Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Soyut Borç İlişkisi”
- Uyuşmazlık: Davacı şirketin davalı şirkete verdiği çeklerin bedelsiz olduğu ve davalı şirketlerin kötü niyetli olarak hareket ettiği iddiasıyla açılan menfi tespit ve istirdat davasında, davalı şirketler arasındaki organik bağın bulunup bulunmadığı ve borcun yenilenip yenilenmediği hususunda yerel mahkeme kararına karşı Özel Daire bozma ilamına direnilmesi üzerine Hukuk Genel Kurulunca verilen kararın incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketler arasında güçlü bir organik bağın bulunduğu, davalı ... Tekstil'in çeklerin bedelsiz olduğunu bilerek davacı şirketin zararına hareket ettiği, 18.01.2012 tarihli protokollerin borcun yenilenmesi değil vadeye yayılması niteliğinde olduğu ve davacı tarafın bedelsizlik def'isini hamil ... Tekstil'e karşı da ileri sürebileceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmış ancak hükmedilen miktar yönünden inceleme yapılmadığından bu hususun incelenmesi için dosya Yargıtay'a gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Dava konusu bononun teminat senedi olup olmadığı ve hamil şirketin bu durumu bilip bilmediği noktasında oluşan uyuşmazlık nedeniyle borçlu olmadığının tespiti davası.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının bononun teminat senedi olduğuna dair iddiasını yazılı delille ispatlayamaması ve hamil şirketin davacının zararına hareket ettiğini gösterir herhangi bir delil sunulamaması gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Üzerinde "teminat" kaydı bulunan bonoların ciro yoluyla devralan hamilin iyi niyetli olup olmadığı ve borçlunun bu hamile karşı kişisel def'ileri ileri sürüp süremeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Bonolar üzerinde sadece "teminat" kaydı bulunması ve neyin teminatı olduğunun belirtilmemesi, bonoların mücerretlik vasfını ortadan kaldırmadığı ve ciro edilmesine engel teşkil etmediği, ayrıca ciro yoluyla bonoları devralan hamilin kötü niyetli olduğunun kanıtlanamaması nedeniyle, borçlunun kişisel def'ilerini hamile karşı ileri süremeyeceği gerekçesiyle direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanıkların mağdurlara yönelik yağma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarını işledikleri iddiasına ilişkin yargılamada, eylemlerin TCK 150/1. maddesi kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların, araçlarında oluşan hasarın bedelini tahsil etmek amacıyla mağdurları darp edip bankamatiğe götürerek paralarını almalarının TCK 150/1'deki "bir hukuki ilişkiye dayanan alacağını tahsil amacıyla tehdit veya cebir kullanma" kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ve mağdurların bankamatiğe götürülene kadar geçen sürede hürriyetlerinin kısıtlanmış olması nedeniyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun da oluştuğu gözetilerek, yerel mahkeme hükmünün yağma suçundan dolayı bozulmasına, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan dolayı ise onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davaya konu çekin teminat çeki olup olmadığı ve teminat çeki ise bunun hamile karşı ileri sürülüp sürülemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Çekin teminat çeki olduğu protokol ile kanıtlanmış olsa dahi, bu hususun çek metninden anlaşılamaması ve hamilin çeki iktisap ederken borçlunun zararına hareket ettiği ispatlanamadığından, teminat çeki defisinin iyi niyetli hamile karşı ileri sürülemeyeceği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Takip konusu bononun, davalının hissedarı ve yetkilisi olduğu şirket ile davacı arasındaki makine satış sözleşmesinin bakiye bedeli karşılığı mı, yoksa davalının davacıya verdiği borç para karşılığı mı verildiği noktasında toplanmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Bonoda bedel kaydı olmadığından senedin talil edildiği kabul edilemeyeceği, davalının savunmasının bağlantısız bileşik ikrar olarak nitelendirilemeyeceği, davacının bononun makine satışı nedeniyle düzenlenip karşılıksız kaldığı iddiasını yazılı delille ispatlayamaması ve yemin deliline dayanması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Keşide tarihi bulunmayan bir senedin bono senedi mi yoksa adi senet mi olduğu ve buna bağlı olarak ispat yükünün kimde bulunduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu senedin keşide tarihi bulunmadığı için bono senedi değil adi senet olduğu, adi senette ispat yükünün senedi ibraz edene ait olduğu, davacının senetteki "bedeli malen ödenmiştir" kaydını "elden nakit olarak ödenmiştir" şeklinde talil etmesi ve bu durumu ispatlayamaması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalının, dava dışı şirketin ortağı olduğu ve bonoların gerçek alacaklısının davalı değil, dava dışı şirket olduğu tespit edilmişken, mahkemece davacının lehtar davalıya değil, ancak dava dışı şirkete borcu olduğu hususunun esas alınarak hüküm kurulup kurulmayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların, bonoların gerçek alacaklısının dava dışı şirket olduğunu ikrar etmeleri nedeniyle kambiyo hukuku ilkelerinin uygulanamayacağı ve ikrarın tarafları bağlayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 31.10.2008-10.01.2010 tarihleri arasında davacı ile davalı arasında hizmet akdi mi yoksa kira sözleşmesi mi bulunduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında yazılı kira sözleşmesi bulunsa dahi, fiili durumun hizmet akdine dayalı çalışma olabileceği, bu hususun tespiti için ekonomik riskin kime ait olduğunun ve davacının işverene bağımlı çalışıp çalışmadığının araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Borca itiraz edilen bir icra takibinde, takibe konu bonoların kredi sözleşmesinin teminatı olarak verilip verilmediği ve bu durumun borca itirazın kabulünü gerektirip gerektirmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Bonoların üzerinde teminata ilişkin bir kayıt bulunmaması, alacaklı vekilinin bonoların kredi borcundan mahsup edilmek üzere verildiğine dair beyanının teminat amacıyla verildiği anlamına gelmemesi ve borçlunun bonoların teminat senedi olduğuna dair iddiasını ispatlayamaması gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından davalıya verilen çeklerin yenileme sözleşmesi kapsamında bedelsiz olarak iade edilip edilmediği ve ispat yükünün hangi tarafta olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı alacaklının, çeklerin bedelsiz iade edildiğini ispatlayamaması ve çeklerin borçluya iadesinin borcun ödendiğine dair karine teşkil etmesi gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.