Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Sosyal Güvenlik Primleri”
- Uyuşmazlık: 5510 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden önce 5434 sayılı Kanun kapsamında emekli aylığı almaya başlayan ve 1479 sayılı Kanun kapsamında çalışmaya başlayan davacının emekli aylığından sosyal güvenlik destek primi kesilmesinin mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden önce emekli olanlar hakkında sosyal güvenlik destek primine tabi olma bakımından 5510 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümlerinin uygulanmasına devam edileceği ve davacının çalışmaya başladığı tarihte yürürlükte olan 1479 sayılı Kanunun Ek 20. maddesi uyarınca sosyal güvenlik destek primi ödeme yükümlülüğü bulunduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yaşlılık aylığı alan davacının, çalıştığı iddia edilen ancak Kuruma bildirilmeyen süreler için sosyal güvenlik destek primine tabi çalışmasının tespiti istemli davasında hukuki yararının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yaşlılık aylığı alan sigortalının sosyal güvenlik destek primine tabi çalışmasının tespiti talebinin, işçilik alacakları, iş kazası, meslek hastalığı ve hastalık-analık sigortasından yararlanma gibi hususlarda hukuki sonuç doğuracağı gözetilerek davacının hukuki yararının bulunduğu ve davanın esasının incelenmesi gerektiği değerlendirilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının yurtdışında çalıştığı süreleri hangi sosyal güvenlik kurumuna borçlanması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının yurtdışına çıkmadan önce Emekli Sandığı'na tabi olması ve 3201 sayılı Yasanın 3. maddesinin 2/a bendinin "herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi olmayanlar" ibaresinin, yurt dışına çıkmadan önce de herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi olmayanları kapsadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının yurtdışında çalıştığı süreleri hangi sosyal güvenlik kurumuna borçlanması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının yurtdışına çıkmadan önce Türkiye'de Emekli Sandığı'na tabi olarak çalışmış olması ve 3201 sayılı Yasanın ilgili maddesinin bu durumu kapsaması nedeniyle, yurtdışı borçlanmasının Emekli Sandığı'na yapılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı gerekçesiyle ölüm aylığı kesilen davacının, Kurum işleminin iptali ve aylıkların iadesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 56/2. maddesindeki “fiilen birlikte yaşama” olgusunun, boşanılan eşle fiilen birlikte yaşama halinin her türlü delille ispatlanması gerektiği ve Kurum denetim raporlarının tek başına yeterli olmadığı, davacının da beyan ve imzasını içermeyen raporların aksi ispat yükünün davacıya yüklenemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının ölüm aylığının 5510 sayılı Kanunun 56/son maddesi uyarınca kesilmesine ilişkin Kurum işleminin usul ve yasaya uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, davacının imzası bulunmayan ve sözlü beyanların tutanaklara geçirilmesi suretiyle düzenlenen rapor ve soruşturmanın aylık kesimi yapılmasını gerektirecek ispat kuvvetine sahip olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermesine rağmen, Hukuk Genel Kurulu, 5510 sayılı Kanun'un 56/2. maddesinin amacının hakkın kötüye kullanımını engellemek, hükmün Anayasa'ya aykırı olmadığı ve boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşamanın ölüm aylığının kesilmesi için yeterli bir sebep olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararını bozmuştur. - Uyuşmazlık: 5510 sayılı Kanun'un yürürlük tarihinden sonra 5434 sayılı Kanun uyarınca bağlanan emekli aylığından sosyal güvenlik destek primi kesintisi yapılmasının yasal olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 4/c bendi kapsamında sigortalı iken emekli olup, sonrasında 4/b bendi kapsamında serbest avukat olarak çalışmaya başlayan davacıdan, 5510 sayılı Kanun'un Geçici 14. maddesi ve 30. maddesi uyarınca sosyal güvenlik destek primi kesilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.