Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Suç Şüphesi”
- Uyuşmazlık: Kaçakçılık suçundan sanık hakkında verilen mahkûmiyet hükmünde, 5607 sayılı Kanun'un 5/2. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması için eksik soruşturma yapılıp yapılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın soruşturma aşamasında etkin pişmanlıktan yararlanmak için herhangi bir başvurusu olmadığı, Cumhuriyet savcısının sanığı etkin pişmanlık konusunda bilgilendirme yükümlülüğünün bulunmadığı ve etkin pişmanlığın uygulanmasının sanığın kendi inza ve iradesine bağlı olduğu gözetilerek, eksik soruşturma yapılmadığına ve yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanıklar hakkında verilen mahkûmiyet kararlarına dayanak yapılan arama işlemlerinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıklar hakkında yürütülen soruşturma kapsamında iletişimin tespiti kararları alınmış ve fiziki takip sonucu üzerlerinde ve araçlarında uyuşturucu madde ele geçirilmiş ise de, bu arama işlemlerinin bir kısmının önleme araması kararıyla, bir kısmının ise dosyada bulunmayan arama kararlarına istinaden yapıldığı, suçüstü hali olmadığı ve CMK 116/119'a uygun adli arama kararı alınması gerektiği gözetilerek, hukuka aykırı elde edilen delillere dayanılarak mahkumiyet kararı verilmesi nedeniyle yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanıkların mahkûmiyetine sebep olan araç aramasının, önleme araması kararıyla yapılmış olmasının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıklar hakkında iletişimin tespiti ve fiziki takip kararları bulunması, olay günü şüpheli araçların takibi sırasında yaşananlar ve kaçma girişimleri, uyuşturucu maddenin ele geçirildiği aracın sürücüsünün kimliğinin önceden tespit edilmiş olması gibi olgular birlikte değerlendirildiğinde, kolluk görevlilerinin polisin tecrübesine ve içinde bulunduğu durumdan edindiği izlenime dayanan makul bir sebebe dayanarak aracı durdurduğu ve Diyarbakır 2. Sulh Ceza Mahkemesinin önleme arama kararına istinaden yapılan aramanın hukuka uygun olduğu gözetilerek yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Önleme araması kararına istinaden yapılan aramaların hukuka uygun olup olmadığı, elde edilen delillerin hükme esas alınıp alınamayacağı ve sanığın örgüte silah sağlama suçunun sabit olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suç şüphesinin ortaya çıkması üzerine CMK hükümlerine göre usulüne uygun adli arama kararı alınmadan önleme araması kararına istinaden aramaya devam edilmesi ve sanığın arama anında yanında bulunmaması hukuka aykırı bulunmuş, bu sebeple elde edilen delillerin hükme esas alınamayacağı, dosyadaki diğer delillerin de sanığın mahkumiyeti için yeterli olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hakkında iletişimin tespiti kararı bulunan şüpheli ile aynı suçtan soruşturulan ve tanıklıktan çekinme hakkı bulunan diğer şüpheli arasındaki telefon görüşmelerinin, hakkında iletişimin tespiti kararı bulunmayan şüpheli aleyhine delil olarak kullanılıp kullanılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: CMK m.135/3 hükmünün birlikte suç işleme şüphesi altında bulunan kişileri kapsamayacağı, suça katılımı tespit edilen kişinin tanıklıktan çekinme hakkını kaybettiği ve iletişimin tespiti kararının usulüne uygun olarak alınması gözetilerek, telefon görüşme kayıtlarının diğer şüpheli aleyhine delil olarak kullanılabileceği kabul edilerek yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçuna ilişkin olarak yapılan arama işleminin hukuka uygun olup olmadığı ve bu bağlamda eksik araştırma sonucu hüküm kurulup kurulmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin, istihbari bilgi üzerine uyuşturucu satışı yapılan yerde yaptıkları gözlem sırasında, sanığın tanık ile para karşılığında uyuşturucu madde alışverişi yaptığını görmeleri üzerine, sanık ve tanığı suçüstü halinde yakalayarak, kaçmalarını veya kendilerine yahut başkalarına zarar vermelerini engellemek ve suç delillerinin karartılmasını önlemek amacıyla yaptıkları üst aramasının hukuka uygun olduğu, bu nedenle eksik araştırma yapılmadığı gözetilerek yerel mahkeme hükmünün onanmasına, Özel Daire bozma kararının ise kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında göçmen kaçakçılığı suçundan kurulan