Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Suç Gelirleri”
- Uyuşmazlık: Maliye Bakanlığı'nın, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçundan açılan kamu davasına katılma ve hükmü temyiz etme hak ve yetkisinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçunda korunan hukuki yararın adil yargılanma hakkı ve adliyeye ilişkin yararlar olduğu, suçun mağdurunun toplum olduğu, Maliye Bakanlığı'nın suç gelirlerinin aklanmasının önlenmesi konusunda görev ve yetkileri bulunsa da bu durumun Bakanlığa "suçtan doğrudan zarar gören" veya "malen sorumlu" sıfatı kazandırmadığı, Bakanlığın kamu davasına katılmasını özel olarak düzenleyen bir kanun hükmü bulunmadığı ve devletin tüzel kişi olması nedeniyle suçun mağduru sayılamayacağı gözetilerek, Maliye Bakanlığı'nın söz konusu suça ilişkin kamu davasına katılma ve hükmü temyiz etme yetkisinin olmadığına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Suçtan elde edildiği iddia edilen bir taşınmazın Hazineye geçirilmesine ilişkin ceza mahkemesi kararı sonrasında, taşınmazın davacı tarafından daha önce satın alındığı iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, bozma kararına uyularak verilen hükmün davalı Hazine tarafından temyiz edilmesi uyuşmazlığına ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Hükme konu taşınmazın davacı tarafından suç tarihinden önce edinildiği ve davacı mirasçılarının miras paylarının hükümde açıkça belirtilmemiş olması hususunun yeniden yargılama gerektirmediği gözetilerek, hüküm fıkrasında davacı mirasçılarının miras paylarının açıkça belirtilmesi suretiyle düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Türkiye Taşkömürü Kurumu'nda görevli sanıklar hakkında taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma suçundan açılan kamu davasında, 4483 sayılı Kanun uyarınca soruşturma izni alınması gerekip gerekmediği ve hapis cezalarının TCK'nın 50. maddesi uyarınca adli para cezasına çevrilip çevrilemeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların 399 sayılı KHK'nın 11. maddesinin (d) bendinde sayılan kişilerden olmayıp aynı maddenin (a) bendi uyarınca kuruma verdikleri zarardan dolayı özel hukuk hükümlerine göre sorumlu tutulmaları gerektiği, dolayısıyla 4483 sayılı Kanun uyarınca soruşturma izni alınmasına gerek olmadığı, ancak yerel mahkemece TCK'nın 50. maddesinin uygulanmamasına ilişkin yeterli ve hukuka uygun gerekçe gösterilmediği gözetilerek, yerel mahkemenin kararı, sanıklar hakkındaki hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine yer olmadığına dair kısmı yönünden bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın, Iğdır ve Merkez Valisi olarak görev yaptığı dönemde elde ettiği mal varlığının gelirleriyle orantılı olup olmadığı ve haksız mal edinme suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın uzun memuriyet hayatı boyunca elde ettiği maaş, ek gelirler, miras, kamulaştırma bedelleri gibi gelirleriyle mevcut mal varlığının edinilebileceğinin anlaşılması ve MASAK raporları ile bilirkişi raporlarının yetersizliği gözetilerek, yerel mahkemenin sanık hakkında haksız mal edinme suçundan verdiği beraat kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçuna ilişkin olarak yapılan arama işleminin hukuka uygun olup olmadığı ve bu bağlamda eksik araştırma sonucu hüküm kurulup kurulmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin, istihbari bilgi üzerine uyuşturucu satışı yapılan yerde yaptıkları gözlem sırasında, sanığın tanık ile para karşılığında uyuşturucu madde alışverişi yaptığını görmeleri üzerine, sanık ve tanığı suçüstü halinde yakalayarak, kaçmalarını veya kendilerine yahut başkalarına zarar vermelerini engellemek ve suç delillerinin karartılmasını önlemek amacıyla yaptıkları üst aramasının hukuka uygun olduğu, bu nedenle eksik araştırma yapılmadığı gözetilerek yerel mahkeme hükmünün onanmasına, Özel Daire bozma kararının ise kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçuna ilişkin olarak yapılan arama işleminin hukuka uygun olup olmadığı ve bu bağlamda eksik araştırma sonucu hüküm kurulup kurulmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın