Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“TCK 188/5”
- Uyuşmazlık: Uyuşturucu madde ticareti suçundan alınan iletişimin denetlenmesi kararları üzerine elde edilen delillerin, TCK’nın 188/5 ve 220/1-2. maddeleri kapsamında hükme esas alınıp alınamayacağı ve sanık H.’ın uyuşturucu madde ihracı suçuna asli fail veya yardım eden olarak katılıp katılmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Özel yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından örgütlü uyuşturucu ticareti suçundan başlatılan soruşturmada, uyuşturucu madde ticareti suçundan alınan iletişimin denetlenmesi kararları üzerine elde edilen delillerin, aynı soruşturmanın konusu olan örgüt kurma suçu ve uyuşturucu madde suçunun örgüt faaliyeti kapsamında işlenmesini cezayı artıran bir hal olarak kabul eden TCK’nın 188/5. maddesinin uygulanması yönünden de hukuka uygun delil olarak kabul edilmesi gerektiği, aksi halde örgütlü suçlarla mücadelenin zorlaşacağı gözetilerek, Yargıtay 10. Ceza Dairesinin bozma ilamı kaldırılarak yerel mahkeme kararının diğer yönlerden incelenmesi için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Uyuşturucu madde ticareti suçundan sanıklar hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı ve suçun üç kişi tarafından birlikte işlenmesi nedeniyle TCK'nın 188/5. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yerel mahkeme ile Yargıtay arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıklar hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tespiti için uyuşturucu üzerindeki parmak izinin kime ait olduğunun tespit edilmesi gerektiği, ayrıca TCK'nın 188/5. maddesinin uygulanması gerektiği yönündeki bozma kararına uyulmasına rağmen, yerel mahkemenin TCK 188/5 gereği ceza artırımı yapmadan hüküm kurmasının ve kazanılmış hak ihlali yapmasının isabetsiz olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık ...'a atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun sabit olup olmadığı ve diğer sanıklar hakkında TCK’nun 188/5. maddesinin (üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi halinde cezanın artırılması) uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ...'in, uyuşturucu maddenin nakli sırasında diğer sanıklarla birlikte seyahat ettiği, aracın arka koltuğunda ele geçen uyuşturucudan haberdar olduğunun anlaşıldığı, diğer sanıkların beyanlarının da sanık ...'i korumaya yönelik olduğu değerlendirilerek, sanık ...'in mahkumiyetine ve eylemin üç kişi tarafından birlikte işlenmesi nedeniyle diğer sanıklar hakkında TCK 188/5. maddesinin uygulanmasına dair yerel mahkeme hükmü ve Özel Daire kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklar ... ve ...'ye atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun sabit olup olmadığına ve TCK’nun 188/5. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıklar ... ve ...'in, içinde uyuşturucu bulunan çantaların ağır olduğunu fark etmelerine rağmen kontrol etmemelerinin hayatın olağan akışına aykırı olması, şüpheli davranışları ve sanık ...'in diğer sanıkları korumaya yönelik savunmaları dikkate alınarak uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun sanıklar ... ve ... tarafından da bilerek işlendiği ve üç sanığın eyleminin TCK 188/5’e göre nitelikli hal teşkil ettiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Uyuşturucu madde ticareti suçundan alınan iletişimin denetlenmesi kararları üzerine elde edilen delillerin, TCK'nın 188/5 ve 220/1-2. maddeleri kapsamında hükme esas alınıp alınamayacağı ve sanık Harun'un uyuşturucu madde ihracı suçuna asli fail olarak mı yoksa yardım eden olarak mı katıldığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Özel yetkili mahkemelerce örgütlü uyuşturucu ticareti suçundan verilen iletişimin dinlenmesi kararları sonucu elde edilen delillerin, aynı soruşturma kapsamındaki suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve uyuşturucu madde ihracı suçlarından hüküm kurulmasında kullanılabileceği, delillerin hukuka uygun yöntemlerle elde edildiği ve bu hususta kanuni bir engel bulunmadığı gözetilerek Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının Özel Dairece yeniden incelenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında TCK'nun 188/5. maddesinin uygulanma şartlarının bulunup bulunmadığının tespiti bakımından eksik araştırma ile mahkûmiyet hükmü kurulup kurulmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, Yargıtay 10. Ceza Dairesinin bozma ilamı sonrası verdiği kararın, bozma kararında belirtilen hususları tartışıp, yeni deliller değerlendirerek, ilk hükümde yer almayan yeni gerekçelerle hüküm kurması nedeniyle yeni hüküm niteliğinde olduğu gözetilerek, dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay 10. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Uyuşturucu madde ticareti suçundan alınan iletişimin denetlenmesi kararları kapsamında elde edilen delillerin, suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve kurulan örgüte üye olma suçları kapsamında da kullanılıp kullanılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Uyuşturucu madde ticareti suçundan alınan iletişimin dinlenmesi kararları kapsamında elde edilen delillerin, aynı soruşturmanın kapsamındaki suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve kurulan örgüte üye olma suçları bakımından da hukuka uygun delil olarak kabul edilerek kullanılabileceği gözetilerek Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve hükümlerin esasının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yerel mahkemenin Yargıtay'ın bozma kararına direnmesinin ardından, direnme kararında sanıklara son söz hakkı verilmemesi nedeniyle savunma hakkının ihlal edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 216/3. maddesi gereğince, hükümden önce hazır bulunan sanığa son söz hakkı verilmesinin emredici bir usul kuralı olduğu ve bu kurala uyulmamasının savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma suçundan sanıklar hakkındaki temel hapis cezasının süresinin fazla olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın sanıklar lehine yaptığı itirazdan, Ceza Genel Kurulu'nca karar verilmeden önce vazgeçebileceği ve bu durumda dosyanın incelenmeksizin iade edilmesi gerektiği gözetilerek, itirazın incelenmeksizin iadesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın tapuda kendi adına kayıtlı çiftlikte imal edildiği tespit edilen uyuşturucu madde nedeniyle uyuşturucu madde imali suçundan cezalandırılıp cezalandırılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın ev hanımı olup herhangi bir gelirinin olmaması, çiftlikte yaşayan diğer sanıkların çiftliğin gerçek sahibinin sanığın kayınpederi olduğunu beyan etmeleri, sanığın uyuşturucu madde imalinden haberinin olmadığına dair savunmasının çiftlikte yaşayan sanıklar tarafından doğrulanması, hakkındaki mahkumiyet kararları kesinleşen diğer sanıkların sanığın uyuşturucu imali suçuna katıldığına dair bir beyanda bulunmamaları ve atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmaması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında uyuşturucu madde ticareti yapmak amacıyla örgüt kurma, örgüte üye olma ve örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma suçlarından mahkumiyet kararlarının hukuki olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların eylemlerinin, aralarındaki hiyerarşik ilişki, iletişim yöntemleri, uyuşturucu maddenin miktarı ve niteliği, planlama ve iş bölümü gibi unsurlar gözetildiğinde, suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve bu örgüte üye olma suçlarının unsurlarını oluşturduğu, dolayısıyla örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan cezalandırılmalarının yerinde olduğu değerlendirilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.