hükümde eksik araştırma ve yetersiz gerekçe bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında yapılan arama işleminin hukuka aykırı olduğu, hukuka aykırı arama sonucunda elde edilen delillerin hükme esas alınamayacağı ve bu deliller değerlendirme dışı bırakıldığında sanığın cezalandırılmasına yeterli delil bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçuna ilişkin olarak yapılan arama işleminin hukuka uygun olup olmadığı ve bu bağlamda eksik araştırma sonucu hüküm kurulup kurulmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin, sanıklara dair istihbari bilgiyi destekleyen somut emareler elde etmelerine ve narkotik köpeğinin araca tepki vermesine rağmen, CMK hükümlerine göre adli arama kararı veya yazılı arama emri almaksızın, süresi yönünden de hukuka aykırı olan bir önleme araması kararına dayalı arama yapmalarının hukuka aykırı olduğu ve elde edilen uyuşturucu maddenin hükme esas alınamayacağı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın üzerinde ve aracında yapılan aramada bulunan uyuşturucu maddelerin hukuka uygun delil olup olmadığı ve sanığın tanık ...'a sattığı maddenin uyuşturucu veya uyarıcı madde olup olmadığının tespiti için rapor alınması gerekip gerekmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin ihbar üzerine sanığı takibe alması ve tanık ...'da uyuşturucu madde ele geçirilmesi üzerine oluşan makul sebeple sanığın durdurulması ve aracında gözle görülür şekilde bulunan uyuşturucu maddelere el konulmasının hukuka uygun olduğu, ancak sanığın ticareti yaptığı iddia edilen maddenin niteliğinin tespiti için rapor alınması gerektiği gözetilerek, Özel Daire bozma kararının değişik gerekçeyle onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Müdafii aracılığıyla takip edilen ceza davasında, istinaf başvurusunun reddine dair kararın sanık müdafiine tebliğ edilmesine rağmen sanığın kendisine ayrıca tebligat yapılmadan temyiz yoluna başvurup başvuramayacağı ve cezaevinde bulunan sanığın müddetname tebliği üzerine yaptığı temyiz başvurusunun süresinde olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza yargılamasında adil yargılanma hakkının ve etkin başvuru yolunun sağlanması için, kararın tebliğinin şekli değil, amacına uygun ve hak arama hürriyetini engellemeyecek biçimde yapılması gerektiği, CMK'nın 260. maddesiyle sanığın kanun yoluna başvuru hakkının açıkça kabul edildiği, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11. maddesi ve CMK'nın 35. maddesi birlikte değerlendirildiğinde müdafiin yanında sanığa da tebligat yapılması gerektiği, müdafi ile vekilin farklı statülerde olduğu ve müdafinin sanığın temsilcisi sayılamayacağı, bu nedenle kararın cezanın muhatabı olan sanığa ayrıca tebliğ edilmesi gerektiği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının kabulüne ve Daire kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçuna ilişkin olarak yapılan arama işleminin hukuka uygun olup olmadığı ve bu bağlamda eksik araştırma sonucu hüküm kurulup kurulmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın market içindeki şüpheli hareketleri ve polisin yanına gittiğinde arkasına bir şeyler saklamaya çalışması üzerine oluşan makul şüpheye dayalı olarak yapılan üst yoklamasının, suçüstü hali kapsamında değerlendirilerek hukuka uygun olduğu, kolluk görevlilerinin suç delillerinin kaybolmasını önlemek için gerekli tedbirleri alabileceği ve bu kapsamda yapılan aramada elde edilen uyuşturucu maddenin hukuka uygun delil olarak kabul edilebileceği gözetilerek yerel mahkemenin mahkumiyet hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçuna ilişkin olarak yapılan arama işleminin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerine yapılan ihbarın genel ve soyut nitelikte olup, başkaca somut emarelerle desteklenmemesi, ancak ihbarın alınmasını müteakip kolluk görevlilerinin şüphelilerin bulunduğu araca müdahale etme hak ve gerekliliğinin doğması, Şarköy Sulh Ceza Hâkimliğince verilen önleme araması kararının olay yeri ve zamanını kapsaması, arama işleminin önleyici nitelikte olması ve usulüne uygun olarak gerçekleştirilmesi hususları gözetilerek, ele geçirilen uyuşturucu maddelerin hukuka uygun delil olarak kabul edilmesi ve Yargıtay 20. Ceza Dairesinin bozma kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.