Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Suç Vasfının Belirlenmesi”
- Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin yağma mı yoksa hırsızlık mı oluşturduğu hususunda Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında görüş ayrılığı bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın hırsızlık amacıyla girdiği iş yerinde, mağdur iş yerine gelince elindeki silahı doğrultarak mağduru kaçmaya mecbur etmesi ve malı almadan ayrılmasının yağma suçunu oluşturduğu, Yerel Mahkemece eylemin hırsızlık olarak nitelendirilmesinin dosya kapsamına uygun olmadığı ve temyiz incelemesinin sanık müdafisinin temyiz nedenleriyle sınırlı olmayıp maddi hukuka aykırılık iddialarının tümünün incelenmesi gerektiği gözetilerek, hırsızlık, silahla tehdit ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlerin bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin TCK'nın 106/1-1. cümlesi yerine 106/1-2. cümlesi uyarınca cezalandırılması ve eylemin uzlaştırma kapsamında olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, "Bu evi de seni de yakarım" sözleriyle eşini tehdit etmesinin TCK'nın 106/1-1. cümlesinde düzenlenen nitelikli tehdit suçunu oluşturduğu, ancak yerel mahkemece daha hafif cezayı gerektiren TCK'nın 106/1-2. cümlesi uygulandığı, ayrıca 6763 sayılı Kanun ile tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alındığı gözetilerek, yerel mahkeme hükmü, suç vasfının tespiti ve uzlaştırma hükümlerinin uygulanması için bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın aynı mağdura karşı aynı suç işleme kararı kapsamında işlediği iki fiilin zincirleme suç hükümleri uyarınca cezalandırılması gerekirken, yerel mahkemece her iki fiilden ayrı ayrı ceza verilmesinin doğru olup olmadığı hususundaki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın işlediği iki fiilin aynı mağdura karşı aynı suç işleme kararı kapsamında gerçekleştiği ve bu nedenle TCK'nın 43. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği, ayrıca suç vasfının tespitinde ve uygulama maddesinde yanılgıya düşüldüğü gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın aynı mağdura karşı aynı suç işleme kararı altında birden fazla eylem gerçekleştirmesi nedeniyle zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerekirken, yerel mahkemece her iki eylemden ayrı ayrı hüküm kurulması ve zincirleme suç hükümlerinin nasıl uygulanacağı hususunda yaşanan ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın aynı mağdura karşı aynı suç işleme kararı çerçevesinde işlediği fiillerin zincirleme suç oluşturduğu, yerel mahkemenin ise suç vasfında yanılgıya düşerek ilk suçu TCK'nın 141/1. maddesi yerine 142/1-b maddesinden uygulama yapması, ikinci suça ilişkin uygulama maddesini hatalı belirtmesi ve zincirleme suç hükümlerini uygulamaması nedeniyle bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yerel mahkemece, suç tarihi ve vasfının tespiti açısından gerekli araştırmanın yapılıp yapılmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Katılana ait olduğu iddia edilen iki hesabın aynı hesap olup olmadığı, farklı hesaplar ise ikinci hesaptaki paranın akıbetinin ne olduğunun tespit edilmemesi, suç tarihi ve vasfının belirlenmesi için gerekli araştırmanın yapılmadığı gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında lehe temyiz bulunan dosyada, suç vasfının hatalı belirlenmesi durumunda, Yargıtay'ın "eleştiri ile onama" mı yoksa "bozma" kararı mı vermesi gerektiği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Lehe temyiz bulunan davalarda ceza miktarı yönünden kazanılmış hak saklı kalmak kaydıyla, suç vasfındaki hatanın düzeltilmesi gerektiği ve aksi halde eşitlik ilkesine aykırılık oluşacağı gözetilerek, Özel Daire’nin eleştiri ile onama kararının kaldırılıp yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık lehine temyiz bulunan dosyada, suç vasfının hatalı belirlenmesi durumunda, aleyhe temyiz yasağı kapsamında eleştiri ile onama kararı mı, yoksa bozma kararı mı verileceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Aleyhe değiştirme yasağının yalnızca ceza miktarı ile sınırlı olup suçun niteliğini kapsamaması ve lehe temyiz halinde Yargıtay'ın suç niteliğindeki hatayı düzeltmekle yükümlü olması gözetilerek, yerel mahkemenin genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan verdiği mahkûmiyet hükmünün, silahla tehdit suçunu oluşturduğu gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında kasten yaralama suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün, suç vasfının hatalı belirlenmesi ve haksız tahrik hükümlerinin uygulanmaması nedeniyle temyiz edilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ve arkadaşlarının katılanı fikir ve eylem birliği içerisinde yaraladıkları, ayrıca ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığının tespit edilememesi nedeniyle sanık lehine haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerine karşı yapılan temyiz başvurularının değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Yargılama sürecinin usul ve kanuna uygun yapıldığı, delillerin yeterli ve hükümlerin yerinde olduğu, sanıkların eylemlerine uyan suç vasfının doğru belirlendiği, olası kast veya hata hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığı, cezaların yasal bağlamda ve gerekçeleriyle belirlendiği, kazanılmış hak ihlali bulunmadığı ve mağdurun kamu davasına katılma sıfatının hukuka uygun olduğu gözetilerek temyiz istemlerinin esastan reddiyle hükümlerin onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin kasten yaralama mı yoksa kasten öldürmeye teşebbüs suçu mu olduğunu belirlemeye ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ile mağdur arasında husumet bulunmaması, mağdurda tek bıçak darbesi olması ve sanığın eylemine kendiliğinden son vermesi gibi hususlar gözetilerek, sanığın kastının yaralamaya yönelik olduğu kabul edildiğinden, yerel mahkemenin kasten yaralama suçundan verdiği hüküm, suç vasfı yönünden temyiz isteminin reddi suretiyle onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanıkların eylemlerinin basit zimmet mi yoksa nitelikli zimmet suçunu mu oluşturduğu ve lehte temyiz edilen kararda, suçun nitelikli zimmet olarak kabul edilmesi halinde hükmün düzeltilerek mi yoksa bozularak mı onanacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların eylemlerinin, TCK'nın 247/2. maddesinde düzenlenen nitelikli zimmet suçunu oluşturduğu, ancak lehte temyiz bulunan dosyada suç vasfının tespitinde hataya düşüldüğünün belirlenmesi halinde cezanın tür ve miktarı yönünden aleyhe değiştirme yasağı saklı kalmak kaydıyla hükmün bozulması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.