Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Suçun Sübutu”
- Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara yapılan itiraz üzerine, itiraz merciinin inceleme kapsamının CMK 231. maddesindeki koşulların varlığıyla sınırlı olup olmadığı veya suçun sübutu ve nitelendirilmesi gibi esas yönünden de inceleme yapıp yapamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, kişiye cezai yaptırımdan kurtulma imkanı tanıyan ve şartlı bir düşme nedeni oluşturan bir kurum olduğu, itiraz merciinin sadece şekli inceleme yapmasının hak arama özgürlüğü ve AİHS’nin 13. maddesindeki etkili başvuru hakkını ihlal edebileceği, ayrıca ceza muhakemesinin maddi gerçeğe ulaşma amacıyla da bağdaşmayacağı gözetilerek, itiraz merciinin CMK 231’deki şekli koşullar dışında suçun sübutu ve nitelendirilmesi gibi esas yönünden de inceleme yapması gerektiği sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sahte fatura kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine dair verilen hükmün, fatura asıllarına ulaşılamadığı gerekçesiyle bozulması üzerine, suça konu faturaların şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespiti için fatura asıllarının dosyada bulunmasının zorunlu olup olmadığı ve bulunmadığı takdirde diğer delillerle mahkumiyet kararı verilip verilemeyeceği noktasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Vergi Usul Kanunu'nun 227/3. maddesindeki şekil şartlarına ilişkin hükmün idari nitelikteki vergi cezaları için öngörüldüğü, ceza hukuku kapsamındaki sahte fatura kullanma suçunun ise vergiyi doğuran olayın gerçek mahiyetine ilişkin olup bu mahiyetin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, dolayısıyla fatura asıllarının dosyada bulunmasının zorunlu olmadığı ve diğer delillerle sanığın mahkumiyetine karar verilebileceği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının kabulüne ve Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kovuşturma aşamasında müdafi atanması talebinde bulunmayan ve tutuklu yargılanan sanık hakkında, müdafi atanmamasının CMK'nın 101/3. maddesine aykırılık oluşturup oluşturmadığı ve bu bağlamda savunma hakkının kısıtlanıp kısıtlanmadığı ile TCK’nın 314/2 ve 3713 sayılı Kanun’un 5. maddeleri uyarınca silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yargılanan sanığa, CMK'nun 150/3. maddesi uyarınca zorunlu müdafi atanması gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın soruşturma aşamasında ve tutuklama talebiyle sevk edildiğinde müdafii bulunduğu, kovuşturma aşamasında ise kendisine müdafi seçme veya görevlendirme talebinde bulunmadığı, CMK m. 150/3'te düzenlenen zorunlu müdafilik hükmünün sanığa atılı suçun temel cezası dikkate alındığında uygulanmayacağı, CMK 101/3'ün ise ilk tutuklamaya ilişkin olduğu ve tutuklu olarak yargılanmanın tek başına zorunlu müdafilik nedeni olmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı resmi belgede sahtecilik suçlarının sübutu bakımından eksik araştırma yapılıp yapılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suça konu senetlerdeki borçlu imzalarının, borçluların el ürünü olmadığının tespit edilmiş olması, Karnur Apartmanı adına düzenlenen senetler bakımından ise apartmanın yöneticisinin olmadığının ve yönetime ait bir mal bulunamadığının anlaşılması, senetlerin bankaya sanık veya çalışanı tarafından ibraz edildiğine dair herhangi bir tereddüdün bulunmaması ve sanığın şirket defterlerinde senetlere dair kaydın bulunup bulunmamasının suçun sübutunu etkilemeyecek olması gözetilerek, resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında verilen silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyet hükmünün temyiz incelemesi sırasında dosyaya giren ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının yerel mahkemece duruşmada sanığa anlatılmasının gerekip gerekmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin yanı sıra, örgüt liderinin talimatıyla Bank Asya'daki hesabına para yatırılması, başka bir örgüt üyesinin sanığın örgüt evlerine katıldığına dair beyanı gibi mevcut delillerin, sanığın örgüt üyeliğinin tespiti için yeterli olduğu gözetilerek, temyiz aşamasında dosyaya giren ByLock tutanağının yerel mahkemede sanığa anlatılmamış