Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun”
- Uyuşmazlık: Tamamlanmamış bir binanın bağımsız bölümlerini satın alan kişilerin, binanın ortak alanlarındaki eksikliklerden dolayı açtıkları davanın Tüketici Mahkemesi'nde mi yoksa Asliye Hukuk Mahkemesi'nde mi görüleceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 4822 sayılı Kanun ile değişik 3/c maddesi uyarınca, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların da "mal" kavramına dahil edilmesi ve davacıların söz konusu taşınmazları ticari/mesleki amaç gütmeden konut amacıyla satın almış olmaları gözetilerek, davanın tüketici mahkemesinin görev alanına girdiğine ve direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Toplu konut projesinde satılan bağımsız bölümün, proje tanıtımında vaat edilen sosyal tesislere ilişkin eksiklikler nedeniyle alıcının satıcıya karşı dava açma hakkının olup olmadığı ve bu davanın zaman aşımı süresi.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu sosyal tesis eksikliklerinin 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'da düzenlenen "ayıplı ifa" kapsamında değerlendirilmesi ve davacının bağımsız bölümü teslim aldıktan sonra 30 gün içinde ayıp ihbarında bulunmaması nedeniyle dava hakkının zamanaşımına uğradığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Toplu konut projesinde vaat edilen sosyal tesislerin site sakinlerine özel olmayıp halka açık olması nedeniyle konut bedelinde indirim talep edilen davada, eksik ifa nedeniyle satıcının sorumluluğunun olup olmadığı ve zaman aşımı süresi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, konutun tesliminden sonra ortaya çıkan ve konutun değerini etkileyen eksikliklerin Borçlar Kanunu'ndaki ayıp hükümlerine değil, eksik ifa hükümlerine tabi olduğu ve bu nedenle 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 30. maddesi gereğince genel hükümlerin uygulanması gerektiği, bu durumda da davacının on yıllık hak düşürücü süre içinde dava açma hakkı bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Toplu konut projesinde vaat edilen sosyal tesislerin site sakinlerine özel olmayıp halka açık olması nedeniyle, konutta değer kaybı yaşandığı iddiasıyla açılan davada, ayıplı ifa mı yoksa eksik ifa mı olduğu ve buna bağlı olarak zamanaşımı süresinin ne olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davada, vaat edilen sosyal tesislerin halka açık olması, konutun değerini etkileyen açık bir ayıp olarak nitelendirilmiş ve davacının, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 4. maddesi uyarınca, teslim tarihinden itibaren 30 gün içinde ayıp ihbarında bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Toplu konut projesinde satılan dairenin tanıtım ve satış aşamasında vaat edilen sosyal tesislerin site sakinlerine özel olmayıp halka açık olması nedeniyle alıcının açtığı tazminat davasında, bu durumun ayıplı ifa mı yoksa eksik ifa mı olduğu ve dava açma süresinin dolup dolmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın konusu olan sosyal tesislerin eksikliğinin açık ayıp niteliğinde olduğu, davacının konutun tesliminden itibaren 30 gün içinde ayıp ihbarında bulunmaması nedeniyle 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 4. maddesi uyarınca dava açma hakkını kaybettiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının alışveriş yapmak için girdiği mağazada, düşen bir manken nedeniyle yaralanması sonucu açtığı manevi tazminat davasında görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi mi yoksa Tüketici Mahkemesi mi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile mağaza arasında henüz sözleşme kurulmamış olsa dahi, davacının alışveriş amacıyla mağazaya girmesiyle taraflar arasında sözleşme öncesi aşamada bir güven ilişkisi doğduğu, davacının uğradığı zararın da bu güven ilişkisinin ihlalinden kaynaklandığı ve olayın 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında bir tüketici işlemi niteliğinde olduğu gözetilerek, uyuşmazlığa Tüketici Mahkemesi'nin bakması gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından satın alınan aracın ayıplı çıkması nedeniyle açılan bedel iadesi davasında, tüketici mahkemesinin mi yoksa ticaret mahkemesinin mi görevli olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Aracın ruhsatında hususi olarak tescil edilmiş olması ve davacının aracı ticari amaçla değil hususi amaçla kullandığını beyan etmesi, davacının 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında tüketici, davalının da satıcı olarak kabul edilmesi gerektiği ve uyuşmazlığın tüketici mahkemesinin görev alanına girdiği gözetilerek, yerel mahkemenin görevsizlik kararına direnmesi bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kredi kartı borcundan kaynaklanan icra takibine itirazın iptali davasında, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 ile 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un yürürlüğe girdiği 28.05.2014 tarihleri arasında görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi mi yoksa asliye ticaret mahkemesi mi olduğu hususu.
Gerekçe ve Sonuç: 5464 sayılı Kanun'un 44/2. maddesindeki HUMK’ya yapılan atfın HMK’nın ilgili maddesine yapılmış sayılacağı ve HMK’da asliye ticaret mahkemelerinin görevine ilişkin bir düzenleme yer almadığı, ticaret mahkemelerinin görevinin 6102 sayılı TTK'nun 5. maddesinde düzenlendiği, TTK'nun 4/1-f maddesinde ise bankalara ilişkin uyuşmazlıklarda tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu hususları değerlendirilerek, uyuşmazlığa konu davanın asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı ile davalı arasında yapılan taşınmaz devri sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkta görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi mi yoksa Asliye Hukuk Mahkemesi mi olduğu hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, taşınmaz devri sözleşmesinden önceki tarihte aynı taşınmaz üzerinde yüklenici sıfatıyla bulunduğu ve sözleşmenin bu sıfatı nedeniyle yapıldığı, dolayısıyla davacının 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun anlamında "tüketici" olmadığı gözetilerek, davanın tüketici mahkemesinin görev alanına girmediği ve asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı kurum ile aralarında su abonelik sözleşmesi bulunmayan fiili kullanıcı tarafından açılan menfi tespit davasında tüketici mahkemelerinin görevli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile davalı arasında abonelik sözleşmesi bulunmamasına rağmen, davacının su hizmetini satın alan ve bedelini ödeyen bir tüketici, davalının ise satıcı sıfatıyla tüketici işlemine taraf olduğu, dolayısıyla uyuşmazlığın 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında olduğu ve tüketici mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak Özel Dairece incelenmeyen işin esasına ilişkin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.