Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“TBK 325. maddesi”
- Uyuşmazlık: Kira sözleşmesinin kiracı tarafından erken feshedilmesi nedeniyle, sözleşmede kararlaştırılan erken tahliye tazminatının miktarı ve uygulanması uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kira sözleşmesinde kararlaştırılan erken tahliye tazminatının cezai şart niteliğinde olmadığı ve taleple bağlılık ilkesi gereğince davacının talep ettiği miktar üzerinden hüküm kurulması gerektiği gözetilerek, bölge adliye mahkemesi kararının davacı yararına bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Eser sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle yüklenicinin uğradığı menfi ve müspet zararların tespiti ve tazmini istemi.
Gerekçe ve Sonuç: Haksız fesih nedeniyle yüklenicinin müspet zarar talep etmesi halinde, müspet zararın, sözleşmenin ifası halinde elde edilecek kazancı ifade etmesi ve menfi zararı da kapsaması nedeniyle menfi zararın ayrıca talep edilemeyeceği gözetilerek, istinaf mahkemesinin menfi ve müspet zararı birlikte hükme bağlayan kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Eser sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle taşeronun yükleniciden kâr mahrumiyeti, teminat kesintileri ve senet bedeline ilişkin menfi tespit talep ettiği, yüklenicinin ise taşeronun sözleşmeye aykırılığı nedeniyle zararlarını talep ettiği uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay’ın önceki bozma kararında belirtilen kâr mahrumiyetinin hesaplanma yöntemine ilişkin hususlara uymayarak, taşeronun fesih sonucu elde ettiği tasarrufları ve fesih sonrası gelirlerini dikkate almadan eksik inceleme ile hüküm kurması bozma kararına uyulmadığından karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Süreli hukuk müşavirliği sözleşmesinin işveren tarafından haksız feshedilmesi nedeniyle açılan itirazın iptali davasında, işçinin ücretinden Borçlar Kanunu'nun 325/2. maddesi (TBK m. 408) uyarınca re'sen indirim yapılıp yapılamayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: BK'nın 325/2. maddesinde düzenlenen mahsup hükmünün, işçinin iş görmemesinden dolayı elde ettiği kazançlar veya tasarruf ettiği giderleri kapsayan ve davanın her aşamasında ileri sürülebilen bir itiraz niteliğinde olup, hâkim tarafından re'sen de uygulanabileceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Eser sözleşmesinden kaynaklanan işin işveren tarafından devam ettirilmemesinden dolayı, taşeronun imalat bedeli ve kar kaybı alacağı talepleri.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece uyulan bozma kararına uygun olarak, hükme esas alınan bilirkişi raporundaki belirleme ve hesaplamaların bozma ilamına uygun, hükme elverişli ve denetlenebilir olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kiracı, kira süresi dolmadan evi tahliye ettikten sonra, ev sahibi aynı dönemde daha yüksek bir kira bedeliyle yeni kiracı bulması durumunda, kiracının ödemesi gereken makul süre kira bedelinden, dönem sonuna kadar elde edilecek fazla gelirin mahsup edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Kira sözleşmesinin erken feshi nedeniyle kiracının sorumlu tutulabileceği makul süre kira bedelinin hesabında, kiraya verenin aynı dönemde elde ettiği fazla gelirin dikkate alınmayacağı, kiracının kusurlu davranışına dayanarak hak iddia edemeyeceği ve kiraya verenin daha yüksek bedel elde etmesinden kiracının faydalanamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı kiracının tacir olup olmadığının araştırılıp araştırılmayacağı ve buna bağlı olarak iki haklı ihtar nedeniyle tahliyesine karar verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Kiracıya iki haklı ihtarname keşide edilmesinin şartları oluştuğu ve ihtarlara konu kira bedellerinin ödenmiş olması tahliye kararına engel teşkil etmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak Özel Daire bozma ilamında davanın esasına ilişkin diğer temyiz itirazlarının incelenmediği gerekçesiyle dosyanın Yargıtay 3. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tacirler arasında akdedilen iş yeri kira sözleşmesinin, kiracı tarafından kira süresinden önce feshedilmesi ve kiralananın tahliye edilmesi nedeniyle, kiraya verenin ikinci yıl kira bedelini talep etmesi üzerine uyuşmazlık çıkmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Kira sözleşmesinde, erken tahliye halinde kiracının kalan sürenin kira bedellerinden sorumlu olacağına dair cezai şart hükmü bulunmadığı, sözleşmenin 7. maddesinin cezai şart niteliğinde olmadığı ve mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu hükümlerinin uygulanması gerektiği, davalı kiracının sözleşmeye aykırı davranışının haksız fesih oluşturduğu ve bu nedenle kiralananın aynı şartlarda kiraya verilebileceği makul süre kira bedelinden sorumlu olduğu gözetilerek, makul sürenin tespiti için yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasının gerekliliği nedeniyle, bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kira sözleşmesinin feshi ve kiracıların yaptığı tadilat giderlerinin tahsili ile çek bedellerine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kira sözleşmesinin haklı nedenle feshedilip feshedilmediği, fesih tarihi itibariyle kiralananın aynı koşullarda kiraya verilip verilemeyeceği, kiracıların yaptığı tadilat giderlerinden hangilerinin faydalı ve zorunlu giderlerden olup olmadığı ve çek bedellerinin akıbetinin ne olacağı hususlarının tam olarak aydınlatılmamış olması gözetilerek hüküm bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kiralananın erken tahliyesi, hor kullanımı ve eski hale getirme yükümlülüğünden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kiralananın sözleşme süresi bitmeden tahliye edilmesi, 6353 sayılı Kanun ile değişik 6217 sayılı Kanun’un geçici 2. maddesi uyarınca tacir olan kiracı yönünden 6098 sayılı TBK’nın 325. maddesinin 8 yıl süreyle ertelenmiş olsa da, sözleşme serbestisi ve yerleşik Yargıtay içtihatları gereğince kiraya verenin erken fesih sebebiyle makul süre kira bedelini talep edebileceği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında imzalanan gelir paylaşım sözleşmesinin eser sözleşmesi mi yoksa karma iş görme sözleşmesi mi olduğunun tespiti ile mahkemece alınan bilirkişi raporları arasında çelişki bulunup bulunmadığı ve bu raporların hükme esas alınıp alınamayacağı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki sözleşmenin, davacı şirketin yapmayı planladığı yatırımın yapılıp servis ve hizmetlerin abonelere sağlanmasından önce feshedildiği ve sözleşme konusu işin imalat, kurulum ve montaj gibi edimleri kapsadığı gözetilerek eser sözleşmesi olarak nitelendirilmesi gerektiği, mahkemece alınan bilirkişi raporlarının ise birbiriyle çelişkili olduğu, davalı tarafın raporlara yönelik teknik itirazlarının değerlendirilmediği ve uyuşmazlığın çözümü için gerekli olan uzmanlık alanlarını haiz bilirkişilerden rapor alınmadığı gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kira sözleşmesinin kiraya veren tarafından feshedilmesi nedeniyle kiracının mahrum kaldığı karın miktarının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay'ın önceki bozma kararında belirtilen hususlara uygun olarak, özellikle kira sözleşmesinin konusu olan tarım arazisinin sezonluk kullanım özelliklerini ve davacının kazanılmış hakkını gözeterek tazminat miktarını belirlemesi gerekirken, eksik inceleme ile davanın reddine karar vermesi usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.