Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tüzel Kişiliğin Sona Ermesi”
- Uyuşmazlık: Takip tarihinden önce tüzel kişiliği sona eren şirket hakkında yapılan takibe itiraz eden ve hakkında takip bulunmayan devralan şirketin itirazının iptali istemiyle açılan davada, devralan şirkete husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Tüzel kişiliğin sona ermesiyle taraf ehliyetinin de sona ereceği, takibin ve davanın külli halef olan şirkete karşı yapılması gerektiği, usulsüz yapılan takipte ödeme emrinin devralan şirkete tebliğ edilmesinin takibe geçerlilik kazandırmayacağı ve devralan şirketin borçlu sıfatı bulunmadığından itirazın iptali davasında taraf sıfatının da bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İflası kapatılan ve ticaret sicilinden silinen bir şirketin, iş kazası sonucu maluliyet tespiti davasında taraf ehliyetinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taraf ehliyetinin dava şartı olduğu ve yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerektiği, ticaret sicilinden silinmekle tüzel kişiliği sona eren şirketin taraf ehliyetini kaybettiği, iş kazası sonucu maluliyet tespiti davasında verilecek hükmün işverenin hak alanını etkileyeceği ve bu nedenle işverenin davada taraf teşkilinin sağlanması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sigorta başlangıç tarihinin tespiti davasında, mahkemece yapılan araştırmanın yeterli olup olmadığı ve davalı şirketin ticaret sicilinden silinmesi nedeniyle husumet ve temsil ehliyetinin bulunup bulunmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin ticaret sicilinden silinmesine rağmen, tasfiye süreci ve şirketin ihyası ihtimali araştırılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İstihkak iddiasında, İİK'nın 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin hangi taraf yararına işleyeceği, ispat yükünün kimde olduğu ve davalı şirketin ticaret sicilinden terkin edilmesi nedeniyle husumet ve temsil sorunlarının bulunup bulunmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davada eksik harcın tamamlanması gerektiği ve davalı şirketin ticaret sicilinden terkin edilmesi nedeniyle husumet ve temsil yönünden eksiklik bulunduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tasfiye edilmiş ve ticaret sicil kaydı terkin edilmiş bir limited şirkete karşı, iş kazası nedeniyle Sosyal Sigortalar Kurumu'nun rücuan alacak davası açıp açamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Tasfiye işlemlerinin eksik yapılması ve iş kazası nedeniyle doğacak rücuan alacak ihtimalinin tasfiye memuru tarafından dikkate alınmaması nedeniyle şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinin kabul edilemeyeceği, bu nedenle davacı Kurum'a tüzel kişiliğin ihyası için dava açma imkanı tanınması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tasfiye edilerek tüzel kişiliği sona eren şirketin taraf olduğu davada, mahkemece şirketin ihyası için gerekli işlemlerin yapılmadan hüküm kurulup kurulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Tüzel kişiliği sona eren şirketin taraf ehliyetinin de sona erdiği, bu nedenle tasfiye edilerek ticaret sicilinden terkin edilen şirketin ihyası için davacıya süre verilmesi ve şirketin ihyasından sonra taraf teşkili sağlanarak yargılamaya devam edilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tasfiye edilerek ticaret sicilinden terkin edilen davalı şirketin, hizmet tespiti davası için ihyası ve taraf teşkili hususunda gerekli usuli işlemlerin yerine getirilip getirilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Tasfiye memuru atanmamış olması halinde, kollektif şirketin tüm ortaklarının tasfiye memuru sayılacağına dair TTK m. 273/2 hükmü ve şirketin hizmet tespiti davası ile sınırlı olarak ihya edilerek ortaklarına tebligat yapılıp taraf sıfatı kazandırılması gözetilerek, mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Rücuen tazminat istemine ilişkin davada, davalılar bakımından davanın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketlerden birinin, Özel Daire bozma kararından önce ticaret sicilinden terkin edildiği ve bu nedenle yargılamada usulüne uygun taraf teşkilinin sağlanamadığı, eksik inceleme ile hüküm kurulmasının usule aykırı olduğu gözetilerek, Özel Daire bozma kararı ve yerel mahkemenin direnme kararı ortadan kaldırılarak ilk hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun Geçici 7. maddesi gereğince ticaret sicilinden terkin edilen şirketin alacaklısı tarafından ihya davası açılması üzerine, şirketin ihyası halinde tasfiye memuru atanmasının gerekli olup olmadığı ve ihyanın sadece dava dosyası ile sınırlı tutulup tutulamayacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: 6102 sayılı TTK'nın Geçici 7. maddesine göre terkin edilen şirketin ihyası yerine, alacaklının amacına TTK'nın 547. maddesindeki ek tasfiye yoluyla da ulaşılabileceği, menfaatler dengesi ve ek tasfiyenin geçici bir önlem niteliği de gözetilerek, şirketin dosya kapsamıyla sınırlı olmak üzere ek tasfiyesine karar verilmesi ve tasfiye memuru atanması gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 6102 sayılı Kanun'un Geçici 7. maddesi gereğince ticaret sicilinden terkin edilen şirketin ihyası hâlinde tasfiye memuru atanmasının gerekli olup olmadığı ve ihya kararının dosya ile sınırlı verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 6102 sayılı Kanun'un Geçici 7. maddesi gereğince terkin edilen şirketin ihyası davasında, davacının amacına 6102 sayılı Kanun'un 547. maddesi kapsamında ek tasfiye ile ulaşılabileceği gözetilerek, şirketin ek tasfiyesine karar verilmesi ve tasfiye memuru atanması gerekirken, terkin işleminin hukuka aykırı olup olmadığı araştırılarak şirketin ihyasına karar verilmesi doğru görülmediğinden, direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.