Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Suçun Temadi Etmesi”
- Uyuşmazlık: Fuhuş suçunda aynı mağdurun farklı zamanlarda birden çok kez fuhuş yapmasına aracılık edilmesi durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Fuhuş suçunun, 5237 sayılı TCK’da temadi suç olarak düzenlenmediği, genel kadın tanımının suçun maddi unsurunu değil fuhşu meslek edinen kişiyi tanımladığı, aynı mağdura karşı değişik zamanlarda işlenen birden fazla fuhuş fiilinin aynı suç işleme kararı kapsamında gerçekleştirilmesi halinde TCK’nın 43. maddesindeki zincirleme suç hükümlerinin uygulanabileceği gözetilerek Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetine dair Yargıtay 9. Ceza Dairesince verilen hükmün temyizi üzerine, hükmün onanıp onanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın örgüt mensubu olduğu belirtilen eski HSYK üyelerinin talebi ve desteğiyle Yargıtay üyesi olarak seçildiği, örgüt mensubu olmayan Yargıtay üyelerinin katıldığı toplantılara çağrılmadığı, ByLock programını kullandığı, başka örgüt üyelerinin ByLock görüşmelerinde sanığın örgüt bağlantısını ortaya koyan yazışmalarının bulunduğu, örgüt hiyerarşisi içinde hareket ederek yargısal mekanizmalara egemen olma faaliyetleri kapsamında Yargıtay üyeliğine yerleştirildiği, örgütsel amaçlar doğrultusunda hareket ettiği ve böylece silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediği sabit görülerek, mahkumiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkum olan sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı ve suç tarihleri gözetildiğinde hangi yasa maddesine göre ceza verileceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin, sanığın suç ortağı olup olmadığını ve başka suç delilleri elde etmek amacıyla ilk uyuşturucu satışından sonra sanığı yakalamayıp takibine devam etmesi, bu süreçte sanığın birden fazla uyuşturucu satışı yapması ve kolluk görevlilerinin sanığı suça teşvik eden bir davranışta bulunmaması, ayrıca son suç tarihinden sonra ilgili kanun maddesinde değişiklik yapılmış olsa da Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının süresinde yapılmaması nedeniyle sanık aleyhine daha ağır cezayı gerektiren yeni kanun maddesi uygulanmasının mümkün olmadığı gözetilerek, yerel mahkeme hükmünün ve Özel Daire'nin bu hükmü düzelterek onama kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçundan dolayı yargılanmasında suçüstü hâlini gerektiren özel soruşturma usullerinin uygulanıp uygulanmayacağı, kovuşturma makamının Yargıtay Ceza Genel Kurulu yerine Yargıtay 9. Ceza Dairesi olarak belirlenmesinin kanuni hakim ilkesine aykırı olup olmadığı ve mahkûmiyet hükmünün yerindeliği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın Yargıtay üyeliği sıfatıyla işlediği iddia edilen silahlı terör örgütüne üye olma suçunun suçüstü hâlinde işlendiği, bu suçun CMK'nın 161/8. maddesi kapsamında özel soruşturma usulünün istisnasını oluşturduğu, kovuşturma makamı değişikliğinin kanuni hakim ilkesine aykırı olmadığı ve örgüt üyeliğine dair tanık beyanları, örgütsel yazışmalar ve sanığın örgütsel tepki niteliğindeki eylemleri gibi delillerin sanığın örgüt üyeliğini ispatladığı gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü onanmıştır. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Fuhuş suçunda aynı mağdurenin farklı zamanlarda birden çok fuhuş yapmasına aracılık edilmesi durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Fuhuş suçunun, suçun gerçekleştiğinin kabulü için eylemin ardı ardına yapılmasını zorunlu kılan bir suç olmadığı ve TCK’nın 227. maddesinde de fuhuş suçunun oluştuğunun kabulü için suçun maddi unsurlarından olan eylemin birden fazla kez gerçekleştirilmesi gerektiği yönünde bir düzenleme yer almadığı gözetilerek, sanığın aynı mağdura farklı zamanlarda fuhuş yaptırması eylemlerinin zincirleme suç oluşturduğu kabul edilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık avukatın, müvekkili aleyhine işlediği iddia edilen ihmali davranışlarla görevi kötüye kullanma suçundan beraatine ilişkin yerel mahkeme kararına direnilmesinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık avukatın yetkisiz mahkemeye dava açması, yasal süreleri kaçırması, duruşmalara katılmaması ve temyiz işlemlerini eksik yapması gibi ihmallerinin müvekkilinin hak arama hürriyetini ihlal ederek mağduriyetine neden olduğu ve bu eylemlerin zincirleme ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların mağdura yönelik eylemlerinin kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun temel şeklini mi yoksa nitelikli halini mi oluşturduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun temadi eden bir suç olması ve başlangıçta cebir veya tehdit kullanılmasa dahi temadi süresince cebir veya tehdit kullanılması halinde suçun nitelikli halinin oluşacağı gözetilerek, sanıkların eylemlerinin TCK'nın 109/2. ve 109/3-a-b maddeleri uyarınca cezalandırılması gerektiği değerlendirilerek Özel Daire'nin kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkûmiyet hükmünün temyizi üzerine; suçüstü hâlinin bulunup bulunmadığı, soruşturma usulünün ve makamlarının, yargılama makamının hukuka uygunluğu, delillerin geçerliliği, savunma hakkının kısıtlanıp kısıtlanmadığı, hükmün gerekçesinin yeterliliği ve nihayetinde mahkûmiyet hükmünün isabetliliği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın örgüt üyeliğine ilişkin ByLock yazışmaları, tanık beyanları, HTS kayıtları ve Anayasa Mahkemesi'nin ihraç kararı gibi delillerin, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün hiyerarşik yapısına dahil olduğunu ve örgütsel saikle hareket ettiğini göstermesi, ayrıca CMK'nın 161. maddesinin 8. fıkrası ve Yargıtay Kanunu m.46/6 uyarınca soruşturma usulü, makamları ve yargılama makamının hukuka uygun olması, savunma hakkının kısıtlanmaması, hükmün gerekçeli olması gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü onanmış ve AİHM kararına rağmen sanığın salıverilme talepleri reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan beraat kararı üzerine yapılan temyiz incelemesinde, beraat kararının onanıp onanmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın örgütle organik bağ kurup hiyerarşik yapısına dahil olmak suretiyle süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gösteren eylemler gerçekleştirdiğine dair mahkumiyetine yeterli kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin beraat kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun bozma ilamına direnme kararı verilerek sanığın silahlı terör örgütü yöneticisi olma suçundan mahkûm edilmesinin isabetli olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın örgütsel faaliyetlerinin önemini ortaya koyan hususlar bulunsa da, Bylock kaydı ve 2014 sonrası örgüt yapılanmasında yer almadığı, istişare heyetinde bulunsa dahi tek başına karar alma yetkisinin olmadığı gözetilerek, sanığın eyleminin örgüt üyeliği suçunu oluşturduğu ve bu suçtan cezalandırılması gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olup olmadığına ilişkin yargılama.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın örgüt üyelerinin talebiyle Yargıtay üyesi seçildiği, örgüt toplantılarına katıldığı, Devrimci Karargah ve Tahşiye soruşturmalarında örgüt adına hareket ederek görev aldığı, ankesörlü telefon hatları üzerinden örgüt üyeleriyle iletişim kurduğu ve benzer eylemleri gözetilerek FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olduğuna kanaat getirilerek mahkumiyet kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.