Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“TBK m.26”
- Uyuşmazlık: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde kararlaştırılan cezai şart hükmünün geçerliliği ve davacı arsa sahibinin sözleşmeye aykırılık nedeniyle talep ettiği tazminat miktarının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflarca kararlaştırılan cezai şart miktarının, yüklenicinin ekonomik olarak mahvına yol açacak derecede yüksek ve fahiş olması, dolayısıyla ahlaka aykırı kabul edilerek geçersiz olması gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davanın kısmen kabulüne ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Harici taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan peşinatın iadesi ve sözleşmenin ifa edilmemesinden kaynaklanan menfi zararın tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin TMK m.706, TBK m.237 ve Tapu Kanunu m.26 gereğince geçersiz olması nedeniyle davacının ödediği peşinatı sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri isteyebileceği, geçersiz sözleşmeye dayanılarak menfi ve müspet zarar talep edilemeyeceği gözetilerek davalı-karşı davacının temyiz itirazları reddedilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taşıma sözleşmesinde yer alan cezai şart hükmünün geçerliliği.
Gerekçe ve Sonuç: Sözleşmedeki cezai şart hükmünün, davalının çalışma ve sözleşme hürriyetini kısıtlayarak haksız rekabete yol açtığı, bu nedenle de hukuka ve ahlaka aykırı olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı banka tarafından davacıya verilen taahhütnameye aykırı davranılarak, davacının halef olduğu rehin hakkının kaldırılması nedeniyle davacının uğradığı zararın tazmin edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Bankaların sözleşme hürriyeti kapsamında verdikleri taahhütnamelere bağlı kalma yükümlülüğü bulunduğu ve davalı bankanın taahhütnamesine aykırı davranarak davacıya halef olduğu rehin hakkını kaldırması nedeniyle davacının zarara uğrayıp uğramadığının tespit edilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı gazetenin davacı hakkında yayınladığı haber ve fotoğrafların kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile kuzeni arasında yakınlaşma olduğu iddiasını içeren haberin ve fotoğrafların gerçeğe aykırı olduğu, davalının bu iddiasını ispatlayamadığı ve bu durumun davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Televizyon programında kullanılan "Ergenekoncu" ve "statükocu" ifadelerinin kişilik haklarına saldırı oluşturup oluşturmadığı ve manevi tazminat gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: İfade özgürlüğünün demokratik toplumun temel taşlarından biri olduğu, siyasi kişilerin ağır eleştirilere katlanma yükümlülüğü bulunduğu ve davalı tarafından kullanılan ifadelerin eleştiri sınırları içerisinde kaldığı değerlendirilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalının basın açıklamasında davacı hakkında kullandığı sözlerin ifade özgürlüğü kapsamında mı değerlendirilmesi gerektiği, yoksa kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmediği ve manevi tazminat gerektirip gerektirmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı milletvekilinin basın açıklamasında davacı milletvekili için kullandığı “ağzından salyalar akarak koşan” ifadesinin, siyasi eleştiri sınırlarını aşan, küçültücü ve hakaret içeren bir söylem olarak değerlendirilmesi ve davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalının, davacı trafik polisine görevini yaparken söylediği "terbiyesizler, Allah belanızı versin" sözlerinin kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmediği ve manevi tazminat gerektirip gerektirmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının sözlerinin, bağlamı ve davacının kamu görevlisi olması dikkate alındığında, ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyecek ölçüde tahkir ve tezyif edici nitelikte olup davacının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği, dolayısıyla manevi tazminat ödenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalının basın açıklamasında kullandığı ifadelerin davacıya matuf olup olmadığı, matuf olması halinde kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmediği ve manevi tazminat gerektirip gerektirmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının ifadelerinde davacının isminin geçmemesi, ortalama bir okuyucunun davacının kastedildiğini anlayamayacağı ve siyasi kişilerin ağır eleştirilere katlanma yükümlülüğü gözetilerek, davalının sözlerinin ifade özgürlüğü kapsamında kaldığı ve kişilik haklarına saldırı teşkil etmediği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Gazetede yayımlanan haber dizisinin davacıların kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmediği ve manevi tazminat ödenmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Haberin, güncel bir olayla ilgili yürütülen idari ve cezai soruşturmalara dayandığı, kamu yararı ve toplumsal ilgi taşıdığı, haberde kullanılan fotoğrafların ve isimlerin değiştirilmiş olması nedeniyle davacıların kişilik haklarına saldırı teşkil etmediği, basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından yazılan ve gazetede yayımlanan haberin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği, davacının kişilik haklarına saldırı oluşturup oluşturmadığı ve manevi tazminat gerektirip gerektirmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu haberin, HSYK'nın kararname çalışmaları esnasında kamuoyunda baskı oluşturmak amacıyla, davacı ile ilgisi olmayan geçmiş olayları gündeme getirerek kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, basın özgürlüğü sınırlarını aştığı, güncellik ve kamu yararı taşımadığı gözetilerek davalının manevi tazminat ödemesine hükmedilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.