Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“TBK m. 310”
- Uyuşmazlık: Kira sözleşmesinin kiracı tarafından feshedilmesi üzerine, peşin ödenen kira bedelinin fesihten sonraki döneme isabet eden kısmının iadesi istenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazı iflas idaresinden satın alan davalının, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 310. maddesi gereğince kira sözleşmesine taraf olduğu ve fesih nedeniyle iade edilecek kira bedelinin denkleştirici adalet ilkesine göre hesaplanmasında bir usulsüzlük bulunmadığı gözetilerek, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Miras yoluyla taşınmazın tamamına sahip olan davacının, daha önce miras paydaşları ile kiracı arasında akdedilen kira sözleşmesine dayanarak, işyeri ihtiyacı nedeniyle 6570 sayılı Kanun'un 7/d maddesi uyarınca açtığı tahliye davasının reddine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, miras yoluyla taşınmazın tamamına sahip olsa dahi, daha önce miras paydaşı sıfatıyla taşınmazda hak sahibi olması nedeniyle 6570 sayılı Kanun'un 7/d maddesinden yararlanamayacağı, ancak yeni malik olarak 6098 sayılı TBK’nın 310. maddesi uyarınca kira sözleşmesinin tarafı haline geldiği ve işyeri ihtiyacını kanıtlaması halinde tahliye talep edebileceği gözetilerek, eksik inceleme ile davanın reddine ilişkin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Belediye mülkiyetindeki taşınmaz üzerinde intifa hakkı sahibi şirketten kira sözleşmesiyle kiralama yapan davacı şirketin, intifa hakkının belediye meclis kararıyla iptalini takiben başlatılan tahliye davası sonucunda kiracılık sıfatının devam edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: İntifa hakkının sona ermesinin kira sözleşmesini sona erdirmeyeceği, intifa hakkı sahibiyle kira sözleşmesi yapan kiracının, intifa hakkının sona ermesi halinde malikle kira ilişkisinin devam edeceği, bu durumda malikin kira sözleşmesiyle bağlı olacağı ve BK m. 254'ün kıyasen uygulanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: TBK 347. maddesi gereğince on yıllık uzama süresinin dolup dolmadığı ve buna bağlı olarak kira sözleşmesinin feshine ve tahliyeye karar verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında daha önce kira ilişkisi bulunsa da yeni kira sözleşmelerinin yapılmış olması, on yıllık uzama süresinin en son yapılan sözleşme tarihinden itibaren hesaplanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibine yapılan itirazın kaldırılması davasında, kira sözleşmesinin döviz cinsinden olması nedeniyle kira alacağının belirsiz olup olmadığı ve davalının itiraz sebeplerini genişletip genişletemeyeceği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun kira sözleşmesinin altındaki imzaya itiraz etmediği, aylık kira miktarına açıkça itirazda bulunmadığı ve takibin TL üzerinden başlatıldığı, ayrıca İİK m. 269/c'de sayılan belgelerle kira borcunun ödendiğinin ispatlanamadığı ve alacaklının da kira sözleşmesinin tarafı olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin itirazın kaldırılmasına dair kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Dâhili davalının cevap dilekçesindeki beyanlarının, 6100 sayılı HMK'nın 308. maddesinde düzenlenen davaya son veren taraf işlemlerinden olan davayı kabul niteliğinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dâhili davalının, davacının talep sonucunu açıkça kabul ettiğine dair bir beyanda bulunmadığı, aksine hissesine düşen miktarı ödemeyi kabul ettiğini belirttiği, bu nedenle davayı kabulün şartlarını taşımadığı ve davayı sona erdirici nitelikte olmadığı gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından temyiz aşamasında sunulan feragat dilekçesinin, davacının sağır, dilsiz ve okuma yazma bilmemesi nedeniyle geçersiz olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının sağır, dilsiz ve okuma yazma bilmemesinin tek başına feragat iradesini sakatlamayacağı, feragatin geçerli bir hukuki işlem olduğu, ancak irade bozukluğu iddiasının davacı vekili tarafından ileri sürülmesi ve bu iddiaya ilişkin delillerin toplanıp değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına, ancak davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daire'ye gönderilmesine karar verilmiştir. - Özet bulunamadı.
- Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Davalı alacaklının, davacı borçluya ait olduğunu iddia ettiği bono senedindeki imzanın gerçekten borçluya ait olup olmadığı ve bu nedenle borcun varlığının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: İcra mahkemesi ve savcılık soruşturmasında alınan Adli Tıp Kurumu ve Kriminal Polis Laboratuvarı raporlarında senet imzasının davacıya ait olduğunun tespit edilmesi ve yerel mahkemece alınan bilirkişi raporunda da imzanın davacının orijinal imzaları ile benzerlikler gösterdiğinin belirtilmesi, usul ekonomisi ilkesi de gözetilerek direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı mirasçıların, murisin davalıya ölünceye kadar bakma akdiyle devrettiği taşınmazın tamamının değil sadece bir kısmının devredilmesi yönündeki iradesinin davalı tarafından sakatlanarak taşınmazın tamamına ilişkin tapu devri yapıldığı iddiasıyla açtıkları tapu iptali ve tescil davasından, davacının temyiz aşamasında davadan feragat etmesi üzerine davanın reddine karar verilmesi, davacı mirasçıların ise feragatin irade bozukluğuna dayandığını ileri sürerek karara itiraz etmesi üzerine, feragatin geçerliliği ve davanın akıbeti uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hukuk Genel Kurulu’nun bozma ilamına uygun olarak yapılan yargılamada, feragat dilekçesindeki imzanın davacıya ait olduğunun tespit edilmesi ve davacının irade bozukluğuna dair bir iddiasının bulunmaması, davadan feragatin Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 309/2 ve 311. maddeleri uyarınca geçerli bir feragat olarak kabul edilmesini gerektirmiş ve bu nedenle yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı vekilinin temyiz aşamasında verdiği dilekçedeki beyanların davadan tam feragat mi yoksa kısmi feragat mı olduğu ve buna bağlı olarak mahkemenin feragat kararı mı yoksa işin esası hakkında karar mı vermesi gerektiği hususunda oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin saklı tuttuğu haklarından feragat ettiğini beyan etmesinin, dava konusu edilmiş ve yargılamaya konu olan haklarından feragat anlamına gelmediği ve bu nedenle de mahkemenin davaya devam ederek işin esası hakkında karar vermesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış ve dosya esas inceleme için Yargıtay'a gönderilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.