market içindeki şüpheli hareketleri ve polisin yanına gittiğinde arkasına bir şeyler saklamaya çalışması üzerine oluşan makul şüpheye dayalı olarak yapılan üst yoklamasının, suçüstü hali kapsamında değerlendirilerek hukuka uygun olduğu, kolluk görevlilerinin suç delillerinin kaybolmasını önlemek için gerekli tedbirleri alabileceği ve bu kapsamda yapılan aramada elde edilen uyuşturucu maddenin hukuka uygun delil olarak kabul edilebileceği gözetilerek yerel mahkemenin mahkumiyet hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eylemlerinin görevi yaptırmamak için direnme suçunun unsurlarını oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, polis memurlarının kendisini yakalamasını engellemek amacıyla elinde bulundurduğu silahı göstererek ve tehdit içeren sözler sarf ederek görevlileri manevi cebir altında bıraktığı ve görevlerini yapmalarını engellediği değerlendirilerek, yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında, iddianamede yer almayan bir suç ortağının eylemlerine iştirak suçundan hüküm kurulup kurulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında, iddianamede suç ortağı olarak belirtilmeyen kişinin eylemlerine iştirakten dava açılmadığı, yargılamanın iddianame ile sınırlı olması ve mahkemenin iddianamede belirtilen suçun dışına çıkamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İstihbari bilgi üzerine yakalanan ve üst aramasında uyuşturucu madde bulunan sanığa yönelik arama işleminin hukuka uygun olup olmadığı ve bu bağlamda eksik araştırma ile hüküm kurulup kurulmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, uyuşturucu madde satışı yapılacağı ihbar edilen yerde bulunması, görevlileri fark edince kaçması ve yakalandığında yapılan üst yoklamasında uyuşturucu madde ele geçirilmesi nedeniyle suçüstü halinin oluştuğu, kolluk görevlilerinin suç delillerinin kaybolmasını önlemek için derhal gerekli tedbirleri almak zorunda olduğu, bu kapsamda yapılan aramanın hukuka uygun olduğu ve eksik araştırmaya dayanmadığı gözetilerek Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve hükmün esasının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında 4733 sayılı Kanuna muhalefet suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün, sanık üzerinde yapılan arama işleminin hukuka uygunluğu noktasında direnme yoluyla Ceza Genel Kurulu’na taşınması.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin devriye görevi sırasında şüphe üzerine sanığı durdurup, elindeki poşetin kontrolünde kaçak sigaraları tespit etmesiyle suçüstü hali oluştuğu, bu durumda kolluk görevlilerinin suç delillerinin kaybolmasını engellemek için derhal gerekli tedbirleri alabileceği, CMK ve PVSK hükümleri uyarınca suçüstü halinde ayrıca arama kararı aranmadığı gözetilerek, Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların, aralarında adi ortaklık sözleşmesi bulunan katılanlara karşı, ortaklıktan elde edilen geliri ödemeyerek nitelikli dolandırıcılık suçunu işleyip işlemedikleri.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ...'ın adi ortaklığın yönetiminde fiilen yetkili olduğu ve katılanlara ödenmesi gereken kâr payını ödemediği sabit olsa da, haksız menfaat elde etmeden önce hileli bir davranışta bulunmadığından eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturmadığı, diğer sanıkların ise suça iştiraklerine dair yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme beraat kararının onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanıkların kooperatifte gerçekleştirdikleri eylemlerin basit zimmet mi yoksa nitelikli zimmet suçunu mu oluşturduğu ve basit zimmet suçunu oluşturması halinde dava zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların kooperatif yönetim kurulu başkanı ve muhasip üyesi sıfatlarıyla gerçekleştirdikleri eylemlerin, sahte belge düzenleme, gerçek dışı ödemeler yapma, kooperatif gelirlerini zimmetlerine geçirme gibi hileli davranışlarla gerçekleştirildiği ve bu eylemlerin açığa çıkmasının daire dışı araştırmalarla mümkün olduğu gözetilerek nitelikli zimmet suçunu oluşturduğu kabul edilmiş ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.