ile sınırlı olması ve işletenin kendi kusurlu hareketi nedeniyle ölümü halinde destekten yoksun kalanlara karşı sorumluluğunun bulunmaması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çok taraflı trafik kazasında hayatını kaybeden ve kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu sürücü yakınlarının aracın kendi sigortacısından destekten yoksun kalma tazminatı talep edip edemeyecekleri.
Gerekçe ve Sonuç: Destekten yoksun kalma tazminatının, miras yoluyla geçen bir hak olmayıp, doğrudan destekten yoksun kalan kişide oluşan asli ve bağımsız bir hak olduğu, kazada ölen sürücünün kusurunun destekten yoksun kalan üçüncü kişilere yansıtılamayacağı ve 2918 sayılı KTK ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları uyarınca zorunlu trafik sigortacısının, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıya ait taşınmazın imar planında rekreasyon alanı olarak belirlenmesi nedeniyle kamulaştırmasız el atma olup olmadığı ve tazminat talep edilip edilemeyeceği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı idarelerin, imar planında rekreasyon alanı olarak belirlenen taşınmaza uzun yıllar boyunca fiili bir el atmada bulunmaması ve imar uygulaması yapmaması nedeniyle, mülkiyet hakkının özüne dokunarak kamulaştırmasız el atma gerçekleştiğinin kabulü, ayrıca taşınmazın mevcut imar planında kamuya özgülenmiş bir alanda kalması ve yapılaşma olanağının kısıtlanması da gözetilerek, davalı ... Belediyesi yönünden yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Zorunlu trafik sigortası bulunmayan aracın işleteni olan sürücünün tek taraflı trafik kazasında ölümü nedeniyle, işleten mirasçıları tarafından Güvence Hesabından destekten yoksun kalma tazminatı talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Destekten yoksun kalma tazminatının miras yoluyla geçen bir hak olmayıp, destekten yoksun kalanın şahsında doğrudan oluşan asli ve bağımsız bir hak olduğu, sigorta kapsamı dışında da bırakılmadığı ve işletenin kusurunun destekten yoksun kalan üçüncü kişilere yansıtılamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sürücünün tam kusuru ile gerçekleşen tek taraflı trafik kazasında, sürücünün ölümü üzerine desteğinden yoksun kalanların, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısından destekten yoksun kalma tazminatı talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Destekten yoksun kalma tazminatının, desteğini kaybeden kişide doğrudan doğan asli ve bağımsız bir hak olması, miras yoluyla geçen bir hak olmaması ve işletenin kusurunun destekten yoksun kalan üçüncü kişilere yansıtılamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibinde usulsüz tebligat nedeniyle zarara uğrayan davacının, icra dairesi görevlilerinin kusurlu davranışlarından dolayı ... Bakanlığı'na karşı açtığı tazminat davasında Bakanlığın sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu hükümlerine aykırı davranılması, muhatap adına tebligat yapılan kişilerin kimliklerinin araştırılmaması ve usulsüz tebligata rağmen takibin kesinleştirilmesi gibi icra dairesi görevlilerinin kusurlu davranışları nedeniyle davacının zarara uğradığı değerlendirilerek ... Bakanlığı'nın sorumluluğu kabul edilmiş ve yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak tazminat kapsamına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı işgal ve faydalanma suçunun manevi unsurunun belirlenmesi bakımından eksik araştırmaya dayalı hüküm kurulup kurulmadığı ve TCK’nın 62. maddesinin uygulanmama gerekçesinin yasal ve yeterli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın suç tarihinde şirketin temsile ve idareye yetkili yönetim kurulu üyesi olduğu, ormanlık alandan enerji nakil hattı geçirmek ve elektrik direkleri inşa etmek için Orman İdaresinden izin alınması gerektiği, işgal ve faydalanmayı bilen sanığın fiilen iştirak ettiği ve TCK’nın 62. maddesinin uygulanmamasına ilişkin gerekçenin yasal ve yeterli olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tutukluluğa itirazın reddine dair verilen kararda gerekçe gösterilmemesi nedeniyle hakimin hukuki sorumluluğunun doğup doğmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5271 sayılı CMK’nın 101/2. maddesinde, tutuklamaya, tutukluluğun devamına veya bu husustaki tahliye isteminin reddine ilişkin kararlarda hukuki ve fiili nedenler ile gerekçelerin gösterilmesinin açıkça düzenlendiği ve bu hükmün yoruma ihtiyaç bırakmayacak derecede açık ve kesin olduğu gözetilerek, davalı hakimlerin davacı hakkındaki tutukluluğun devamına dair verdikleri kararda yeterli ve yasal bir gerekçe göstermemeleri nedeniyle HUMK’nın 573/2. maddesi uyarınca sorumlu oldukları kabul edilmiş ve yerel mahkemenin tazminata hükmeden direnme kararı, tazminat miktarının belirlenmesine ilişkin gerekçenin yetersiz olması dışında, onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hakimlerin tutukluluğun devamına ilişkin verdikleri kararda yeterli gerekçe göstermelerinin gerekip gerekmediği ve bu gerekçenin niteliğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hakimlerin tutukluluğun devamı kararlarında, CMK 101/2 maddesi gereğince hukuki ve fiili nedenleri açıkça belirtme yükümlülüklerini ihlal ettikleri, bu durumun HUMK'nun 573/2. maddesinde düzenlenen "açık ve kesin kanun hükmüne aykırılık" halini oluşturduğu ve bu gerekçesiz kararın davacının manevi haklarını ihlal ettiği gözetilerek tazminata hükmedilmesi doğru bulunmuş, ancak tazminat miktarının belirlenmesine ilişkin gerekçenin yetersiz olması nedeniyle hükmün bu kısmı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hakimin verdiği tutukluluğun devamına dair kararın gerekçesiz olduğu iddiasıyla açılan manevi tazminat davasında, hakimin hukuki sorumluluğunun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı hakimlerin, davacının tutukluluğunun devamına dair verdikleri kararda, CMK'nın 101/2. maddesi gereğince hukuki ve fiili nedenleri açıkça belirtmeyerek, açık ve kesin kanun hükmüne aykırı davrandıkları ve bu eylemin HUMK'nun 573/2. maddesinde düzenlenen hakimin hukuki sorumluluk hallerinden olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 4. Hukuk Dairesince verilen tazminata hükmedilmesine ilişkin kararın, gerekçesi değiştirilerek onanmasına, tazminat miktarının belirlenmesine ilişkin kısmın ise gerekçesizlik nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hakimlerin tutukluluğun devamına ilişkin kararda yeterli ve yasal gerekçe göstermemesi nedeniyle hukuki sorumluluklarının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hakimlerin tutukluluğun devamı kararında CMK'nın 101/2. maddesi gereğince hukuki ve fiili nedenleri yeterli şekilde açıklamadıkları, bu durumun HUMK'nın 573/2. maddesinde düzenlenen "açık ve kesin kanun hükmüne aykırılık" halini oluşturduğu ve bu nedenle de hakimlerin hukuki sorumluluğunun doğduğu gözetilerek, tazminata hükmedilmesine ilişkin karar onanmış ancak tazminat miktarının belirlenmesinde yasal bir gerekçe gösterilmediğinden bu husus bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.