olmasının hükme etki etmediği değerlendirilerek, direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı sahte fatura kullanma suçunun sübutu yönünden eksik araştırma yapılıp yapılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların kullandığı faturaların sahte olduğunun vergi raporları ve bilirkişi incelemesiyle tespit edilmesi, sanıkların faturaları düzenleyen firmalarla ticari ilişkilerini kanıtlayamamaları ve bu firmaları tanımadıklarını beyan etmeleri gibi hususlar gözetilerek, suçun sübutu için yeterli araştırma yapıldığı ve eksik araştırma iddiasının yerinde olmadığı gerekçesiyle, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın rüşvet alma suçuna teşebbüs edip etmediği ve eylemin sübutu halinde suçun doğru nitelendirilip nitelendirilmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın rüşvet alma suçuna teşebbüs ettiğine dair yeterli, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı, katılanın beyanlarının çelişkili olduğu, şüpheli hususların sanık lehine yorumlanması gerektiği ve şüpheden sanık yararlanır ilkesi gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında mahkûmiyet hükmünün verilmesinden sonra dosyaya giren ByLock tespit tutanağı ve diğer delillerin, yerel mahkemece duruşmada sanığa anlatılıp anlatılmamasının gerekliliği.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün verilmesinden sonra dosyaya giren delillerin, hükmün oluşumunda kullanılmadığı ve sanığın savunma hakkını etkilemediği, ayrıca sanığın ByLock kullanımı dışında örgüt üyeliğini destekleyen yeterli delilin bulunduğu gözetilerek, Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının suç tarihi ve delalet maddesi kısımlarının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı sahte fatura kullanma suçunun sübutu için yeterli araştırmanın yapılıp yapılmadığı ve 2007 yılındaki eylemlerinin zincirleme suç oluşturup oluşturmadığına dair uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Suça konu faturaları düzenleyen firmaların sahte fatura düzenlemekten yargılanıp yargılanmadığının araştırılmamış olması ve 2007 yılındaki faturaların bir veya birden fazla KDV beyannamesinde kullanılıp kullanılmadığının tespit edilmemesi nedeniyle eksik araştırma yapıldığı gözetilerek, 2007 yılına ait mahkumiyet hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara karşı yapılan itiraz üzerine, itiraz merciinin inceleme kapsamının CMK’nın 231. maddesindeki objektif koşulların varlığı ile sınırlı olup olmadığı, yoksa esasa ilişkin bir inceleme yapılıp yapılamayacağı hususunda oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yapılan itirazda, itiraz merciinin CMK’nın 231. maddesindeki koşulların varlığının yanı sıra suçun ispatı, hukuki nitelendirmesi gibi esasla ilgili hususları da inceleyebileceği ve AİHS'nin 6. ve 13. maddeleri ile hak arama özgürlüğü gereği bu hususları denetleyebileceği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, eksik araştırmaya dayalı hüküm kurulup kurulmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın ByLock kullandığına dair bazı tespitler bulunmakla birlikte, ByLock tespit ve değerlendirme tutanağı veya User-ID bilgisi içeren diğer belgelerin yerel mahkemece getirtilerek değerlendirilmemiş olması eksik araştırma olarak değerlendirilse de, sanığın Bank Asya'ya para yatırması, örgüt toplantılarına katılması gibi eylemlerinin örgüt üyeliği için yeterli delil olarak kabul edilmesi ve hükmün bu delillere dayandırılması gözetilerek, Yargıtay 16. Ceza Dairesinin bozma kararı kaldırılmış ve yerel mahkeme hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün, Özel Dairece bozulmasına rağmen yerel mahkemece direnilmesi üzerine, suçun nitelendirilmesindeki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemece bozmadan sonra yapılan oturumda sanık ve müdafisine bozmaya karşı diyecekleri sorulduktan sonra, hazır bulunan sanığa son söz hakkı tanınmadan yargılama bitirilmek suretiyle hükmün tesis ve tefhim edilmesinin CMK’nın 216/3. maddesine aykırı olması ve savunma hakkını kısıtlaması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararına konu hükmün diğer yönleri incelenmeksizin bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.