Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“TCK 168”
- Uyuşmazlık: Sanığın hırsızlık eyleminin TCK'nın 142/1-b mi yoksa 142/1-e maddesi kapsamında değerlendirileceği, uygulanacak indirim oranının TCK'nın 168. maddesinin hangi fıkrasına göre belirleneceği ve kısmi iadeler nedeniyle mağdurun ceza indirimine muvafakatının olup olmadığı hususlarında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, inşaat halindeki binadan elektrik kablolarını çalmasının TCK 142/1-e maddesinde düzenlenen “adet veya tahsis veya kullanımları gereği açıkta bırakılmış eşya hakkında hırsızlık” suçunu oluşturduğu, kısmi iadeler nedeniyle mağdurun ceza indirimine muvafakatinin eksik araştırıldığı ve Anayasa Mahkemesinin TCK 53. madde ile ilgili iptal kararı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında hırsızlık suçundan dolayı TCK'nın 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın çaldığı telefonu sattıktan sonra kolluk kuvvetlerine sattığı yeri söylemesi üzerine telefonun bulunup mağdura iade edilmesi, sanığın eşya üzerindeki zilyetlik ve tasarruf yetkisinin kalkması nedeniyle TCK 168'deki etkin pişmanlık kapsamında değerlendirilemeyeceğinden, yerel mahkemenin etkin pişmanlık hükümlerini uygulamayan hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Suç eşyasının satın alınması suçundan sanık hakkında verilen mahkûmiyet hükmünde eksik araştırma bulunup bulunmadığı ve TCK'nun 168. maddesindeki etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın suç eşyasını satın aldığı andan itibaren suçun oluştuğu, sanığın suçu bilerek işlediği ve diğer sanık ifadeleriyle sabit olduğundan eksik araştırma olmadığı, ayrıca TCK 168. maddesinde sayılan suçlar arasında suç eşyasının satın alınması suçu yer almadığından etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Aynı depodaki iki ayrı kişiye ait motosikletlerin çalınmasının tek bir hırsızlık suçu mu yoksa iki ayrı hırsızlık suçu mu oluşturacağı ve sanıklara etkin pişmanlık indirimi uygulanırken indirim oranının ½ olarak belirlenmesinin isabetli olup olmadığı hususlarında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların eyleminin, tek bölmeden oluşan depoda bulunan ve farklı kişilere ait oldukları açıkça belli olmayan iki motosikletin çalınması şeklinde gerçekleşmesi nedeniyle tek bir hırsızlık suçunu oluşturduğu ve sanıkların soruşturma aşamasında pişmanlık göstererek mağdurların zararını gidermeleri nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmaları gerektiği, bu kapsamda TCK'nın 168. maddesi uyarınca mahkemece sanıkların cezalarının ½ oranından fazla indirilmesi gerekirken ½ oranında indirim yapılmasının isabetsiz olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında hırsızlık suçundan dolayı TCK'nın 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın çalıntı malı sattığı kişiyi ihbar etmesi sonucu malın mağdura iade edilmesi, sanığın mal üzerindeki zilyetlik ve tasarruf yetkisinin sona ermesi nedeniyle, TCK 168'de öngörülen "failin bizzat pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme veya tazmin suretiyle tamamen gidermesi" haline girmediğinden, etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilerek yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hırsızlık suçunda, failin çaldığı eşyayı sattığı kişiyi kolluk görevlilerine bildirmesi ve eşyanın bu kişiden alınarak mağdura iade edilmesi halinde, TCK'nın 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Failin, çalınan eşyayı sattıktan sonra eşya üzerindeki tasarruf yetkisini kaybettiği ve eşyanın üçüncü kişiden alınarak mağdura iadesinin fail tarafından gerçekleştirilen bir iade veya tazmin olarak kabul edilemeyeceği, dolayısıyla da failin salt eşyayı sattığı yeri göstermiş olmasının TCK'nın 168. maddesindeki etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması için yeterli olmadığı gözetilerek, yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Nitelikli yağma suçundan sanık hakkında TCK'nun 168/3. maddesi kapsamında etkin pişmanlık hükmünün uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın yağma konusu telefonu sattıktan sonra yerini göstermesinin, eşya üzerindeki tasarruf yetkisinin kalkması nedeniyle TCK 168. madde anlamında etkin pişmanlık sayılamayacağı ve ayrıca Anayasa Mahkemesinin TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerini iptal etmesi nedeniyle hükmün düzeltilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme direnme kararı düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Nitelikli yağma suçunda sanıklar hakkında Türk Ceza Kanunu'nun 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık veya yakınlarının mağdurun zararını giderme girişimlerinin mağdur tarafından reddedilmesi ve mağdurun sanıklarla tekrar muhatap olmak istememesine rağmen TCK’nın 168. maddesinin uygulanmasına rıza göstermesi üzerine, mahkemenin sanıklara zararı giderme imkanı sağlayacak bir ödeme noktası belirlemesi ve sonucuna göre etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağına karar vermesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve özel belgede sahtecilik suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazı üzerine, suç unsurlarının oluşup oluşmadığı ve etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı hususlarında uyuşmazlık çıkmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, katılanın imzasını taklit ederek sahte banka talimatları oluşturması ve tediye makbuzlarında tahrifat yaparak şirkete ait hesaplardan para çekmesi ve kendi lehine kullanması, katılanın rızası olmaksızın gerçekleştiği ve sanığın eylemlerinin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve özel belgede sahtecilik suçlarını oluşturduğu, ayrıca sanığın suça konu zararı giderme konusunda pişmanlık göstermediği ve etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunmadığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilmiş ve özel belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmü onanmış, güveni kötüye kullanma suçundan verilen mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz incelemesinin yapılması için dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında nitelikli yağma suçundan verilen hükümde, TCK’nın 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurun uğradığı zararın sanıklar tarafından giderildiğine dair yerel mahkemeye sunulan dilekçenin gönderildiği adresin bulunamaması, mağdurun diğer adreslerinden de aranmasına rağmen ulaşılamaması, mağdurun tüm aşamalarda zararının giderilmediğini beyan etmesi ve sanıkların da mağdurun zararını giderdiklerine dair dosyaya bir belge sunmamış olmaları gözetilerek, yerel mahkemenin sanıklar hakkında TCK’nın 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerini uygulamamasının isabetli olduğuna ve eksik araştırma bulunmadığına karar verilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan sanık hakkında TCK'nın 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurun zararının, bozma sonrası yapılan yargılamada hüküm verilmeden önce karşılandığı ve sanığın zararın giderilmesine karşı duruş sergilemediği gözetilerek, TCK'nın 168/2. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.