Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tüzel Kişi Merkezi”
- Uyuşmazlık: Kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat davasının, davacı tüzel kişinin şubesinin bulunduğu yerde açılıp açılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Kişilik haklarına saldırı niteliğindeki internet yayınına davacı şirketin şubesinin bulunduğu yerden de erişilebilmesi nedeniyle, haksız fiilin şubenin bulunduğu yerde de vuku bulduğu kabul edilerek, TMK m.25/son ve HUMK m.21'e göre yetkili mahkemenin davacı şirketin şubesinin bulunduğu yerdeki mahkeme olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Şirkete yapılan ödeme emri tebliğinin Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre tebligat yapıldığında, tebliğ memurunun komşuya haber verme yükümlülüğünün devam ettiği, haber verilen komşunun isminin usulüne uygun bir şekilde tutanağa geçirilmesi gerektiği, somut olayda ise haber verilen komşunun isminin tebligat evrakına yazılmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının yurt dışında geçtiğini iddia ettiği çalışmalarının tespiti için mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmaya yeterli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının yurt dışında çalıştığı dönemde davalı şirketin sigortalısı olup olmadığı, geçici görevle gönderilip gönderilmediği, topluluk sigortasına tabi olup olmadığı gibi hususlar araştırılmadan hüküm kurulmasının eksik inceleme teşkil ettiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Özelleştirilen elektrik dağıtım şirketinin görevlilerince konulan mührün bozulması eyleminin TCK m. 203’te düzenlenen mühür bozma suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Elektrik Piyasası Kanunu ve ilgili yönetmeliklerle dağıtım şirketlerine verilen mühürleme yetkisine dayanılarak konulan mührün, yetkili makam emriyle konulduğu ve bozulmasının kamu güvenini zedeleyeceği gözetilerek, eylemin TCK m. 203’te düzenlenen mühür bozma suçunu oluşturduğu kabul edilerek Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tüzel kişinin ortağına/üyesine karşı açtığı davada kesin yetkili mahkemenin belirlenmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: HMK m. 14/2'ye göre özel hukuk tüzel kişisinin ortağına/üyesine karşı açacağı davalarda tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkili olduğundan ve dosyadan davalı kooperatifin dava tarihi itibariyle merkez adresinin tespit edilememesi nedeniyle, bu hususun tespiti için dosyanın geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Usulsüz ve kaçak avlanma nedeniyle idare tarafından açılan maddi tazminat davasında, canlı olarak ele geçirilen ve daha sonra doğaya salınan hayvanlar nedeniyle de tazminat yükümlülüğünün doğup doğmadığı ve tüzel kişinin organının sorumluluğunun kapsamı.
Gerekçe ve Sonuç: Hem mülga 3167 sayılı Kara Avcılığı Kanunu hem de 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanunu uyarınca, yasak avlanma eyleminin haksız fiil niteliğinde olduğu, canlı olarak ele geçirilip daha sonra doğaya salınan hayvanlar için de tazminat yükümlülüğünün doğduğu, ayrıca tüzel kişinin organının görevi sırasında sebebiyet verdiği haksız fiillerden hem tüzel kişinin hem de organı oluşturan gerçek kişilerin sorumlu olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Şirketin eski yöneticisine karşı açtığı tazminat davasında hangi mahkemenin görevli olduğu hususunda çıkan yetki uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın 14/2. maddesi uyarınca özel hukuk tüzel kişilerinin, ortaklık veya üyelik ilişkileriyle sınırlı olmak kaydıyla, bir ortağına veya üyesine karşı açacağı davalarda tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili olması gözetilerek, davanın şirket merkezinin bulunduğu yer olan Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketler arasında organik bağ bulunup bulunmadığı, tüzel kişilik perdesinin aralanması koşullarının oluşup oluşmadığı ve yeni kurulan şirketin asıl borçlu şirketin borcundan sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sonradan kurulan şirketin, asıl borçlu şirketin aktif değerleriyle aynı sektörde faaliyetine devam etmesi, asıl borçlu şirketin gayri faal ve borçlarını ödeyemez durumda olması, iki şirket arasında organik bağın ötesinde iktisadi bir bütünlük bulunması ve yeni kurulan şirketin alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla kötü niyetle kurulduğu değerlendirilerek tüzel kişilik perdesinin çapraz aralanması koşullarının oluştuğuna ve yeni kurulan şirketin asıl borçlu şirketin borcundan sorumlu olduğuna karar verilmiş, direnme kararı onanmış ve dosya miktar ve giderlerin incelenmesi için Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kooperatifin merkezinin taşınması nedeniyle yetki uyuşmazlığı doğması üzerine hangi mahkemenin görevli olduğunun belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: HMK’nın 14/2. maddesi uyarınca özel hukuk tüzel kişilerinin ortaklık veya üyelik ilişkilerinden kaynaklanan davalarda tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili olduğu ve dava tarihinde davalı kooperatifin merkezinin Zonguldak'ta bulunduğu gözetilerek Zonguldak 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Parti ilçe başkanlığında çalışan işçinin, işçilik alacakları için açtığı davada partinin genel merkezine husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Siyasi Partiler Kanunu'nun mali hükümlerinin taraflar arasındaki işçi-işveren ilişkisine uygulanabilir nitelikte olmadığı ve işçinin iş görme edimini genel merkez aleyhine de ifa ettiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Siyasi parti ilçe başkanlığında çalışan işçinin işçilik alacakları davasında, genel merkeze husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Siyasi Partiler Kanunu'nun mali hükümlerinin taraflar arasındaki işçi-işveren ilişkisine uygulanamayacağı ve işçinin iş görme edimini parti genel merkezine karşı da ifa ettiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.