Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“TCK 184/5”
- Uyuşmazlık: İmar kirliliğine neden olma suçundan sanık hakkında verilen mahkûmiyet kararında hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı verilmemesinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İmar kirliliğine neden olma suçunda, TCK'nın 184/5. maddesinde düzenlenen ve binanın imar planına uygun hale getirilmesi halinde davanın düşmesi veya cezanın ortadan kalkmasını öngören özel etkin pişmanlık hükmü varken, failin bu imkândan yararlanmaması halinde, HAGB'nin uygulanma imkânı bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İmar kirliliğine neden olma suçundan sanık hakkında, ruhsatsız yapının belediye görevlilerince yıkıldığı durumda, TCK’nun 184/5. maddesinin hangi şartlarda uygulanabileceği.
Gerekçe ve Sonuç: TCK’nun 184/5. maddesinin bir etkin pişmanlık hükmü olduğu ve uygulanabilmesi için failin yıkıma fiilen karşı koymadığının ve yıkım masraflarını kendiliğinden ödediğinin tespit edilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin bu hususları araştırmadan verdiği direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ruhsatsız bina inşaatı nedeniyle imar kirliliğine neden olma suçundan verilen hükümde, yapı tatil tutanağının onaylı örneğinin dosyada bulunmaması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) hükümlerinin uygulanmamasının isabetli olup olmadığı hususunda oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın ruhsatsız yapıyı imar planına uygun hale getirmemesi nedeniyle TCK 184/5'teki etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanamadığı, HAGB'nin TCK 184/5'e göre özel/lehe bir düzenleme olduğu ve sanığın bu imkandan yararlanmadığı için HAGB'nin uygulanmasına gerek olmadığı gözetilerek yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İmar kirliliğine neden olma suçunda, sanık hakkında TCK'nın 184/5. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmadığı gerekçesiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına (CMK m. 231) yer olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İmar kirliliğine neden olma suçunda TCK'nın 184/5. maddesi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına göre daha lehe bir düzenleme içerdiğinden ve sanığın bu maddedeki imkanı kullanmadığı anlaşıldığından, yerel mahkemenin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına dair direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İmar kirliliğine neden olma suçunda, ruhsatsız yapının belediye tarafından yıkılması halinde, 5237 sayılı TCK'nın 184/5. maddesindeki etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için sanığın yıkım giderlerini ödeyip ödemediğinin araştırılıp araştırılmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: TCK'nın 184/5. maddesinin etkin pişmanlık hükmü olarak uygulanabilmesi için failin aktif bir davranışta bulunması gerektiği, ruhsatsız yapının belediye tarafından yıkılmasının failin aktif bir davranışı olarak değerlendirilemeyeceği, ancak failin yıkıma karşı çıkmaması ve yıkım giderlerini gönüllü olarak ödemesi halinde etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanabileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın imar kirliliğine neden olma suçundan dolayı hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın TCK'nın 184/5. maddesinde düzenlenen ve imar kirliliğine neden olma suçuna özgü etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanma imkanı varken bunu kullanmaması ve imara aykırı inşaatı ruhsata uygun hale getirmemesi nedeniyle, HAGB'nin uygulanması için gerekli şartların oluşmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İmar kirliliğine neden olma suçundan hüküm giyen sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, imar kirliliğine neden olma suçunda öngörülen ve HAGB'den daha lehe olan etkin pişmanlık hükümlerinden (TCK 184/5) yararlanma imkanı varken bunu kullanmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin HAGB'ye yer vermeyen direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İmar kirliliğine neden olma suçundan mahkum olan sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, imar kirliliğine neden olma suçunda TCK'nın 184/5. maddesinde düzenlenen ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasından daha lehe olan etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanma imkanı varken bu imkanı kullanmaması ve imara aykırı yapıyı ruhsata uygun hale getirmemesi gözetilerek yerel mahkemenin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına dair direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İmar kirliliğine neden olma suçunda, belediye tarafından yıkılan ruhsatsız yapılar için sanığın TCK’nın 184/5. maddesindeki etkin pişmanlık hükmünden faydalanabilmesi için yıkım masraflarını ödeyip ödemediğinin araştırılıp araştırılmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: TCK’nın 184/5. maddesinin uygulanabilmesi için failin etkin pişmanlık göstermesi ve imar planına aykırılığı giderici aktif bir davranışta bulunması gerektiği, belediye tarafından yıkım gerçekleştirilmiş olsa dahi sanığın yıkıma karşı çıkmadığının tespiti ve cebri icra gibi bir zorlama olmaksızın yıkım masraflarını ödediğinin tespiti halinde etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanabileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İmar kirliliğine neden olma suçunda, ruhsatsız yapının belediye tarafından yıkılması halinde, sanığın TCK'nın 184/5. maddesindeki etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanıp yararlanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın ruhsatsız yapıyı imar planına uygun hale getirmesi etkin pişmanlık için gerekli olup, yapının belediye tarafından yıkılması halinde sanığın yıkıma karşı çıkmaması ve yıkım masraflarını gönüllü olarak ödemesi halinde etkin pişmanlığın şartlarının gerçekleştiği kabul edilerek, aksi takdirde etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin eksik araştırma ile hüküm kurduğu gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı imar kirliliğine neden olma suçunun oluşup oluşmadığı ve TCK’nın 184/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının mümkün olup olmadığı hususunda yerel mahkeme ile Yargıtay 4. Ceza Dairesi arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Suça konu binada yapılan imalatların, otopark girişinin yapılmaması hususunun tek başına TCK'nın 184. maddesindeki suçu oluşturmayacağı, balkonların kapatılmasının ise binanın taşıyıcı unsurunu etkileyip etkilemediğinin tespiti için ek bilirkişi raporu alınması gerektiği ve ayrıca 7143 sayılı Kanun'un 16. maddesi ile 3194 sayılı İmar Kanunu'na eklenen Geçici 16. madde uyarınca sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın imar kirliliğine neden olma suçundan aldığı ceza hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmamasına ilişkin yerel mahkeme kararına karşı yapılan temyiz üzerine, direnme kararının yeni bir hüküm niteliğinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, Yargıtay 4. Ceza Dairesinin bozma kararına uymak yerine, ilk hükümde bulunmayan yeni gerekçelerle ve deliller değerlendirilerek hüküm kurması nedeniyle direnme kararının yeni bir hüküm niteliğinde olduğu gözetilerek, dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay 4. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.